17 Mart 2021 02:00

Mücadelemizi bugünden örerek büyütmeliyiz

Gerekli koşulların sağlanması için arkadaşlarımızla konuşup işin bilincini kavramak ve kavratmak, sonrasında ise bunu okul idaresine taşımak bizler için kısa vadede bir çözüm yolu olarak durmakta.

Paylaş

Mert AKYILDIZ

Elazığ

 

Türkiye’de koronavirüsünün ilk vakasının açıklanmasının ardından tam bir yıl geçti. Bu bir yıl içerisinde sınavlar gerçekleşti, okullar kapanıp tekrar açıldı ve yeniden kapatıldı. Bunun yanında milyonlarca öğrenci virüs tehlikesiyle sınava girip çıktı. Süreç böyle sürüp giderken yaklaşık 1.5 milyon öğrencinin internet erişiminin olmadığı ülkemizde uzaktan eğitime geçilme kararı alındı. Bu koşullar içerisinde derslere katılmak için her gün kilometrelerce yol yürüyenlerin, 4 kişi bir telefondan derslere girmeye çalışanların, annesinin internetinin bittiği için derse giremeyenlerin, daha da acısı derse bağlanabilsin diye çatıya çıkan babasının yanına giderken düşerek ölen Çınar Mert’in ve daha nicelerinin hikayelerini okuyup durduk. Biz okuduk okumasına da bu süreç içerisinde okulları o zaman kapatıp da şimdi açtıran farkı sanırım bir türlü okuyamadık.

Vaka sayıları artmaya devam ederken yüz yüze sınavların yapılacağının söylenmesinin ardından birçok öğrenci ve veli tepkilerini birçok alanda dile getirdi. Uzaktan eğitim sürecinde fırsat eşitsizliğinin iyice artmasıyla birlikte öğrencilere bu durumun eşitsizliği derinleştirip derinleştirmediğine, okulda verilen eğitimin niteliğini ve sağlık önlemlerinin alıp almadığına dair sorular sorduk.

EĞİTİMİN NİTELİKSİZLİĞİ ARTIYOR

Bu sorulara 12. Sınıf öğrencisi olan Fatih şu cevabı verdi “Açıkçası ben bu işten pek bir şey anlamadım. Sınav senemiz ama 1.5 yıldır doğru düzgün ders görmedik. Onun üzerine uzaktan eğitimden bir şey anlamak bir yana girebildiğimiz zamanlar bile kısıtlıydı. Şimdi ise okulları açtılar ama ortada yine ders diye bir şey yok. Öğretmenler zaten sınava az kaldı diye ilgilenmiyor” diyerek verilen eğitimin niteliksiz olduğunu söyleyen Fatih, “Vaka sayıları okulların kapatıldığı zamandan daha fazla ama ona rağmen yine burada yüz yüze sınava giriyoruz. O kadar tweet atıldı ama sesimizi duyan olmadı. Açıkçası ben bu son 3 ayda da bize bir şey katabileceklerini düşünmüyorum. Hayatımızın dönem noktası olan senemizi yerle bir ettiler” diyerek sözlerini bitiriyor. Bunun yanında bir başka 12. Sınıf sınav öğrencisi olan Berkay ile konuştuğumuzda Berkay bize şunları söylüyor: “Ben ilçede yaşıyorum. Lakin lise için okul zamanı merkeze gelmek mecburiyetindeyim. Buradayken amcamlarda kalıyorum ve alışmam ister istemez zaman alıyor.” Bu durumun çalışma şartlarını kötü etkilediğini söyleyen Berkay, “Şimdi 3 ay için bir daha şehre gelmek zorunda kaldım. Hem çalışma düzenimin bozulması hem de adam akıllı ders görmememize rağmen okula gitmek zorunda kalmak bu durumun en başlıca örnekleri. Benim anlamadığım şu anın diğer ki aylardan farkı ne? Açıkçası artık vaka sayılarını bile takip etmiyorum. Hem inandırıcı gelmiyor hem de bir değişiklik göremiyorum. Kavrayamadığım nokta ise geçen sene okulları kapattıran sebeple bugün bizi yüz yüze sınava zorlayan sebebin ne olduğu” diyerek şikayetlerini dile getiriyor. Bunun yanında okuldaki sağlık önlemlerini sorduğumuzda ise “Okulda sosyal mesafe diye bir şey yok. Kantin sırası olsun, arkadaş ortamı olsun herkes iç içe durumda. Sınıflarda ve koridorlarda maske takmayan çok öğrenci var ve bunu denetleyen öğretmenler yok. Bu şartlar da virüs olma ihtimalimize karşı yüz yüze sınav olmamızın yanlış olduğunu düşünüyorum” diyerek sözlerini bitiriyor.

SORUNLAR BENZER, ÇÖZÜMÜ MÜCADELE

Genele bakıldığında birçok lisede de durum bundan farklı değil. Öğrenciler zaten eşit olmayan şartlar altında pandeminin iyice palazlandığı bu girdapla birlikte sınavlara çalışmak zorunda kalıyorlar. Bunun yanında sağlık önlemlerinin yeterince alınmadığı okullarda nasıl eğitim görecekleri, birçok öğrencinin kafasında bir soru işareti olarak kalıyor. Peki bu durumda öğrenciler bulundukları bu ortamı nasıl daha iyi bir konuma getirebilir diye sorsak, reçete yine birlikte mücadeleye çıkıyor. Gerekli koşulların sağlanması için arkadaşlarımızla konuşup işin bilincini kavramak ve kavratmak, sonrasında ise bunu okul idaresine taşımak bizler için kısa vadede bir çözüm yolu olarak durmakta. Okullarımızdaki en küçük talebin bile üzerinde durmak ve bunun için birlikte hareket etmek bilincini kazanmak ve birlikte hareket ettikçe aslında bir şeyleri başarabileceğimizi öğrenmek ve hayatımızı bu doğrultuda ilerletmek ise bizlerin uzun vadede ki çözüm yolu olacaktır.

ÖNCEKİ HABER

Kesin çözüm uzun süreli kapanma

SONRAKİ HABER

İptal edilmeyen sınavlar bizim için risk

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa