31 Mart 2021 01:52

Metal işçisi yazdı: Fabrikada memleket sohbetleri

Özçelik-İş Üyesi bir metal işçisi
Kayseri

Ülkede gündem çok hızlı değişiyor. HDP’nin kapatılması süreci, İstanbul Sözleşmesi, AKP kongreleri ve olmazsa olmazımız ekonomik durum… Çalıştığım metal işyerinde bir grup işçi arkadaşım ile süren diyalogları yazmaya çalışacağım. Öncelikle HDP’nin kapatılması süreci ile başlıyorum.

AKP-MHP’ye oy veren bir işçi arkadaşım şöyle diyor: “HDP’ye oy verenler genelde Kürtler ama Türkler de veriyor. Ama bu partiye oy verenler PKK’ye oy veriyor, bunun farkında olmalılar.” Bunun ben de HDP’li olmadığımı ama son seçimlerde oy verdiğimi söyledim. “Ben oy verdim” deyince gözleri fal taşı gibi açıldı. İlk refleksi “Nasıl yani oy verdiğini söylüyorsun. Sen de mi teröristsin?​” oldu. “Senin yanı başında çalışıyorum, nasıl terörist olacağım. Gündüz burada çalışıp akşam dağa mı çıkıyorum yani?​” deyince afalladı.

“Bak bu partiye altı milyon oy verildi. Bunların hepsi terörist mi?​” sorusu ile sohbetimiz ilerledi. Ardından neden oy verdiğimi ifade etmeye çalıştım. Yıllardır çözülmeyen bir demokrasi sorunu olarak Kürt sorunu var. Demokrasi için bir ilerlemenin olmasının işçiler ile mümkün olduğunu ifade ettim. Bu sohbet sonrası işçi arkadaşımın kafasının biraz karıştığını hissettim.

Başka bir işçi arkadaşım ise konu hakkında “HDP’yi kapatsalar ne olacak? Yıllardan beri her kapatılan partiden sonra yeni parti açıyorlar. Bu biliniyor. Her seferinde yeni partiyi kolayca açıyorlar ve güçleniyorlar” dedi.

Başka bir arkadaşım, “Reis dün kapatmayacağız diyordu. Bugün kapatacağını söylüyorsa bir şeyler değişmiştir. AKP bence MHP’nin kongresi öncesi hediye olarak bu haberi verdi. AKP iyice sıkıştığı için böyle yaptı” ifadelerini kullanıyor.

KALABALIK TEPKİ TOPLUYOR

Diğer bir güncel konu ise AKP’nin kongrelerindeki kalabalık. Özellikle Kayserili işçilerde Büyükşehir Belediye başkanının bir gün önce “Evden çıkmayın, kalabalığa girmeyin” mesajı atıp, ertesi gün binlerce kişinin kongreye katılması büyük tepki çekiyor. AKP’ye oy veren, vermeyen tepkili. Oy vermeyen var gücüyle yüklenirken, oy veren tepkisini ya “Yanlış yaptılar” diyerek ya da sessizlikle gösteriyor. Ben AKP kongrelerini, fabrikadaki soyunma odalarına benzetiyorum. Tıklım tıklım dolu…

Erdoğan’ın “Paralarınızı bozdurun” söylemine ilişkin ise “Yastığın altı zaten boş” deniyor. Kendi koltuğunun derdine düştüğünü söyleyen kişilerin sayısı artıyor. Fakat İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin fabrikada aynı tepkilerin olduğunu söyleyemem. Sözleşmenin içeriği bilinmediği halde feshin doğru olduğunu söyleyenler çok.

Sonuç olarak; güncel meselelere ilişkin metal fabrikasında her şey konuşuluyor. Ekonominin kötülüğünden herkes şikayetçi... Ama HDP’nin kapatılması, sözleşmenin feshi açılınca sanki ekonomi unutuluyor. Ama bu ülkede Kürt sorununun demokratik çözümü acil bir ihtiyaçtır. Sözleşme işçi kadınlar ve tüm kadınlar için kritik bir yerde duruyor. Biz işçiler de sorunların çözümünden yana taraf olmalıyız. Çünkü bu mesele çözülmezse işçilerin hem ekonomik hem de demokratik hakları her geçen gün gasbedilecek.

Evrensel'i Takip Et