Asıl kararı meydanlar verecek
Bu baskılar korkuyu yaratma üzerine kuruluyor ama tam aksine halkın gözlerinden ve dile getirdiklerinden nasıl ters teptiği ve tepebileceği görülebiliyor.
Diyarbakır Newroz | Fotoğraf: Evrensel
Süleyman ATALAY
Diyarbakır
Pandemi koşullarında merakla beklenen 2021 Amed Newroz’u geride kaldı. Merakla diyorum çünkü Türkiye’deki siyasal durumun, daha doğrusu muhalif seslere karşı olan siyasal şiddet ve baskının arttığı kritik bir sürecin son virajına girerken kutlandı. Böyle bir dönemde halkın sesini daha açık ve net biçimde dile getirdiği en rahat söz söyleme yeri olan Newroz bu yıl daha da önemli bir anlam taşıdı bu bağlamda. Herkesin sözünü ortaya koyduğu gün olarak bekleniyordu Newroz.
BU YIL DAHA ÖFKELİ, DAHA UMUTLU
Geçmiş yıllardaki Newroz’lara nazaran eskisinden daha öfkeli, daha umutlu ve gelecekteki güzel günlerin ümidiyle yaşayan bir halkın ve halkı ayakta tutan, büyük çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu, onların haykıran sesiyle alanların dolup taştığı bir Newroz oldu diyebiliriz. Alan yavaş yavaş dolmaya başlarken insanlar o alanda bir araya gelerek, sözlerini baskının şiddetle arttığı bu dönemde birlikte söylüyor olmaktan çekinmeden dile getiriyorlardı. Elbette bunun bizim için anlamı var. Çünkü Newroz’un temel karakteri umut, direniş ve özgürlüktür. Alandaki çok sesliliğe, yan yana duruşa baktığımızda, çoğu genç bir uyanma, kendini ve olan biteni bilince çıkarma halindedir. Son altı yıldır “güvenlik” adı altında arşa çıkarılan uygulamalar, bu yıl da kendini gösteriyor. Neredeyse tüm şehrin etrafına polis araçları kurulmuş. Ne alâka diyeceğiniz bir garip güvenlik önlemleri... Bu karaktere karşı devletin sarılabildiği tek şey “güvenlik” adı altında baskı uygulamalarıdır. Bu baskılar korkuyu yaratma üzerine kuruluyor ama tam aksine halkın gözlerinden ve dile getirdiklerinden nasıl ters teptiği ve tepebileceği görülebiliyor. Bu maskeli direnişin aslında net bir mesajı vardı: İktidar hakkımızda ferman çıkarıyor ama asıl kararı meydanlar verecek.