13 Nisan 2021 01:47

İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencileri: Gelecek kaygısı yaşıyoruz

İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencileri olarak 1 Mayıs’a giderken, gençlerde huzursuzluk ve umutsuzluk yaratan ve pandemi dönemiyle beraber artan gelecek kaygısını konuştuk.

İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencileri: Gelecek kaygısı yaşıyoruz

Fotoğraf: DHA

Berat D.
İstanbul Aydın Üniversitesi

Bu dönemde ekonomik krizin şiddetini artırması, gençleri de kötü etkilendi. Patronlar kârlarına kâr katarken, 18 yaşındaki işçi bir genç, “Bir araba bir ev uğruna yıllarımı harcamak istemiyorum” dedi. Patronların milyarlarca lira borçları silinirken, üniversiteli bir genç “Yemekhane kartımda sadece 1 lira var” dedi. Sonuçları herkesin malumu.

Gençliğin sıkıntıları yıllardır varken, pandemi dönemi bardağı taşıran son damla haline geldi ve gençliği iyice umutsuzluğa sürükledi. İstanbul Aydın Üniversitesi sağlık öğrencileri, “Gelecekte sağlıkçı olmak istiyoruz. Fakat KPSS barajının yüksekliğinden ötürü atanamayacağımız kesin. Yıllar sonra atanabilsek bile rahat bir yaşam süreceğimizin garantisi yok. Atanamayınca da asgari ücretle özel hastanelerde sömürüleceğiz. Pandemi döneminde zorunlu staj yapıyoruz ve hayatımız riske giriyor. Karşılığında hiçbir ücret almıyor ve devlet hastanesinde staj yapabilmek için belli bir ücret ödüyoruz. Buna rağmen okulumuzun bir firmayla ortak olduğu hastanedeki stajyer öğrencilerden maske, eldiven, bone gibi koruyucu ekipmanlar talep edildi. Stajyerin taktığı bir iki eldivenin zararını düşünürken, verdiğimiz emeğin karşılığını düşünmüyorlar” dedi.

‘İŞ BULABİLECEK MİYİZ?​’

Okulumuzun mimarlık fakültesi öğrencileri ise “Online eğitim döneminde olmamıza rağmen haftada en az 1-2 uygulamalı dersimiz oluyor. Aldığımız burs, krediler belli. Barınma, yemek ve yol parası pandemi dönemiyle beraber iyice yük oldu. Okula gittiğimizde 1 öğün yemeğe ödediğimiz en düşük ücret 20 lira. Bunlarla beraber okuduğumuz bölüm gereği iyi bir bilgisayarımızın olması gerekiyor. Kredi yüküne girip almak zorunda kalıyoruz. Okuyup mezun olsak bile iyi bir yerde iş bulabilecek miyiz, asgari ücretle mi çalışacağız veya işsizliğe mi mahkum edileceğiz, meçhul” dedi.

İŞSİZLİK KAYGISI

Gazetecilik bölümündeki arkadaşlarımız, “Hem işsizlik hem geleceksizlik kaygısıyla okuyoruz. Hatta iş bulsak bile daha kötü konuma sürükleniyoruz. Bu mesleği özgün ve özgürce yapmak zor. Bunun için bedel ödemek gerekiyor. Örneğin Gazeteci Metin Göktepe, işini yaptığı için polisler tarafından dövülerek öldürüldü. Bu gibi birçok örnekler bizi tedirgin ediyor. Bizim hayalimizdi gazetecilik. Fakat isteyerek girdiğimiz fakültede neden okuduğumuzu sorgulamaya başladık. Bu meslekte sadece çok çalışmak veya çabalamak yaramıyor. Her yerde olduğu gibi gazetecilikte de belli bir medya şirketinde tanıdığın varsa bir yerlere gelebiliyorsun. Yandaş medyada değilsen de bir sürü baskılarla mücadele ederek mesleğini gerçekleştiriyorsun” diye konuştu.

Sorunlar bölümden bölüme farklılık gösterse de tartışmamız ana sorunun ortak olduğunu gösteriyor. “Peki ne yapmalıyız” sorusu karşısında ülkenin gündemi de sohbetimizde yerini buldu. Örneğin, öğrencilerin demokratik bir üniversite talebiyle yaptıkları eylemlerin şiddetle, baskıyla karşılık bulması, bizi bu sorun ve sıkıntılara sürükleyenlerin, biz gençleri göz ardı edip umursamadıklarının kanıtıdır. İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede geri çekilmesi ve kadınların en doğal hakları yani yaşama haklarının yok sayılması ve buna karşı verdikleri mücadele ve gördükleri baskılar...

Aslında tüm bunları tartışırken vardığımız nokta şudur ki 1 Mayıs sadece işçilerin, emekçilerin değil, tüm kesimlerin kendi özgün talepleriyle var olmaları gereken gündür. Biz gençler olarak parasız, bilimsel ve eşit bir eğitim için mücadele ederken; aynı zamanda, işsizlik ve geleceksizliğe karşı da mücadele vermemiz gerekiyor.

Bu yüzden 1 Mayıs’ta, meydanlarda işçi ve emekçilerle yan yana taleplerimizi dile getirmemiz lazım.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Padişah yetkisi

Padişah yetkisi

Devlet Denetleme Kuruluna verilen sınırsız kayyım yetkisiyle Cumhurbaşkanı, bir talimat vererek kamu kuruluşlarından belediyelere, sendikalardan meslek odalarına ve barolara kadar tüm kurumların yönetimlerini, yargı kararına gerek olmadan görevden alabilecek. Prof. Dr. Metin Günday “Bu bir kayyım yetkisi. Anayasa’ya aykırı” dedi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Kara Harp Okulu mezuniyet törenindeki kılıçlı yemin nedeniyle 5 teğmen ordudan ihraç edildi.

Evrensel'i Takip Et