EMEP: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı görevinden istifa etmelidir!
EMEP Kocaeli İl Yöneticisi Reyhan Başaran, "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı derhal görevinden istifa etmelidir" açıklaması yaptı.
Fotoğraf: Ali Balıkçı/AA
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesiyle birleştirilen ve daha önce de pek çok kez isim değişikliğine gidilen Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı” ile “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı” olarak ikiye ayrılmasının ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına atanan Derya Yanık'a tepkiler sürüyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın 23 Nisan'da koltuğuna oturttuğu çocuğa ramazan dolayısıyla çikolata ikram edildiğini belirtmesi ve koruma altında olduğunu ifşa etmesini eleştiren Emek Partisi (EMEP) Kocaeli İl Yöneticisi Reyhan Başaran, "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı derhal görevinden istifa etmelidir" dedi.
"HER GÜN EN AZ 1 KADIN ÖLDÜRÜLÜYOR!"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesi ile birleştirilen ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın geçen sürede icraatlarına ve kadına dönük uygulanan politikalara değinen Başaran, "Artan işsizlik, derinleşen yoksulluk, güvencesiz ve esnek çalışma, işçi haklarının patronlara peşkeş çekilmesi, iş cinayetleri, özelleştirmeler, kamu kaynaklarının yağmalanıp sermayeye aktarılmasını yaşayarak gördük. Kadına 'Ailenin direği' rolü biçen bu birleştirme operasyonu, bütün yükü omzuna yüklemekle kalmayıp, kamusal alandan uzaklaşma, şiddeti de meşrulaştırma, fıtrat haline getirme yönünde hız kesmedi. Kadınları korumaya yönelik politikalar üretmek şöyle dursun mevcuttaki İstanbul Sözleşmesi'ni uygulamak yerine gece yarısı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle çekildiği açıklanmıştı. Kadınlara yönelik şiddeti en geniş kapsamıyla ele alan, önlemeye dair uluslararası yaptırım gücüne sahip olan İstanbul Sözleşmesi'nin iptalinin gerekçesi olarak AKP'liler ve yandaşları tarafından 'Geleneksel aile yapısına zarar verdiği' ve buna benzer açıklamalar yapılmıştı. Geçen sürede şiddetin azalması bir yana hergun kadinlar şiddete uğramakta ve her gün en az 1 kadın öldürülmektedir" dedi.
"AKP KENDİ SİYASİ ŞOVUNA YAPIYOR"
"Temsil ettiği sermaye gruplarına hizmet eden istek ve arzularına göre politikalar üreten aynı zamanda tüm bu politikaları hızla ayak bağı olmaksızın hayata geçirmekle görevli tek adam yönetimi yeni bir hamle yaptı" diyen Başaran, "21 Nisan, yine gece yarısı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ikiye ayrılarak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına AKP MKYK üyesi Avukat Derya Yanık getirildi. Kendisi İstanbul sözleşmesini KADEM'le ilişkili olduğu dönemde savunurken şimdi feshini destekleyen aynı zamanda nafaka karşıtı bir bakan. Hızla artan kadına yönelik şiddet için 'Ekstra yoğunluk görmüyorum' diyecek kadar iyimser! Onlarca çocuğun istismarı ile gündeme gelen Ensar Vakfı'nı da sosyal medyada savunan bir kişilik" ifadelerini kullandı.
Derya Yanık'ın ilk icraatına değinen Başaran, "İlk icraat olarak, ülkede AKP yönetimi süresince çocuk işçiliğinin arttığı, vakıf ve yurtlarında istismara uğradığı gerçeğiyle birlikte 23 Nisan'da koltuğuna oturttuğu çocuğun koruma altında olduğunu söylemesi çikolata ikramı üzerinden inanç siyaseti yapması, AKP'nin, sorumlu olduğu bakanlığı tam olarak kendi siyasi şovunu yapacak bir bakana teslim ettiğini göstermiştir" dedi.
"SEMBOLİK BAKANLIKLAR"
Derya Yanık'ın derhal istifa etmesi gerektiği söyleyen Başaran, "Aileyi koruma ve sosyal politikalar üretme görevi olan bakanlığın, koruma altındaki bir çocuğun bilgilerini ifşa etmesi, fiziksel ve ruhsal güvenliğini tehlikeye atması, AKP yönetiminin ve atama bakanlarının AKP propagandası dışında hiçbir yeterlilik ve misyon taşımadıkları, koltuklarını sadece AKP'nin siyasi malzemelerini kullanmak tek adam yönetimini güçlendirmek dışında hizmet uretmediklerini göstermiştir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı derhal görevinden istifa etmelidir. Sembolik bakanlıklarla koltuklarına sadece AKP sözcülerini oturtan, 19 yıldır işçi ve emekçi halkı tek adam inşası uğruna yoksulluğa, işsizliğe mahkum eden,eğitimi sağlığı piyasaya süren, halkı salgın hastalığın kucağına terkeden, bu yağma ve talan düzenine hep birlikte son verelim" diye konuştu. (HABER MERKEZİ)
