ODTÜ Biyolojik Bilimler Emek Gençliği, "İşçi sınıfı ve bilim" konulu etkinlik

ODTÜ Biyolojik Bilimler Emek Gençliği, “İşçi Sınıfı ve Bilim” başlığı altında Gazeteci Yazar Aydın Çubukçu ile 1 Mayıs'a giderken işçi sınıfı açısından bilimin konumunu ve işçi sınıfının bilimsel dünya görüşünü tartıştıkları bir etkinlik düzenledi. Etkinlikte, kafa emeği ya da kol emeği ayrımı olmadan emeğini satarak hayatını idame ettiren herkesin işçi sınıfını oluşturduğu bilincine sahip olması gerektiğini belirten İşçiler üzerindeki sömürünün ürettiği metaya göre değerlendirildiğine dikkat çeken Çubukçu, “Bu açıdan bakıldığında bir mühendisin aslında bir işçiden ürettiği meta ve aldığı ücret arasındaki farka bakarak emeği daha fazla sömürülüyor” diye konuştu

İnternet üzerinden yapılan etkinlikte konuşan Gazeteci, Yazar Aydın Çubukçu, “Bilerek değiştirir ve değiştirerek gelişir ve biliriz,bize bu imkanı sunan ise bilimdir. Bilim sayesinde ortaya sürülen fikir ve kavramların gerçekliğinin pratikte sınanıyor. Bu sayede bu kavramın hayatın farklı alanlarına ve yanlarına uygulanması mümkün oluyor” diye konuştu.İşçi sınıfının bilimin sanayideki  bir uzantısı olarak anlam ve işlevsellik kazandığının altını çizen Çubukçu, “ Makinelerin başında işçiler varsa bir işe yarar, makineleri ortaya çıkaran bilimsel buluşlar işçi sınıfının sayısı ve niteliği artmış böylelikle kendi sınıfsal niteliğinin farkına varmıştır. Sermayedarların emek gücünü satan insanlara muhtaç  ama emek gücünü satan işçiler sermayedarlara bağlı olmasına gerek olmadan da üretimin sürer” dedi.Bilimsel buluşlar ve işçilerin sınıfsal niteliklerinin farkındalığı arasındaki bağlantıdan devam ederek insanlık tarihinin bağlantılar kurmak ve içerisinde yaşadığı toplumdaki bağlantıları çözmek üzerine olduğunu dile getiren Çubukçu, “ Bu yüzdendir ki işçi sınıfının partisi farklı alanları birbirine bağlayarak politika yapmalıdır ve içerisinde yaşadığı toplumdaki bağlantıları en çok değiştirmek isteyen sınıf olan işçi sınıfı ise neyi,nasıl değiştirebileceği konusunda bilimsel sosyalizme bakmalıdır” diye konuştu.

3.Sanayi Devrimi ile işçi sınıfının saflarının  hem nicel anlamda hem de niteliksel  katmanlarla olağanüstü bir biçimde genişlemekte olduğuna dikkat çeken Çubukçu,”Kafa emeği ya da kol emeği ayrımı olmadan, emeğini satarak hayatını idame ettiren herkesin işçi sınıfını oluşturduğu bilincine sahip olması gerektiğini” belirtti. İşçiler üzerindeki sömürünün ürettiği metaya göre değerlendirildiğine dikkat çeken Çubukçu, “Bu açıdan bakıldığında bir mühendisin aslında bir işçiden ürettiği meta ve aldığı ücret arasındaki farka bakarak emeği daha fazla sömürülüyor” dedi.

"BİLİMİN KİMİN YARARINA KULLANILDIĞI BİR SINIF MÜCADELESİ MESELESİDİR"

Egemen sınıfın bilimin gelişmesinden kendi kar oranlarını artırdığı ve çıkarlarını yükselttiği ölçüde bilimin ilerlemesinden memnun olduğunu dile getiren Çubukçu “ İçinde bulunduğumuz süreçte bunu görüyoruz.Aşı şirketlerinin çıkarları ve karları insanların hayatlarından daha çok öncelendi. Kişinin üretimdeki rolü ve tedavisindeki maliyet değerlendirilerek, üretim açısından rolü olmayan işsizlerin, yaşlıların ya da yeterli geliri olmayan yoksul insanların yaşamları kapitalistler açısından hiçe sayılarak, insan sağlığı ve kâr noktasında bir tercih yapıldı” diye konuştu. Çubukçu, bu durumun üzerinden bilimin nasıl ve kimin yararına kullanılacağının doğrudan doğruya bir sınıf mücadelesi meselesi olduğunu vurguladı. (Ankara/EVRENSEL)

Hacettepe öğrencileri 1 Mayıs'a giderken göçmen emeğini ve mülteci kadınları konuştu