02 Mayıs 2021 23:59

Yanlış tren

AKP’nin, halkın sağlığını hiçe saydığı en önemli durak ise aşı durağıydı. Kasım 2020 tarihinde başlayan aşı süreci ülkemiz için 5 aydır tam bir keşmekeş.

Fotoğraf: DHA

Fatih Sürenkök
Fatih Sürenkök

Güzel bir söz vardır: “Yanlış tren, doğru istasyonda durmaz.” AKP hükümeti ve onun sağlık bakanın pandemideki hali de bu. Gerçi, 2002 kasımından beri AKP zaten yanlış trendi. Kimi zaman yurt dışına verdiği sözleri yerine getirirken, kimi zaman oy aldıkları halk kesimine şirin görünürken hep yanlış tren oldular.

18 yıldır, emeği ile geçinen işçi ve memur için, toprağını işlemeye çalışan köylü için, özgürce sanatını yapmaya çalışan sanatçı için, şiddetin ve virüsün hedefindeki sağlık çalışanı için, bilim üreten üniversitelerde okumak isteyen öğrenci için, ülkemize sığınan mülteci için hep yanlış tren oldu. 18 yıldır o trene siyaseten onlara destek olup, ülkeyi soyan yandaşlar bindi. Milyar liralar halka değil, yandaşa akıtıldı.

Gelelim, pandemi sürecindeki AKP trenine. Mart 2020 de yola çıkan bu tren, 14 aydır hiç doğru istasyona uğramadı. Bilim Kurulu’nun oluşumundan başlayalım. Kimlerden seçildi bilim kurulu? Neden, ülkenin tüm hekimlerinin çatı örgütü olan Türk Tabipleri Birliği (TTB) bilim kurulunda yoktu? Türkiye’deki uzman hekimlerin örgütleri olan, uzmanlık dernekleri neden kurulda yok? İllerde kurulan ‘pandemi kurulları’nda aynı şekilde tabip odaları ve uzmanlık dernekleri de yoktu. İl hıfzıssıhha kurullarına, kararlara şerh koyan tabip odası temsilcileri alınmadı. Hatta daha da ileri gidildi, bu kurullara büyükşehir belediye başkanları çağrılmadı, ya da çağrılsalar bile şerh düşülmüş kararlar, “oy birliği” gibi gösterildi.

İşin garip kısmı ise halkı temsil etmesi gereken belediye başkanları çağrılmadıkları ya da şerh koydukları toplantıların hesabını valilikten sormadılar. Yani, kimi zaman o yanlış trene onlar da binmiş oldular. 14 ay içinde kapanma dönemlerini organize edemeyen hükümet, bu dönemlerde küçük ve orta ölçekli esnafa yeterli desteği sağlamadı. Toplumun ihtiyacı açısından zorunlu olmayan üretim alanlarında, fabrikalarda işçilerin virüse açık, bir araya gelişlerine göz yumdu. Hükümet, bu alanlara aktaracağı destek fonlarını, yandaş müteahhitlere aktardı. Yani, AKP’nin treni bu durakta da doğal olarak yanlış durakta durdu.

AKP’nin, halkın sağlığını hiçe saydığı en önemli durak ise aşı durağıydı. Kasım 2020 tarihinde başlayan aşı süreci ülkemiz için 5 aydır tam bir keşmekeş. Sağlık bakanı, günde 1.5 milyon kişiye aşı yapma gücümüzden bahsederken, aşı uygulamasının ilk haftalarında, aşılamada Almanya’nın bile önünde olduğumuz ile övünüyordu. Ama aşı bağlantılarında geç kalan bakanlık, 4 ay sonra, “Sinovac sözünde durmadı” diyerek, bu yıl içinde toplumun yüzde 60’ının aşılanmasının mümkün olamayacağını itiraf etti.

Sağlık bakanınca anlaşmaya varıldığı söylenen Çin, Alman ve Rus aşılarını matematiksel olarak toplarsak, nüfusumuzun 3 katını buluyor. Ama yalancı çoban sağlık bakanını, Cumhurbaşkanı bile yalanladı. Sağlık bakanı, önümüzdeki iki ay aşı temininde güçlük yaşanacağını söylemesine rağmen, Cumhurbaşkanı “ülkede aşı temini diye bir sorun yok” dedi. Kime inanacağız. Tren, aynı yanlış tren, istasyonlar ise hep yanlış. Yerli aşı konusundaki yalanlar ve gerçekler de benzer şekilde.

3 gündür yaşadığımız, tam kapanmada da yaşadığımız kaos, hükümetin bu konuda da yanlış durakta olduğunu gösteriyor. Günlerdir kimin evde, kimin dışarda kalacağını içişleri bile bilmiyor. Her gün çıkan genelgelere uyum sağlamaya, ülkenin bilgisayar alt yapısı bile yetmiyor.Gördüğünüz gibi, AKP’nin yanlış treni; halk için asla doğru istasyonda durmadı, durmayacak.Bize düşen görev, yanlış istasyonlarda beklemek değil, direksiyonunda halkın olduğu doğru tren ile yola devam etmek. Sağlıkla kalın.

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI