Peker ve Soylu'yu sorduğu için kovulan AA muhabiri: Emir falan almadım
Sedat Peker'in iddiaları sonrası Süleyman Soylu hakkında sorduğu sorular nedeniyle işten çıkarılan Anadolu Ajansı muhabiri Musab Turan, "Kimseden bir emir falan almadım" dedi.
Musab Turan'ın Instagram videosundan alınmıştır
Daha önce suç örgütü kurmaktan hüküm yiyen Sedat Peker'in iddiaları sonrası İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında sorduğu sorular nedeniyle işten çıkarılan Anadolu Ajansı muhabiri Musab Turan, "'Bu artık sorulmalı' dedim ve sordum. Kimseden bir emir falan almadım" dedi.
DW Türkçe'den Cengiz Özbek'e konuşan Turan, AA'da işe girmeden önce AKP Sultanbeyi İlçe Teşkilatı Yönetim Kurulu üyeliği yaptığını söyledi ve "gidişata dur demek" için bu soruları sorduğunu ifade etti.
"BU SORU ARTIK SORULMALI DEDİM VE SORDUM"
"Basın toplantısından önce kulağıma eğilerek 'Soru sormuyoruz' diyen Varank'ın danışmanı Rıdvan Tezel'in tutumu da tetikleyici oldu" diyen Turan "İnsanlar şuraya çekmeye çalışıyor: 'Birileri mi emir verdi?' Vallahi billahi böyle bir şey yok. Birey olarak düşündüm, gazeteci olarak mesleğimin namusunu kurtarmak adına 'Bu artık sorulmalı' dedim ve sordum. Evladımın hatrı için sizi temin edebilirim ki kimseden bir emir falan almadım. Çocuklarımın geleceği için yaptım, gazetecilik vicdanıyla yaptım, meslek onuruyla yaptım" ifadelerini kullandı.
"PİŞMAN DEĞİLİM"
Turan ayrıca "Haber ajanslarının genel müdürlerine bakanların edeceği bir telefonla bu soruların ve verilen cevapların ana akım medyada yer bulamayacağını bildiğimden kendi Instagram hesabımda yayınladım ve herkesin merak ettiği soruların cevaplarını duymalarını sağladım. Gazetecinin görevi soru sormaktır. Ben de bu soruyu sorduğum için pişman değilim" diye konuştu.
"PEKER'İN İDDİALARINI İNANDIRICI BULUYORUM"
"Sedat Peker de çektiğiniz videoyu sosyal medyada paylaşarak size destek verdi. Peker'in verdiği destek hakkındaki görüşünüz nedir" sorusuna Turani, "Teşekkür ediyorum. İddialarını inandırıcı buluyorum" yanıtını verdi.
"FETÖ" İDDİALARI VE İHBARLAR
Musab Turan ayrıca "Şu anda cezaevinde yatmakla olan yakınım yok. Kardeşim polis memuruydu. KHK ile görev ihraç edildi. Bir davadan yargılandı, beraat etti. Sanırım 'FETÖ'ye bağlı üyelik var mı' gibisinden bir davaydı. Şimdi de özel sektörde bir işte çalışarak hayatını idame ettirmeye çalışıyor. Kız kardeşimin kocasının bir dosyası var sadece yargıda devam etmekte olan. O da aynı konuda. İki yıl kadar önce cezaevinden çıktı. 15 Temmuz günü Finans Ekip Whataspp grubu yazışmalarımız duruyor. Yöneticim, 'Evden çıkmayalım' dediğinde ben eşimle birlikte 'TRT basıldı, ajans da basılır' düşüncesi ve hassasiyetiyle ajansa gittik" bilgilerini paylaştı.
Turan, son olarak "Sadece bizi değil, yedi sülalemizi bile içeri alabilirler. Ama yani aile olarak dayanışma içerisinde kalacağız. Bundan sonra başıma gelebilecek her şeye de razıyım, hazırlıklıyım" dedi.
NE OLMUŞTU?
Turan, basın toplantısında Bakanlar Mustafa Varank ve Bekir Pakdemirli'ye şu soruları yöneltmiş ve ardından işinden çıkarılmıştı:
""Son günlerde gündemi meşgul eden konular var. Burada narko bürokrasi ile ilgili iddialar ülkemizi uluslararası arenada zora soktu mu? Hükümetin buna ilişkin bir planı var mı? Ve de 19 yıllık bir toplum hareketi olarak başlayan milletin teveccühünü kazanan AK Parti, ismi şaibelerle anılan Süleyman Soylu'dan daha mı küçük? Buna ilişkin çarşıda, pazarda, metrobüste çocuklar herkes bunu konuşuyor ama sayın bakanlarımız buna ilişkin tek kelime etmiyor. Sayın Pakdemirli bakanımıza sorum da sayın Soylu kabine toplantısında buna ilişkin bir açıklama yaptı mı, savunma yaptı mı? Savunması sizleri tatmin etti mi? Sayın bakanım, üç buçuk yaşında oğlumun yüzüne bakarken bu maskeli balodan dolayı ben utanıyorum. Sizlerin çocuklarınız yok mu?" (MEDYA SERVİSİ)
