İşçi yalanlama değil araştırma istiyor
TEMSA işçileri Sedat Peker'in iddialarının titizlikle araştırılması gerektiğini ve bir biçimde artık mafya-çete düzeninin son bulmasını talep ediyor.
Ekran Görüntüsü: TEMSA tanıtım videosu
Adnan KARATAŞ
Aydın YİĞİT
Adana
Türkiye, son haftalarda Suç Örgütü Lideri Sedat Peker’in paylaştığı videolarda ‘derin devlet’ faaliyetlerine ilişkin açıklamaları gündemin baş sırasında tutuyor. Hükümet yetkilileri ve akrabalarının, çeşitli sermaye gruplarının isimlerinin karıştığı uyuşturucu ticareti, yolsuzluklar Peker’in iddiaları arasında yer alıyor. Adana’da TEMSA fabrikasında çalışan işçiler bu iddiaların dikkatlerini çektiğini ifade ediyor. Ülkede mafyaların hep var olduğuna vurgu yapan işçiler, bir yandan sürecin sonunda neler olacağını merak ederken bir yandan ise iddiaların titizlikle araştırılması gerektiğini ve bir biçimde artık mafya-çete düzeninin son bulmasını talep ediyor.
Sedat Peker’in videolarının izlenirliğinin dizilerden daha çok olduğunu ifade eden bir işçi, işçilerin birbirlerine “Kim kimle iş tutuyormuş” diyerek videoları gösterdiğini belirtti. TEMSA işçisi, “Her dediğine inanmıyorum ama araştırılması, ispat edilmesi lazım. Ancak hükümetin tutumu iyi değil. Bunu konuşmuyorlar neredeyse, kendi medyalarında yazılmıyor. Başka sosyal medya kanallarında izliyoruz” ifadelerini kullandı. Sedat Peker suçlu ilan edilmeden önce AKP iktidarının, Peker’in faaliyetlerine ilişkin ses çıkarmadığını dile getiren işçi, “Aralarına ne girdiyse bilmiyoruz. AKP-MHP kanadı ise daha çok sus-pus durumda. Aynı geçenlerde yayımlanan Sefer Selvi karikatüründeki gibi” dedi. Susurluk’u da hatırlatan işçi, “Üç adam bir arada işi neydi? O zaman çözülemedi olaylar, bu da yeni bir şey değil. Devlet göz yumuyor, sonra mafyalar kendi atlarını oynatmaya başlıyorlar. Peker Balkanlar’da, Birleşik Arap Emirlikleri’nde nasıl saklanıyor? Bu kadar çok ülkede ilişkileri nasıl büyüdü?” diye konuştu.
‘NİYE ARAŞTIRILMIYOR’
Başka bir TEMSA işçisi de işten çıkarılan AA muhabirinin bakanlarla arasındaki diyaloğu hatırlatarak, “Soru sorduğunda önce kovdular, sonra soruşturma açtılar. Gazeteci ne amaçla soruyor o farklı konu ama sen cevabını ver gönder. Cevap yok, araştırma yok. Gündem şu an bu ama televizyonlar vermiyor mesela. Bazı kanallar doları bile düşük gösteriyor bazen. Ev baskını ile ilgili görüntü yayımlandı mesela, demek ki kanıt varsa çürütürsün. Ama koruma verilmiş mesela, inkar etmiyorlar. Gereği yapılsın, yargıya taşınsın konu. Yargının bağımsızlığı belli olsun ama o da yok” dedi. Sedat Peker’in yıllar önce mitingler yaptığını hatırlatan işçi, “Öyle bir ülkeyiz ki, bu adama miting de yaptırıldı. Kullanılıp işi bitince kenara atılıyor. Çıkarları ters düşünce de karşı karşıya geliyorlar” diye konuştu.
Videolardan haberdar olduğunu ancak tamamen izleyemediğini belirten başka bir işçi de “Ama her yerde konuşuluyor. Süleyman Soylu’nun mafya liderlerine yönelik ‘Mafyalığı bitireceğiz’ sözleri vardı, bununla ilgili olabilir diye düşünüyorum” dedi.
PARASI OLANLAR AKLANIYOR SİYASİ ANLAMDA
Bu iddiaların yenilir yutulur olmadığını dile getiren bir işçi de şunları söyledi: “Yıllar önce miting yapıyordu. Bildiğim şeyler var diyor, Ergenekon davasından eski faili meçhullere kadar bir sürü eskiden yapılanları söylüyor ama neden bu kadar sustun, şimdi ne oldu da böyle oldu? Yerinden olduğu için ses çıkarıyor şu an Peker. Mehmet Ağar hep bu işlerin içindeymiş, arka plandan yönetmiş her şeyi. Değişmesi lazım bu düzenin ama nasıl değişir, onu da bilmiyorum.”
Başka bir işçi de “Bence bir adam tek başına bu kadar şeye de vakıf olamaz gibi geliyor, destek alıyordur muhakkak. Derin devlet denilen şeyde müteahhitten tarikatçılara kadar herkesin beklentisi oluyor. Ama soruşturma yürütülmüyor. 15 Temmuz sonrası da ‘FETÖ’nün siyasi ayağı bir türlü ortaya çıkarılamadı. Parası olanlar aklandı hep. Mesela en büyük sermaye uyuşturucu ve kaçakçılıkta maalesef maddi anlamda” dedi.
‘BAŞKA BİR DÜZEN KURULMALI’
Bu düzende mafyaların çıkıp açıklama yapmasının normal olduğunu söyleyen başka bir işçi de halkın ülke yönetimine katılarak sorunların çözülebileceğini vurguladı. İşçi, “Bir ülkenin yönetimi tek adamın iradesine bırakılamaz. Kuvvetler ayrılığı, denetleme olmalı. Muhalefetin bu zamana kadar dediklerini bir mafya videolarda anlattı. Halkın muhalefete güveni kalmadı demek ki, yeni videoları bekler hale geldik” dedi.
Öte yandan itiraz edenlerin çeşitli şekilde hedef haline getirildiğini belirten işçi, “En ufak şeyde terörist damgası yiyoruz. Sandığı artık halkın önüne koyma vakti geldi. Ben kendi vekilimi kendim seçeceksem iş düzelecek, tepedekiler kimi isterse o oluyor. Gerçekten bizim seçip beğenmediğimizi de geri çağırdığımız bir sistem lazım. Ve bu yeni anayasa denilen bu şekilde düzenlenmeli” dedi. Ekonomideki gidişatı ve sendikaların durumunu da değerlendiren işçi, bu noktalarda değişikliğin şart olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Bunların yanı sıra ekonomik olarak bitik durumdayız. Yarın bir gün yiyecek ekmek bulamayacağız ama bir bürokrat 6 maaş alırken diğer taraftan işçi yokluktan intihar ediyor. Devlet halkı desteklemeli, 20 senedir et yiyemiyoruz. Protein alamayan bir toplumuz, kafamız çalışmaz oldu. Böyle bir düzenin içindeyiz. İşçi sınıfı şu an işsiz kalma korkusu ile susturuluyor. Bizim fabrikada sendika var ama sarı sendika, işveren sendikayı satın almış. Birçok hakkımız elimizden alındı” ifadelerini kullandı.
‘ESKİDEN HER YERDE UYUŞTURUCU SATILIRDI’
Başka bir işçi ise 2023 öncesi ülkede sürekli bu tarz karışıklar olduğunu öne sürüyor. İşçi, “Ortada oyunlar dönüyor, tam olarak neler olduğunu bilemiyoruz ama kendi aralarında anlaşamamış olabilirler. Devlet bunları bir zaman kullanmıştır belki ama bu dönem mafyanın en az olduğu dönem. Eskiden sokaklarda her yerde uyuşturucu satılırdı ama benim gördüğüm şimdi bunlar azaldı” dedi. Peker’in iddiaları hakkında ise “Dışarıdan konuşmak kolay, gelsin ülkede anlatsın eğer bir şeyler biliyorsa” diye konuştu.