Hükümetin suyu çıktı

Bir hükümet düşünün; ticaret bakanı, kendi bakanlığına dezenfektan satıyor. Aynı hükümetin içişleri bakanı mafya ile ilişkisi var mı, yok mu hesabını vermeye çalışıyor. Yine aynı hükümetin sağlık bakanı açıktan ve tüm beceriksizliği ile halkın sağlığı ile oynuyor. Hükümetin suyu çıktı yani. Ticaret bakanı görevden alındı ama diğer iki bakan tüm pişkinlikleri ile yerlerinde.

Sanırım, Sedat Peker videolarının gündemi işgal etmesine en çok sağlık bakanı sevinmiştir. Yarın normalleşmeye geçiyoruz. Ancak kimse, kaybettiğimiz insan sayısının hâlâ 130’un üstünde olduğunu sormuyor. Halbuki, tam bir yıl önce can kaybı sadece 26 idi. Yani bugün tam 5 katı insan kaybediyoruz. Bu süreci yönettiğini sanan hükümetin beceriksizliği yüzünden, her gün yüzlerce insan ölüyor. Avrupa ülkelerinde aşılanan kişi sayısı hızla artarken, kaybedilen insan sayısı da hızla azalıyor. 29 Mayıs 2021’de İtalya’da 83, Fransa’da 68, Almanya’da 53 kişi ve İngiltere’de sadece 7 oldu.

Türkiye’de 2 doz aşısı da yapılan insan sayısı 12 milyonu buldu. Yani nüfusumuzun henüz yüzde 15’i iki aşısını da yaptırabildi. İngiltere’nin aşı yaptırma oranı yüzde 56. Neden İngiltere’de günlük ölüm sayısının sadece 7 olduğunu acaba sağlık bakanı anlayabildi mi? Biz anlıyoruz. Biz biliyoruz. Esas bilmesi gereken, bu salgını yönetmesi gerekenler. Ama sağlık bakanının derdi, pandemi ile mücadele etmek değil. Tersi olsaydı, Aralık 2020’den beri bakanın ağzından çıkan, aşı geldi gelecek rakamları ile toplumun hepsi bırakın ikiyi 3-4 kez aşılanırdı.

Aşı temininde ve uygulanmasındaki gecikme, günlük ölüm sayılarının düşmesini engelliyor. Bunun yanında, bu durum ilk aşıları yapılan sağlık çalışanları ve 65 yaş üstünün, 3. doz aşılarının da zamanında yapılmasında gecikmeye yol açacak. Yani yeni bir tehlike kapıda. Bu konuyu paylaştığım Türk Tabipleri Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı; toplumun hâlâ yüzde 15’i aşılanmışken, sağlık çalışanları için şart olan 3 dozu istemekten utandıklarını belirtti.

3. doz neden gerekli? Kovit-19 ile ilgili bilinenler henüz yeterli olmadığı için, daha uzun süreli bir bağışıklığın sağlanması amacıyla, bilim insanlarınca üçüncü dozun yapılması öngörülmüştü. Bilim Kurulu ve sağlık bakanlığının da planları bu yönde idi. Sağlık çalışanlarına ilk aşıların ocak ayında yapıldığı hatırlanırsa, bakanlık kendi emrinde çalışan sağlık ordusunu pandemide bir kez daha virüsün önüne atıyor. Sağlık bakanı görevini yeterince yerine getiremiyor ve suç işliyor. Bir yıldır evlerine mahkum edilen 65 yaş üstü insanlarımız tekrar risk altına girecek. Salgının ilk aylarında büyük oranda kaybettiğimiz büyüklerimizin tek umudu aşıydı. Bakanlık, beceremediği aşı uygulama süreci yüzünden tıpkı sağlık çalışanları gibi onları da virüsün önüne atıyor. Aynı tehlike kronik hastalığı olan yurttaşlarımız için de geçerli.

Koronavirüs nedeniyle kaybettiğimiz her insanımızın ölümünde; hükümetin, özellikle de sağlık bakanının ihmali söz konusu. Ana muhalefet partisi başkanı, Cumhurbaşkanına erken seçime gidilmesini ve helalleşmeyi öneriyor. Onlar sandıkta helalleşebilirler ama biz sağlık çalışanları sağlık bakanına da hükümete de hakkımızı helal etmiyoruz. Daha önce de belirttiğim gibi, sağlık bakanının mutlaka pandemi sürecindeki başarısızlığı nedeniyle bağımsız mahkemelerde yargılanması gerektiğine inanıyorum. Aksi takdirde, bu salgında kaybettiğimiz 400’ün üstündeki sağlık çalışanı, bize hakkını helal etmeyecektir. Sağlıkla kalın.

Sağlık işçilerinin her gün iki saati gasbediliyor

Lise öğrencileri: Sağlığımız ve sınavlarımız arasında bırakılıyoruz

Üniversiteliler uzaktan eğitimden dertli: Salgın döneminde öğrenciler gözetilmeli

Araştırma: Kovid-19 aşıları güvenli ve etkili

Hacettepe Üniversitesi öğrencileri: Bizleri riske atmayacak önlemler alınmalı

Hacettepeli öğrenciler kalmadıkları yurdun ücretini ödemek istemiyor

TAMAMI...