Sağlık işçilerinden konfederasyonlara: Taleplerinizin arkasında durun

696 sayılı KHK ile kadroya geçirilen sağlık işçileri, 700 bin işçiyi ilgilendiren kamu toplu sözleşmesiyle ilgili taslağı Çalışma Bakanlığına sunan Türk-İş ve Hak-İş’e “Taleplerinizin arkasında durun” çağrısı yaptı. Sağlık işçileri ayrıca “İş sadece sendikaya kalırsa daha önce olduğu gibi 3 kuruş zamla biz 2 sene daha geçinmeye çalışırız. Birlik olup sendikaları zorlamadıkça hakkımızı alamayız” dedi.

Türk-İş ve Hak-İş sundukları taslakta en düşük brüt ücretin 4 bin 800 TL olmasını, 2021-2022 için ilk 6 ay yüzde 20, diğer 6 aylar için enflasyon artı yüzde 3 refah payı talep etti.

Evrensel’e konuşan, 10 yıldır Ankara Keçiören’de bir hastanede çalışan işçi, ekonomik kriz bahane edilerek devlet tarafından bu ücret artış oranlarının kabul edileceğinden kuşkulu olduğunu belirtti. Sağlık işçisi, “Sendika bize sormadan, taleplerimizi almadan bir taslak oluşturmuş ve bakanlığa sunmuş. Bu zamana kadar 3 kuruş maaşla geçinmeye çalıştık, pandemide canımızı dişimize taktık, herhangi bir ek ödemeden yararlanamadık. Sendikanın sunduğu talepleri haberlerden öğrendik. İstenenler işçileri yanıltmak ve göz boyamak için hep brüt üzerinden söyleniyor peki bunun neti hesaplandığında elimizde ne kalacak? Sendikanın talep ettiği hakların devlet ne kadarını kabul edecek? İş sadece sendikaya kalırsa daha önce olduğu gibi 3 kuruş zamla biz 2 sene daha geçinmeye çalışırız. Birlik olup sendikaları zorlamadıkça gerçek hakkımızı alamayız” dedi.

Çoğunluğu 2018 yılında çıkarılan 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen sağlık işçileri bu zamana kadar mahkum edildikleri asgari ücret düzeyindeki ücretler ve hak kayıpları sebebiyle sendikalara olan güvensizliklerini de belirtiyorlar. Öte yandan pandemi sürecinde yaşananlar işçilerin beklentisini de düşürmüş durumda. Sağlık Bakanlığında çalışan ve KHK ile kadroya geçirilen başka bir işçi “Sendikanın bakanlığa sunduğu bu teklif bence iyi, yüzde 80'i bile kabul edilse içinde bulunduğumuz bu koşullarda bize biraz nefes aldırır. Çünkü pandemi sürecinde gördük, özel sektörde çalışanları, esnafı... Binlerce kişi işinden oldu, dükkanı battı” dedi.

‘DEVLET PANDEMİDE İŞÇİSİNE SAHİP ÇIKMADI’

Bir başka işçi ise “Pandemi sürecinde halk olarak çok zorlu zamanlar geçirdik. Her şey ateş pahası. Her şeye art arda zamlar geldi. Devlet işçisine sahip çıkmadı. Ancak biz de yaşamak zorundayız. Hayatımızı sürdürecek kadar, hakkımız olan bir ücret istiyoruz. Bu zamana kadar zaten asgari ücretle çalıştık. Şimdiye kadar aldığımız malzemelere gelen zamlar yanında, bu maaş zammı ne ki? Bence az bile” diyerek yaşadıkları zorlukları dile getirdi.

Başka bir bakanlık çalışanı işçi ise “Kadroya geçirildiğimiz ilk dönemlerde eski kadrolularla aramızdaki maaş ve özlük haklarından doğan farklara karşı mücadele ediyorduk, şimdi hem kadrolu hem de İŞKUR üzerinden atamayla gelen işçilerle aramızda da özlük hakları bakımından büyük farklar var. Her iki grup da sürekli işçi kadrosunda olmasına rağmen, onların tayin hakkı, yıllık izin hakkı bizden farklı. Bizler bu farkların ortadan kalkması için birlikte mücadele etmeliyiz. Devlet kendi eliyle kendi işçisini bölüyor. Bunu sadece sendikalara bırakarak çözemeyiz. Bizim de sesimizi çıkarmamız lazım” dedi.

SENDİKA PROTOKOL İLE YETİNMEMELİ

İşçiler Kamu Çerçeve Protokolü’nün ardından Sağlık Bakanlığı ile masaya oturacak olan yetkili sendika Öz Sağlık-İş’e de çağrıda bulundu. Sendikanın bu protokolle yetinmeyip TİS sürecinde hakları olanı alması için taleplerini dinlemesini, işyerlerini ziyaret edip işçilerle birlikte bir TİS taslağı oluşturmasını söyledi. (Ankara/EVRENSEL)