Metal işçisi yazdı: Sürece dahil olursak iyi bir zam alırız
"Biz işçiler TİS’e müdahil olursak olur. Yoksa bu zam yağmurları ile daha çok cebelleşeceğiz. Bence en az yüzde 30 zam alırsak, biraz rahatlarız. Alırlarsa değil, alırsak, yani biz istersek olur."
Fotoğraf: Pixabay
Çolakoğlu Metalürji işçisi
Kocaeli
Merhaba evrensel okurları. Ben Türk Metal’in örgütlü olduğu Çolakoğlu Metalürji fabrikasında çalıyorum. Dünyada pandemi yaşandı ve devam ediyor. Ama biz işçiler hep çalıştık. Bu fedakarlığımız karşılığında sosyal yardımlar dışında ne bir ek zam ne bir ücret iyileştirmesi alabildik. Toplu sözleşme ve dönemlik enflasyon zammı dışında zam almadık. Tüm bunlar yaşanırken hayat pahalılığı cabası oluyor. Hadi bir hesap yapalım benim ücretim toplam 4 bin lira. Sadece doğal gaz faturam 700 lira, dün daha ucuzken bugün mutfak masrafım 700 lira. Çocuğum var, sadece bebek bezi için ayda 200 lira. Çocuk gelişim çağında olduğu için ekstra gıdalar alıyorum, sürekli kıyafet almak zorunluluğu var. Bu saydıklarımdan maaşın yarısı gitti. Ayrıca banka borcum var. Borcu olmayan işçi var mı bilmiyorum. Çoğu kredi çekmiş. Günlük ekmeği, diğer ihtiyaçları saymadım bile…
3-4 yıldır kişisel harcamam yok. Misal hiç kıyafet almadım, eskileri giyiyorum. Bir arkadaş ortamım yok. Güzel giyinip gideceğim alanlar da yok. Bu benim tercihim değil. Ben de şık giyinmek isterim, gezmek ve tozmak isterim. Çocuğumu tatile götürmek isterim. Ama hayat şartları buna sebep oluyor. Sürekli bir hesap kitabın içindesin. Kıymeti olmayan paranın hesabını yapıyorsun. Şimdi bir toplu sözleşme dönemi başlayacak.
Çolakoğlu biz işçilerin sayesinde Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında 13. sırada yerini aldı. Geçen yıl 15. sırada olduğunu da unutmayalım. İnşaat durdu falan diyorlar ama bizim ürettiğimizin haddi hesabı yok. Günü geldi o ay üretim rekorları kırdık. Sadece bir vardiyada 1000 tonu aşkın ürettiğimizi biliyorum. Ürettiğimiz bir bağ demir iç piyasada en az 7 bin liraya satılıyor. Ve biz 1 günde binlerce üretiyoruz.
Tüm işçiler benim gibi maaş bordrosunu aldığında o kesintilere şaşırmıyor değil. Hele vergi kesintileri bizi kötürüm ediyor. Bu ay itibarıyla vergi dilimine girdik. Kesintiler olmasa alacağım maaşım 8 bin liradır. Peki, işçiler bu halinden memnun mu? Kimse şu an ses çıkarmıyor. Buradan işçi arkadaşlarıma sesleniyorum. Dışarıdaki bir fabrikanın maaşları asgari ücret olunca, bizim maaşlar yüksek gözüküyor. Ben buna aldanmayalım derim. Çünkü kazandırdığımız karşılığında, aldığımız ücret denizde bir damla sudur. Biz çok çalıştık, onlar kazandı. Şimdi bir toplu sözleşme dönemine giriyoruz. Ne talep ediyoruz? Ne kadar zam istiyoruz? Şimdi sendika çıkıp yüzde 45 istiyorum dese, ey işçi arkadaşım sen buna inanacak mısın? Bunun gösteriş olduğunu bilmiyor musun? Bunu tartışmamız lazım. Biz işçiler bu tartışmaya müdahil olursak olur. Yoksa bu zam yağmurları ile daha çok cebelleşeceğiz. Bence en az yüzde 30 zam alırsak, biraz rahatlarız. Alırlarsa değil, alırsak diyorum. Yani biz istersek olur. Yoksa üretim rekorları kırdığımız aylarda getirdikleri 3 dilim baklava ile ağzımıza bal çalmaya çalışırlar. Ben aldığım iyi bir zamla, ailemle doya doya baklava yemek isterim. Ya sen?