İzmir'de depremzedeler proje mağduriyetlerinin giderilmesini talep etti
İzmir'de depremzedeler Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne sorularını içeren bir dilekçe verdi. Depremzedeler projeden dolayı yaşanan mağduriyetlerin giderilmesini istedi.
İzmirli depremzedeler | Fotoğraf: Evrensel
İzmir'de 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen depremde evleri yıkılan veya hasarlı olan depremzedeler Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne taleplerini ve sorularını içeren dilekçe verdi.
Bayraklı'da bulunan Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü önünde bir araya gelen depremzedeler, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve iktidar partisinin milletvekillerinde sorunlarına çözüm bulmasını isterken, toplantı talep etti.
Depremi sonrası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından depremden etkilenen binaların yeniden inşası ve yapılandırılması amacıyla Bayraklı ilçesi sınırlarında oluşturulan 7 adet proje alanı mağduru olduklarını dile getiren depremzedeler, "Biz katlarınızı, metre karelerimizi, dükkanlarımızı istiyoruz. Kura çekmek istemiyoruz. Canımızı kaybettik, artık mağdur olmak istemiyoruz. 1819 bağımsız bölüm olarak mağduruz. Biz dilekçedeki sorularımıza cevap bekliyoruz." dedi.
"BİZİM MÜLKİYET HAKLARIMIZ İHLAL EDİLİYOR"
30 Ekim Depremi Proje Alanı Mağdurları Platformu adına konuşan Nilsu Karaman Aktarıcı, "Binalarımıza kuş uçuşu mesafede gökdelenlere izin verilirken, proje alanları dışına 8 kat imar izni verilirken bize neden 5 kat imar verildiğini merak ediyoruz. Buraya neden hâlâ yapımı devam eden gökdelenler ve çok katlı binalara müsaade edilirken bizim mülkiyet haklarımız ihlal ediliyor." diye sordu.
AFAD bünyesinde afet kanuna tabii olmaları gerektiğini söyleyen Aktarıcı, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ihaleler ile bizim mülkiyetlerimizi tapudan sildi. Şu anda hiç birimi tapularda hak sahibi görünmüyoruz. Deprem sonrası Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum hiçbir hak kaybının olmayacağını söylemişti. Bize çıkacak maliyetlerin yarı ödemelerinin yapılacağı söylendi. 8 ay geçti bizim önümüze herhangi bir borçlandırma rakamları konmadı. Biz hangi şartlarda ne kadar ödeyeceğimizi bilmiyoruz." diye konuştu.
"SÜREÇ ŞEFFAF İŞLETİLSİN"
Borçlandırma taahhütlerini imzalamak zorunda kaldıklarını hatırlatan Aktarıcı, "İmzalamazsanız arsa paylarının bedellerini ödeyeceğiz ve gideceksiniz dendiği için ne ödeyeceğimizi geri bilmeksizin bunları imzalamak zorunda kaldık. Ne olacağını bilmiyoruz. Süreç şeffaf olarak işletilmiyor. Biz vatandaş olarak bütün süreçlerin şeffaf olarak işletilmesini ve bundan sonra ne olacağını bilmek istiyoruz. 8 kattan 5 kata düşürülen imar planları haksızlıktır. Eğer yatay mimariye geçilecekse tüm İzmir’de geçilmesi gerekir. Gökdelenlerin olduğu, yapılmaya devam edildiği bölgede biz neden 5 kat olduk? Oluşturulan proje alanlarına ilişkin net cevaplar bekliyoruz." dedi. (İzmir/EVRENSEL)