20 Temmuz 2021 08:50

Kuruyan Düden Gölü'nün can damarları göründü

Düden Gölü kuruyunca can damarları göründü: Manzara olarak büyüleyici ama su seviyesinin azaldığını gösteriyor. İyi bir durum değil.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

'Anadolu Kadim Doğa' adlı belgeselini, Ali Şenel ve Fırat İşbecer'den oluşan ekiple çeken yönetmen Burak Doğansoysal, "Konya-Kulu'daki Düden Gölü'nde, 10-12 bin flamingo ve en az 15 tür farklı kıyı kuşu vardı. Oranın avantajı, göl ne kadar kurursa kurusun düden su taşımaya devam ediyor. Gölü besleyen tatlı su kaynağını görüntüledik. O damarlar, gölün su seviyesi azaldıkça görülebiliyor. Normalde gölde su seviyesi yüksekken görülemez. Dolayısıyla manzara olarak büyüleyici ama su seviyesinin azaldığını gösteren, iyi bir durum değil" dedi. 

Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü'nün izni ve desteğiyle yaban hayatının önemli uzman isimleri Ali Şenel, Burak Doğansoysal, Fırat İşbecer'den oluşan ekip öncülüğünde; Türkiye'nin en kapsamlı habitat belgeseli için çekimlere nisan ayında başlandı. 'Sulak alanlar', 'ormanlar', 'denizler ve kıyılar', 'bozkırlar', akarsular ve dereler', 'dağlar, vadiler ve kanyonlar' olarak habitatların anlatılacağı 'Anadolu Kadim Doğa' adlı belgesel 6 bölümden oluşacak. Her habitatın en az iki kere ve dört mevsimde olmak kaydıyla çekimleri yaklaşık 2,5 yıl sürecek.

SULAK ALANLARIN TAMAMI GÖRÜNTÜLENİYOR

Yönetmen Burak Doğansoysal, ülkemizin sulak alanlarının neredeyse tamamını havadan, karadan hatta bazen suyun içinden görüntülediklerini belirterek, “Umarım izlerken bizim çekerken aldığımız kadar keyif alırsınız. Biraz bekleteceğiz ama değecek, belgeselimiz 2,5 sene sonra hazır. 64 ülke gezdim, 30'unda çalıştım. Aslanla, jaguarla, kaplanla, gorille göz göze geldim. Hiçbirinde şu anda ülkemde çektiğim yeni belgesel kadar heyecanlanmadım. İnanılmaz bir tempoda çalışıyoruz, umarım bu muhteşem doğanın hakkını verecek bir iş çıkartırız" dedi.

ANADOLU KADİM DOĞA BELGESELİ

'Anadolu Kadim Doğa' adlı belgeselle Türkiye'nin habitatlarının anlatılacağını belirten Doğansoysal; sulak alanlar dışında ormanlar, denizler ve kıyılar, bozkırlar, akarsular ve dereler, dağlar, vadiler ve kanyonlar şeklinde 6 bölümden oluşacağını açıkladı. Bu boyutta bütün habitatları kapsayan bir çalışmanın da muhtemelen ilk olacağını kaydeden Doğansoysal, “Dört farklı sezonda her habitatı çalışıyoruz" diye konuştu.

DÖRT MEVSİM ÇEKİM

Çekimlerin nisanda başladığını kaydeden Doğansoysal, “En az iki kere dört mevsimi görmemiz lazım ki habitatları, tüm döngüyü hakkıyla belgeleyebilelim çünkü yaz, bahar, sonbahar ve kışın hem bitki örtüsü hem hayvanlar değişiyor. Her mevsim genelde kuşlardan oluşan göç eden türler ile hiç gitmeyen türler var. Memeli hayvanları yazın görüntülemek nispeten daha zorken, sonbahar ve kış ise nispeten daha kolay oluyor" dedi.

BÜTÜN TÜRLER GÖRÜNTÜLENİYOR

Ekibe, görüntü yönetmeni Ali Şenel ve yapımcı Fırat İşbecer'in dışında doğa belgeseline meraklı gençlerin de belirli dönemlerde katılım sağladığını anlatan Burak Doğansoysal, gençlerin büyük ilgi gösterdiğini ve çok ciddi başvuru aldıklarını söyledi. Doğansoysal, “Esas vermek istediğimiz mesaj, Anadolu'nun içinde yaşadığımız coğrafyanın A'dan Z'ye bütün türlerinin, özellikle nesli tehlike altındaki ve sembol türlerini, gelecek nesillere bırakabilmek için görsel envanterini çıkarmak istiyoruz" diye konuştu.

İÇ ANADOLU'DA DURUM KÖTÜ

Şu ana kadarki çekimlerde sulak alanların durumuna ilişkin hem iyi hem de kötü manzaralarla karşılaştıklarını anlatan Doğansoysal, şunları söyledi:

“Özellikle Van'daki sulak alanları geçmiş yıllara göre çok daha iyi bulduk. Hem su miktarı hem de içindeki tür miktarı olarak inanılmaz ileriye doğru gitmiş ama İç Anadolu'da yağmur az olduğu ve su çekilmeye devam ettiği için inanılmaz kötü etkilenmiş. Normalde de bu faaliyetler oluyor ama yağışla desteklendiği için etkisini daha az hissediyoruz. Bir çobanla konuşuyorum orada, '25 senedir sürümü ilk defa buraya sokabiliyorum, burası bataklık, sulak bölgeydi' dediği Konya civarında bir sulak alan kurumuş."

MANZARANIN GÜZELLİĞİNE ALDANMAYIN

Bu yıl çok farklı tespitte bulunduklarına da dikkat çeken Doğansoysal, “Konya-Kulu'daki Düden Gölü'nde, 10-12 bin flamingo ve en az 15 tür farklı kıyı kuşu vardı. Oranın avantajı, göl ne kadar kurursa kurusun düden su taşımaya devam ediyor. 15 gün önce tekrar gittik, göl küçülmüş ama hala yakın sayıda flamingo vardı ama orası üreme alanı değil Tuz Gölü'ne gitmek zorundalar. Gölü besleyen tatlı su kaynağını görüntüledik. O damarlar, gölün su seviyesi azaldıkça görülebiliyor. Normalde gölde su seviyesi yüksekken görülemez. Dolayısıyla manzara olarak büyüleyici ama su seviyesinin azaldığını gösteren, iyi bir durum değil" dedi. (DHA)

ÖNCEKİ HABER

Muğla Akbelen'de ağaç kıyımına karşı nöbet sürüyor

SONRAKİ HABER

Doç. Dr. Kurşun: "Bu iktidar kaldığı sürece Türkiye’de OHAL kaldırılmayacak"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa