Orman yangınları için önlemler alınmıyor olay sonrası sorunlar yaşanıyor
İstanbul Üniversitesi Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Programı Başkanı Doç. Dr. Erhan Bakırcı Evrensel’e konuştu: Orman alanlarını kontrolsüz yerleşime açıyoruz. Kontrolsüz turizme de açıyoruz.
Fotoğraf: Fırat Bulut
Eylem NAZLIER
İstanbul
Türkiye’nin birçok bölgesinde aynı anda yaşanan orman yangınları, alınan ya da alınmayan önlemlerin ve afetle mücadele yöntemlerinin sorgulanmasına neden oldu. Konuyla ilgili İstanbul Üniversitesi (İÜ) Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Programı Başkanı Doç. Dr. Erhan Bakırcı Evrensel’e konuştu. Bakırcı, “Bizim genel sorunlarınızdan bir tanesi bu yerleşimlerle ilgili. Orman alanlarını kontrolsüz yerleşime açıyoruz. Kontrolsüz turizme de açıyoruz. Bu alanları koruma olgusunun dışında bir ranta çevirme arzusu var. Ve bu arzu sebebiyle bu tür risklerle aniden karşılaşma durumunda kalıyoruz” diyor.
"ANINDA MÜDAHALE ETME, OPERASYON HAZIRLIĞIMIZ YOK"
“Biz bu kadar ciddi yangın riskinin olduğu bir yerde, çok kıymetli bir orman varlığının bulunduğu alanda böyle bir yangın riskinin var olduğunu biliyoruz, ama bizim anında müdahale etme operasyon hazırlığımız yok” diyen Bakırcı, “Oradaki insanlara jandarma ‘yangın var bu bölgeden kaçın’ diye hoparlörle duyuru yapıyor. Bu şekilde mi olmalı? Bu kadar ciddi riskiniz var. Oradan o insanları tahliye edecek operasyon planlarınız olması lazım. Orada binlerce koyun öldü, hayvan öldü, insan öldü, ağaç yandı. Şimdi de söndürmeye çalışıyoruz. Bizde hem önlemler alınmıyor hem de olay olduktan sonra yönetmekle ilgili sorunlar yaşanıyor. Halbuki olayın öncesi var, olayın öncesini yöneteceksiniz ki olayı da daha kolaylıkla yönetme kabiliyetine sahip olasınız” ifadelerini kullandı.
"İTFAİYECİLİK İÇİN YETERLİ KAYNAĞIMIZ YOK"
Bakırcı, “Şimdi orayı itfaiyeciler söndürüyor. Türkiye’de itfaiyecilik bir meslek değil. Ben sivil savunma itfaiyecilik bölüm başkanıyım. Bizden mezun olan öğrencilerin kanunen bir karşılığı yok. ‘Siz eline hortumu veriyorsunuz git kardeşim yangını söndür’ diyorsunuz. O adam itfaiyeci oluyor. Türkiye’de itfaiye teşkilatı denilen bir teşkilat da çok yok. Çünkü siz üniversiteden ayrı sanayiden ayrı yani kamu kendi başına bir itfaiye. Siz kaynak sağlamazsanız itfaiyecilik gibi çok teknik, teknolojik, insan kaynağı gerektiren operasyonel bir alanda başarılı olmanız mümkün mü? Maliyeti olan bir iştir bu. Siz bunu üretimle, teknolojiyle, insan kaynaklarıyla pekiştirmelisiniz. Dün televizyonlarda izledim çok enteresan geldi diyorlar ki ‘orman yangınlarıyla mücadele etmek için gönüllü itfaiyecilik’. Sende bir itfaiyecilik yok ki gönüllü itfaiyecilik olsun. Önce itfaiyecilik çok sağlam temellere dayanır, teknolojin olur, ondan sonra gönüllü itfaiyeciliğe gidebilirsin. Enteresan bir durum yaşıyoruz” dedi.
Orman alanlarının hiçbir koşulda imara açılamayacağını, bu alanların yeniden ormanlaştırılması gerektiğini söyleyen Bakırcı, “Orman kanunu çok ağır ve çok açık. Bu tip yangınlarda o bölge derhal alan temizlenir ve yeniden ormanlaştırılır. Ama rant bir devlet politikası” diye konuştu.
"SÜRATLE TAHLİYE, ETKİN MÜDAHALE"
Orada yangın çıkartacak riskleri minimize etmek gerektiğini vurgulayan Bakırcı, “Yerleşim alanlarını ormanlara çok yakın yapmamalıyız. Orada kontrolsüz girişleri çıkışları önlemeliyiz. Öncelikle operasyon planınız olması lazım. Süratle tahliye, çok etkin bir müdahale geliştirmek lazım. Bu tahliye planlarından da oradaki herkesin haberi olması lazım. Bu tahliye planlarını da herkesin çalışmış, bunu bir deneyimlemiş olması lazım. Nerede toplanılacak, hayvanlar nasıl tahliye edilecek, oradaki insanlar yangın söndürme faaliyetlerine bilinçli bir şekilde nasıl katkı verecek? Siz elinize bir tane pet şişe alıp da oradaki yangını söndürmek gibi bir gafletin içine düşemezsiniz çünkü orada onu söndüren insanın da can güvenliğini korumak zorunda kalırsınız. Yangın çıktığında ise şehirdeki yangınları üç dakika içinde müdahale etmezseniz artık o yangını odak noktasını söndüremezsiniz. O yangının çevreye yayılmasını önlemek için birtakım önlemler almak zorunda kalırsınız, o yer yandığıyla kalır” dedi.
“Böyle bir planlama var mı” sorumuza ise Bakırcı şöyle cevap veriyor: “Biz bilmiyoruz. Ama mutlaka bunu organize edenlerin böyle bir planı vardır. Ama bizim haberiniz yok.”
Bakırcı son olarak şunları söyledi: “Yangın çok büyük bir afettir. Özellikle orman yangınları da ekosistemi tehdit eden en önemli afetlerden birisidir. Yangın bir risktir riskin de her zaman gerçekleşme ihtimali vardır. Bize düşen buna karşı en etkin, en etkili önlemleri almaktır. Bunun da tek yolu üniversite, kamu, sanayi iş birliği ile çözümler üretilmesidir.”