Evrensel için yeni bir dönem
30 Temmuz 2021 00:30
/
Güncelleme: 30 Temmuz 2021 02:15

Diyarbakır kayyumunun tanıtım filmi ihalesine tepki: Halkın parası çarçur ediliyor

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine atanan kayyumun tanıtım filmi ihalesini 400 bin liraya bir şirkete vermesi tepkilere neden oldu. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Parim, "Bu gasp politikasıdır" dedi.

Diyarbakır kayyumunun tanıtım filmi ihalesine tepki: Halkın parası çarçur ediliyor

Fotoğraf: Fırat Topal/Evrensel

Mahsum KARA
Diyarbakır

Kayyum yönetiminde olan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ihalelerde teklif edilen paralar gündem olmaya devam ediyor. Kentin belli yerlerine konulan heykeller ve bunlar için harcanan 4 milyon TL tartışma konusu olmuştu. Restore edilen surların tanıtım filminin çekilmesi için de ihale, 400 bin TL’ye İstanbul merkezli bir firmaya verildi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine kayyum atandıktan sonra tutuklanan Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı, Twitter hesabından ihale için “Kayyum iftiharla sunar; Amed Belediyesi’nin öz kaynaklarıyla sıfır maliyet ile hazırlayabilecekleri tanıtım filmini 400 bin liraya mal ederek belediye kasasına nasıl çökülürün filmini çekiyorlar.” ifadelerini kullandı.

Evrensel’e konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Yunus Parim, kayyum yönetiminde olan belediyelerin halkın ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmediğini ifade ederek halkın parasının çarçur edildiğini, kayyumların ilişkili olduğu şirketlerin zenginleştirildiğini söyledi.

"KAYYUM ANLAYIŞI BİR GASPTIR"

Bölgede bulunan kayyumların tamamının yaptığı faaliyetlerin tek bir örnekle anlatılmasının yanlış olduğunu belirten Parim, “Kayyumların faaliyetlerine geniş çaplı bakmamız lazım, biz de parti olarak duruma öyle bakıyoruz. Biz ilk günden beri kayyumları bir gasp rejimi olarak tanımladık ve kayyumların yaptığı gerçekten de bir gasptır. Bu tanımlamamız bizi her zaman doğruladı. Görevlendirildikten sonra yaptığı yolsuzluktan dolayı görevden alınan ve müfettiş raporlarından sonra değiştirilen kayyumların faaliyetlerini dönem dönem rapor olarak açıkladık. Söylediğimiz gasp rejiminin nasıl olduğu ortaya çıktı. Birçok örnek var. Bunların en çarpıcılarından biri Mardin örneğidir. Önceki kayyum döneminde kentte devasa yolsuzluklar vardı. Bizim seçilmiş belediye eş başkanlarımız göreve başladıktan sonra bu yolsuzluğa bulaşmış birçok yetkiliyi açığa aldılar. İkinci kayyum döneminde bu isimler göreve iade edildi. Daha sonrasında başlatılan soruşturmada tutuklananlar oldu. Diyarbakır Büyükşehir belediyesi kayyumu tarafından ise 92 bin TL’ye kahve fincanı alınmıştı belediyenin hazinesinden. Kayyumların olduğu her yerde sömürü, yolsuzluk ve birilerini zengin etmek var” dedi.

"TANITIM REKLAMI HALKIN ÖNCELİĞİ DEĞİL"

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Yunus Parim.

Yunus Parim | Fotoğraf: HDP

Halka hizmet etmesi gereken kaynakların nasıl heba edildiğinin ortada olduğunu söyleyen Parim, “Son olarak Sur’u tanıtma filmi için verilen para da bunun en basit örneğidir. Çok basit bir çekimin, tanıtım reklamının orada pazarlık usulüyle bir firmaya 400 bin TL’ye verildiği ortaya çıktı. Bu durum belgeleriyle birlikte ortada, ihale pazarlık usulüyle İstanbul’dan bir firmaya verilmiş. Burada o kadar çok faktör var ki, birincisi Sur’un geldiği durumdur. Sur ilçe olarak betona gömüldü ve en son Suriçi’nin ne hale geldiği yine basına yansımıştı. En başta tartışılması gereken gerçekten ihtiyacın bu tanıtım reklamının yapılması olup olmadığıdır? İhtiyaç, orada doğası, tarihi ve kültürü bütünüyle yerle bir edildikten sonra onun tanıtımının yapılması ve ona 400 bin lira harcanması mıdır? Diyarbakır’a belli kavşaklara karpuz içinde belli ucubelerin yerleştirildiği heykeller yapıp bunlar için 4 milyon TL harcamak ne kadar doğru? Bunların hiçbiri Diyarbakır halkının önceliği değildir. Bu kentteki insanların isteği bu değil, çünkü onların ihtiyaçları bu değil” dedi.

"HİZMET ANLAYIŞLARI YOK"

Kayyumların bölgedeki insanlara yönelik hizmet anlayışı ve önceliğinin olmadığını ifade eden Parim, “Tamamen gasba yönelik bir anlayışları var. Bu gaspları örtmek için de mahallelerde ve sokak aralarında hiçbir çalışma yokken sadece kentin görünen yerlerini, kentin mimari yapısına uymayan ve çok ucuz maliyetle yapabilecek ürünleri çok pahalı gösterip yerleştiriyorlar. Kayyum mantığı budur. Kayyum mantığında gerçek belediye anlayışı yoktur. Normal bir belediye anlayışı, halkın önceliğini tespit eder, o sorunlara, yaralara merhem olmak için hizmetini sunar ve belediyenin kaynaklarını o hizmet için harcar. Kayyumlar ne yapıyor peki; ilişkili oldukları şirketler var, o şirketler hangi işi yapıyorsa kent için onu yapıyorlar. Halkın önceliğine göre değil hangi şirketlere para aktarılacaksa ona göre 'hizmet' ortaya çıkıyor” dedi.  

Tanıtım reklamı ve buna benzer birçok ihalenin sadece halkın kaynaklarını heba etmeye yönelik olduğuna dikkat çeken Parim, “Burada bir kültür asimilasyonu da var. Sur’un geldiği nokta ortada, betona gömülmüş. Sur, tarihi dokusundan sıyrılmış bir halde. Orada o şehrin kapıları var, bir yaşanmışlık var, Sur’un tarihi sokakları var. Bunlar bütünüyle korunursa oraya dair bir şeyler yapılabilir. Bunların tamamı tahrip edilmiş, tamamı betona gömülmüş bir halde ve sadece bir şirkete para sağlama amaçlı bunlar yapılıyor. Olayı sadece reklam ya da tanıtım olarak değerlendirilmemek gerekiyor. Buna benzer onlarca, binlerce işleri var. Kayyumlar eliyle halkın parası çarçur ediliyor. Şirketlere çok daha büyük meblağlar veriliyor” dedi.

Evrensel'i Takip Et