Türkiye Ziraatçılar Derneği: Yangınlara karşı acil müdahale planı hazırlanmalı
Son günlerde yaşanan orman yangınlarına ilişkin açıklama yapan TZD Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş, "Yangın büyümeden yeterli hava araçlarıyla havadan müdahale edilmediği anlaşılmıştır" dedi.
Fotoğraf: Milas Belediyesi emekçileri
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş, son günlerde yaşanan orman yargınları ile ilgili basın açıklamasında bulundu. “Milli bir afette göz göre göre ormanlarımız, içinde barınan canlılar telef olurken yapılan tüm uyarılara rağmen yangın büyümeden yeterli hava araçlarıyla müdahale edilmediği anlaşılmıştır” diye konuşan Demirtaş, “Yangınlara karşı mücadeleye zarar verecek, ormanların amaç dışı kullanımlarına yol açacak yasa ve izin belgelerinin gözden geçirilmesi, bunun yanı sıra çıkan yangınlara hızlı ve etkili bir biçimde müdahale edebilmek için bir acil müdahale planı hazırlanması gerekliliği açıkça ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu planın hazırlanmasında kamu ve sivil toplum kuruluşları işbirliği yapmalı ve alınacak önlemlerin özel çıkarlar nedeniyle etkisiz kılınması mutlaka önlenmelidir” diye konuştu.
Demirtaş, açıklamanın ilerleyen bölümünde, “Yangınlar Türkiye'de bu yıl etkili olan kuraklık ile de yakından ilişkilidir. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün yayınladığı 2021 Yılı Mayıs Ayı Alansal Yağış Raporu'na göre Türkiye genelinde Mayıs ayı yağışı 21.6 mm olarak ölçülmüştür. Oysa uzun yıllar ortalaması 49.3 mm'dir. Yani ülkemizde Mayıs ayından başlayarak yağışlar, normaline göre yüzde 56, geçen yıla göre yüzde 66 oranında azalmıştır” dedi.
EGE VE AKDENİZ BÖLGESİNDE YAĞIŞLARDAKİ AZALMA REKOR DÜZEYDE
Yangınların etkili olduğu Ege ve Akdeniz bölgesindeki yağışlarda yaşanan azalmanın rekor denilebilecek düzeyde olduğuna dikkat çeken Demirtaş, “Ege'de Mayıs ayı yağışları, normaline göre yüzde 81, geçen yıla göre yüzde 89 oranında azalarak 6.9 mm olarak gerçekleşmiştir. Haziran ayı yağışları da Türkiye'nin kuzeyinde artarken Datça ve Marmaris bölgesinde yüzde 80’den fazla düşmüştür. Akdeniz bölgesinde de 6.9 mm olarak gerçekleşen yağışlar, normaline göre yüzde 83, geçen yıla göre yüzde 87 oranında azalmıştır. Haziran ayı yağış durumunu gösteren haritada Karadeniz bölgesi aşırı yağış alırken Aydın'dan başlayıp Kaş bölgesine ve Antalya Manavgat bölgesinden Mersin'in güneyine kadar olan kıyı şeridi, Türkiye'nin en kurak bölgeleri olarak ‘koyu sarı’ renge boyanmıştır.Yine Meteoroloji Genel Müdürlüğünün yayınladığı verilere göre bu yılın Haziran ayında ortalama sıcaklıklar, Ege'de Bodrum, Datça çevrelerinde mevsim normallerinin bir hayli üzerinde gerçekleşmiş, Akdeniz bölgesinde en yüksek sıcaklık 41.8 °C ile halen sürmekte olan yangınların merkezi durumundaki Manavgat’ta tespit edilmiştir” diye konuştu.
‘ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, BAKANLIĞI BÜYÜK ORMAN YANGINLARINA KARŞI UYARDI’
Mayıs ve Haziran aylarının meteorolojik verilerinin Ege'de Bodrum, Marmaris, Datça'da, Akdeniz bölgesinde ise Manavgat çevresinde aşırı kuraklık ve aşırı sıcaklığın birleştiğini gösterdiğini belirten Demirtaş, “Bu veriler, yoğun ormanlarla kaplı söz konusu bölgelerin muhtemel yangın olaylarıyla karşılaşabileceğini, çıkan yangınların ise son derece hızlı bir biçimde çevreye yayılabileceğini açıkça göstermekteydi. Nitekim, Orman Genel Müdürlüğü 2021 Yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu’nda, ‘Coğrafi konumu itibariyle Akdeniz iklim kuşağında yer alan ülkemizde ormanlarımızın büyük bir bölümü yangın tehdidi altında bulunmakta olup, toplam ormanlık alanın yüzde 60’ını birinci ve ikinci derece yangına hassas alanlar oluşturmaktadır. Bu sebepten orman yangınları ülkemiz ormancılığının öncelikli konuları arasında yer almaktadır’ ifadesi kullanılmış ve Bakanlık, daha yangınlar başlamadan hemen önce büyük orman yangınlarına karşı uyarılmıştı” diye konuştu.
“Tehlikeyi daha da artıran bir başka olgu da, devam etmekte olan yangınların bölgedeki sıcaklığı artırması, ısınan ve yükselen hava kitlelerinin yerine çevredeki göreli olarak daha serin havanın hücum etmesi sonucu meydana gelen rüzgârların yangının yayılmasına katkıda bulunmasıdır” diyen Demirtaş yaşanan yangın olaylarında rüzgarların oynadığı olumsuz rolün temelinde bu atmosferik olayın yatmakta olduğunu söyledi. Demirtaş, “Küresel ısınmanın giderek arttığı ve bu olayın bazı bölgelerde aşırı sıcaklık ve kuraklığa yol açarken başka yerlerde aşırı yağışlara neden olduğu bilinmektedir. Nitekim, ülkemizde Akdeniz bölgesinde aşırı kurak ve sıcak havalar hüküm sürerken Karadeniz bölgesinde aşırı yağışların ve sel felaketlerinin yaşanması bu durumu göstermektedir. Bu olgu, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün yayınladığı aylık raporlarda da açıkça görülmektedir” dedi.
‘YAŞANAN FELAKETLER GIDA FİYATLARININ YÜKSELMESİNE NEDEN OLACAK’
Küresel ısınma ve ona bağlı iklimsel dengesizliklerin yol açtığı sorunların, tarımsal üretimini olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken Demirtaş, “Akdeniz bölgesinde aşırı kurak ve sıcak havalar nedeniyle sebze ve meyve üretimi zarar görürken, Karadeniz bölgesinde ısı artışı ve aşırı yağışlar başta fındık olmak üzere bölgenin tarımsal ürünleri üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Ülkemizde yaşanan ve kuraklık, yangınlar, sel ve hortum felaketlerinin önümüzdeki yıllarda daha sık görüleceğini, bu durumun tarımsal üretim üzerinde olumsuz etkiler yapacağını ve gıda fiyatlarının yükselmesine neden olacağını söyleyebiliriz” dedi.
Demirtaş, “Bu durumda önlemler iki ayrı paket halinde ele alınmak durumundadır. Birinci paket, kuraklık ve yangınlardan etkilenecek alanların doğal özelliklerinin koruyacak önlemleri içermelidir. Hali hazırda ormanları tahrip eden turizm, madencilik vb. amaçlarla ormanlık alanların amaç dışı kullanımlara tahsis edilmesi, uluslararası piyasalarda kereste fiyatlarındaki artıştan yararlanmak için ağaç kesimine hız verilmesi, doğal su kaynaklarının HES'lerle tahrip edilmesi gibi uygulamalardan hızla vazgeçilmelidir. Başta Kazdağları olmak üzere son yangınlardan etkilenmemiş orman alanlarımızda yeni maden işletmelerinin kurulmasına yönelik izinler de doğal yapının tahrip edilmesi açısından gözden geçirilmeli ve iptal edilmelidir” dedi.
GÖZ GÖRE GÖRE MÜDAHALE EDİLMEDİ
“Yetkililer tarafından Envanterimizde 16 uçak, 51 helikopterimiz olduğu söyleniliyor. Milli bir afette göz göre göre ormanlarımız, içinde barınan canlılar telef olurken yapılan tüm uyarılara rağmen yangın büyümeden yeterli hava araçlarıyla müdahale edilmediği anlaşılmıştır” diyen Demirtaş, yangınlar başladığında, bir acil müdahale planı olmadığı gibi yangın söndürme uçakları da devreye ancak günler sonra ve sınırlı olarak görüldüğüğünü söyledi.
Demirtaş açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
"Bu durumda gözler yıllardır orman yangınlarına uçaklarıyla müdahale etmiş ve yangına karşı müdahale amaçlı son ihaleyi kazanmış olan Türk Hava Kurumu'na (THK) çevrilmiştir. Ortaya çıkan bilgiler 2019’dan bu yana kayyum yönetiminde olan Türk Hava Kurumu'nun elindeki kiralık yangın söndürme uçaklarının bakımlarını yaptırmadığı için hangara çektiğini, pilotları ve teknisyenleri işten çıkardığını göstermiştir.
Sonuçta, ortaya çıkan gelişmeler yangınlara karşı mücadeleye zarar verecek, ormanların amaç dışı kullanımlarına yol açacak yasa ve izin belgelerinin gözden geçirilmesi, bunun yanı sıra çıkan yangınlara hızlı ve etkili bir biçimde müdahale edebilmek için bir acil müdahale planı hazırlanması gerekliliği açıkça ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu planın hazırlanmasında kamu ve sivil toplum kuruluşları işbirliği yapmalı ve alınacak önlemlerin özel çıkarlar nedeniyle etkisiz kılınması mutlaka önlenmelidir.” (Ankara/EVRENSEL)