TİS sürecindeki kamu emekçileri: Grev de bir seçenek
Hükümetin zam teklifini konuştuğumuz İzmir’deki KESK üyesi kamu emekçileri, teklifin kabul edilemeyeceğini söyledi.
Fotoğraf: Dilek Omaklılar/Evrensel
Ramis SAĞLAM
İzmir
6 milyona yakın kamu emekçisini ve emekliyi ilgilendiren, 2022-2023 yıllarını kapsayan 6. dönem toplu sözleşme görüşmelerinde hükümetin düşük zam teklifine kamu emekçileri tepkili.
AKP iktidarı milyonlarca emekçiye 2022 yılında yüzde 5 artı 6, 2023 yılında yüzde 6 artı 6 oranında zam teklif etti. İzmir’deki KESK üyesi kamu emekçileri, TÜİK rakamlarıyla belirlenen enflasyon oranları üzerinden yapılan ücret artış tekliflerinin gerçekçi olmadığını ve kabul edilemeyeceğini söyledi.
Hükümetin kamu emekçilerine teklif ettiği ücret artışının, kamu emekçilerini yoksulluğa mahkum etmek olduğunu söyleyen BES İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Coşkun Deniz, “Kamu emekçilerinin bu teklife verebileceği tek cevap grevdir. Emekçiler ülke çapında iş bırakmalıdır. Bu sözde toplu sözleşme düzenini değiştirmenin başka yolu bulunmamaktadır. Asli görevi çalışanların ekonomik, sosyal ve özlük haklarını korumak olan sendikalar genel grev kararı alarak tüm çalışanları birlikte mücadeleye davet etmelidir” dedi.
Deniz ayrıca “Birleşik bir mücadele olmadan hak alınamayacağı bilinciyle mücadele tabanda birleştirilerek gerçek sendikalarda örgütlenmelidir” diye konuştu.
‘SENDİKALARIN SESSİZCE BEKLEMESİ UTANÇ VERİCİ’
TÜİK’in açıkladığı yıllık enflasyonun çok gerisinde bir ücret artışı teklif edildiğini söyleyen Çiğli Vergi Dairesi BES İşyeri Temsilcisi Özcan Balkaya, “Bu hükümetin bizi açıkça kapı kulu olarak gördüğünün göstergesidir. Yandaş televizyon kanallarının iki yıllık teklifi sendikaların bir yıllık isteği gibi gösterip fark yüzde 15 demesi, seyyanen zammı hiç dikkate almaması durdukları yeri gösteriyor” dedi.
TİS görüşmelerini orta oyunu olarak değerlendiren Balkaya, “Orta oyun oynanırken memurların ve sendikaların sessizce kurbanlık koyun gibi beklemesi utanç verici. Üretimden gelen gücümüzü kullanmalıyız” diye konuştu.
‘İŞÇİ MEMUR BU DÖNEM ORTAK MÜCADELE ETMELİYİZ’
Hükümetin, ücret artışlarındaki farklarla kamu işçileri ile memurları karşı karşıya getirmek istediğini söyleyen TCDD 3. Bölge Müdürlüğünde görev yapan Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) Üyesi Oğuz Özçamlı, “Bizim bu oyuna gelmememiz gerekiyor. İşçi memur bu dönem ortak mücadele etmeliyiz” dedi.
Hükümetin zam oranından çok 3600 ek göstergeyi dillendirdiğini söyleyen Özçamlı, “3600 kozu bir kez daha kamu emekçilerinin önüne sürülüyor. Her seçim öncesi olduğu gibi TİS masasında da açık kapı bırakmış olmaları bunu seçim öncesinde ciddi bir koz olarak ellerinde tutacakları anlamına geliyor” diye ekledi.
‘ÜCRETLERİMİZ AÇLIK SINIRINDA’
35 yıllık kamu emekçisi olan Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi SES İşyeri Temsilcisi Hacer Bozkurt ise, maaşlarının hızla eridiğini, ancak sağlık ve eğitim giderlerini karşılayabildiklerini söyledi.
Toplu sözleşme masasında iktidarın önerdiği ücret artışının kendilerini daha da yoksullaştıracağını ifade eden Bozkurt, “Son dönemde açlık sınırına düşen ücretlerimiz nedeniyle nefes almakta zorluk çekiyoruz. Ağır çalışma koşulları bir de pandemiyle birleşince sorunlarımız gittikçe arttı. Emekli olmak istiyorum, emekli olamıyorum. 3600 ek gösterge vereceğiz dediler onu da vermediler. Toplu sözleşme masasında yine 3600 diyerek bizi avutmak istiyorlar” dedi.
‘GREV YAPILMALI’
Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi SES İşyeri Temsilcisi Yasemin Şen de hükümetin kendilerine komik bir ücret artışı teklif ettiğini söyledi. Şen, “Bizimle dalga geçer gibi davranıyorlar. Pandemi sürecinde iğneden ipliğe her şey zamlanırken, söz konusu bizim ücretlerimizin artışı olduğunda yok hükmünde zam öneriyorlar” dedi.
Yetkili sendikanın sendika gibi davranmadığını belirten Şen, “Ortak bir karar almak çok mümkün görünmüyor. Fakat yapılacak şey bu durumda grev olmalı. Çünkü maaşlarımız artık açlık sınırı düzeyinde” diye konuştu.