Suriyeli diş hekimi: İşyerimizi hâlâ korkarak açıyoruz
Altındağ'daki saldırıların ardından bölgede mültecilerin tedirginliği sürüyor. Suriyeli iki diş hekimi mahalledeki durumu Evrensel'e anlattı.
Fotoğraf: Meltem Akyol/Evrensel
Gökhan EMRE
Ankara
Altındağ’da Suriyelilere yönelik ırkçı saldırılar geçen zaman içinde durulsa da mahalledeki mülteciler arasında korku devam ediyor. Saldırıya ilişkin semtte çalışan iki diş hekimiyle konuştuk. Hâlâ işyerlerini korkuyla açıp kapadıklarını anlatan hekimler kendilerine yönelik tehlikenin devam etmesi nedeniyle isimlerini vermek istemedi.
Suriyelileri hedef gösteren söylentiler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bütün Suriyeli diş hekimlerinin kaçak çalıştığı düşünülüyor. Diş hekimi olarak çalışmak için denklik ve vatandaşlık izni almamız gerekiyor. Ben Konya Diş Hekimliği mezunuyum. Arkadaşım da Rize Diş Hekimliği mezunu. Sınava girmeden üniversitede eğitim göremiyoruz. Ben ve arkadaşım ülkemizde de diş hekimliği okuyorduk. Yabancı Öğrenci Sınavı (YÖS) ile üniversiteye girebildik. Herkes nasıl üniversiteye girdiğimizi soruyor. Bu durumu İl Sağlık Müdürlüğünde de yaşadık.
Kimse vergi vermediğimizi düşünüyor. Fakat vergi tabelamız var ve vergilerimizi düzenli vermek zorundayız. Aksi durumda ceza veriliyor. Ek olarak Türklerin kurduğu kaçak işletmeler var. Bu sadece Suriyelilere atfedilebilecek bir sorun değil.
Suriyelilere yönelik saldırılar nasıl ortaya çıktı?
Yaşanan cinayet olayların görünen sebebi. Fakat, bu kadar kişinin galeyana gelmesinin sebebi sadece cinayet değil. Cinayeti biz de istemiyoruz, fakat bu cinayeti bir ırka atfetmek yanlış bir düşünce. Bu kadar kişinin galeyana gelmesinin asıl nedeninin ırkçılık olduğunu düşünüyorum. Sağlık Bakanlığı onaylı tabelalarımız bulunmakta. Gelen saldırganlar hem tabelalarımızı hem de camlarımızı kırdı. İşletmemize saldırmalarının asıl sebebi de tabelada isimlerimizin olmasıydı.
"KENDİMİZİ SAVUNURSAK SUÇLU DURUMA DÜŞEBİLİRİZ"
Saldırılardan nasıl etkilendiniz?
Olayların bir daha yaşanıp yaşanmayacağı belli olmadığı için ortada bir belirsizlik söz konusu. Bu durumdan ötürü işletmeyi korkarak açıyor, korkarak kapatıyoruz. Saldırılar bir daha yaşanırsa ne yapacağımız konusunda kara kara düşünüyoruz. İşletmede çalışanlar işe bir daha gelmeyeceklerini söylediler. Saldırı olması durumunda kendimizi savunursak bu bizi suçlu durumu düşürecek.
"OKULDA ARAPLARA HAİN DENİLİYOR"
Bu saldırılar karşısında ne yapılması gerek?
Türkler bizi tanısalar, bizim de insan olduğumuzu görseler ırkçı düşüncelerin son bulacağını düşünüyorum. Türkiye’deki zorunlu tarih dersinde Arapların hain olduğu öğretiliyor. Bu öğretilen fikirlerin de saldırılarda etkisi olduğunu düşünüyoruz.
Suriye’deki iç savaşta ne yaptınız?
Savaşın ilk 4 yılında Suriye’de yaşadım. Birçok arkadaşımın ölüm haberlerini aldım. Maddi durumumuz kötüleşti. Şu an Suriye’ye dönsem mevcut rejim beni içeri alır. Buradaki insanlar Suriye’de hiçbir şey yapmadığımızı düşünüyorlar. Fakat, orada hükümete karşı protestolara katıldık ve sokağa çıktık. Karşımızda silahlı askerler, bombalar ve uçaklar vardı. Uçağa taş ile karşılık veremezdik. Eğer yapabilseydik ülkeyi bırakıp buraya gelmezdik.
"HASTALARIMIN SADECE ÜÇÜ TÜRK"
İşletmeyi kurmak için bu semti nasıl seçtiniz?
Bulunduğumuz semtin kiraları ucuz olmasından ötürü burada yaşıyoruz. Türkiye’de Suriyeliler düşük ücrete çalıştırılıyor. Ek olarak çalışma hakları da tanınmıyor. Bu nedenle en ucuz semtlerde yaşamak zorundayız. İşletmemize gelen sadece 3 Türk hasta var, geri kalan hastaların hepsi Suriyeli. Eğer Çankaya’da işletme açsaydım mesleğimi yapamazdım.
Afgan mülteciler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Afgan mültecilere de aynı muamele uygulanacak, hor görülecekler. Onlara da Suriyeli damgası vurulacak. Bu durumdan memnun değilim.
