25 Ağustos 2021 11:28

Mehmet Sincar davası: Failler ortaya çıkarılmıyor, dava zaman aşına uğrayacak

1993'te katledilen DEP milletvekili Mehmet Sincar'ın davasına ilişkin yapılan açıklamada konuşan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, davada zaman aşımı tehlikesi olduğunu söyledi.

Fotoğraf: Mahsum Kara/Evrensel

Paylaş

Batman’da 4 Eylül 1993’te katledilen Demokrasi Partisi (DEP) milletvekili Mehmet Sincar'ın 6 Eylül’de Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek davasına ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube binasında açıklama yapıldı. Basın açıklamasına, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Mardin milletvekili Pero Dündar, DEP eski milletvekilleri Ali Yiğit ve Nizamettin Toğuç ile Mehmet Sincar’ın eşi Cihan Sincar katıldı.

HEDEF GÖSTERİLEREK KATLEDİLDİ

İnsanlığa karşı suçların yaşandığı dönemde devletin sistematik ve yaygın bir şekilde izlediği politika sonucunda Mehmet Sincar’ın katledildiğini belirten İHD Şube Başkanı Abdullah Zeytun, "İnsanlığa karşı suçların işlendiği bir zamandı ve hedef gösterilerek katledildi. Kendisinin de binlerce insanın da davası etkisiz yürütüldü. Hakiki bir yargılama sürmedi. Dava dosyası Mart ayı itibarıyla savcılığa verildi, aradan 6 ay geçmesine rağmen henüz bir mütalaa sunulmadı. Türkiye'de zaman aşımı durumu var. Türkiye’de bir cezasızlık zırhı var ve o zırhın en önemli etkilerinden biri de ne yazık ki zaman aşımı. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı uygulanmaz. İşkence ve kötü muamele ile ilgili davalarda AİHM bu gerçekliğe işaret edip zaman aşımı uygulanamayacağını söylüyor. Türkiye halen bu evrensel kriterleri uygulamış değildir" dedi.

KATİLLERİ BİLİYORUZ

Mehmet Sincar’ın eşi Cihan Sincar ise şunları söyledi: “28 yıldır devam eden bir dava var. 28 senedir mücadele veriyoruz, hepimiz bir arkadaşımızı kaybettik. Mehmet Sincar devletin yarattığı sistem tarafından katledildi. Binlerce onurlu Kürt bireyi katledildi. Katil bir kişi değildir, katil Tansu Çiller ve daha birçok isimdir. Hepsi yalan söylüyor. Uzun yıllardır adalet yok zaten Türkiye'de. Adalet olsaydı, zaman aşımı olmazdı. Katil sistemin kendisidir, devlettir. Onlar halkların kahramanlarıydılar. Onurları, halkları için vardılar. Bizim başımız dik ve onları sonsuza dek sahipleneceğiz. Devlet de bilsin herkes bilsin; siz suçlusunuz" diye konuştu.

SUÇLULAR ORTAYA ÇIKARILMADI

Kürtlerin katledilmesi, bu konudaki işkenceler, zaman aşımı ve daha yaşanan birçok olay için kamuoyuna zaman zaman açıklamalar yaptıklarını belirten Beştaş, bu davaların hepsi çok önemli ama Mehmet Sincar’ın milletvekili olmasının çok ayrı bir değerlendirmeye ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz. Evet, kendisinin milletvekilliği devam ederken katledildi. Aradan 28 yıl geçti, bugüne kadar çok şey konuşuldu, çok şey anlatıldı ama bir milletvekilinin davası neticelendirilmedi ve suçlular ortaya çıkarılmadı. O günden bugüne siyasi irade, partiler değişse de Kürtlerin öldürülmelerine ve katledilmelerine dair cezasızlık politikasında söz birlikleri devam etti. Evet o gün AKP iktidarda değildi ama bugün devam eden davalarda ceza çıkması için siyasi olarak dünün Tansu Çiller’i, dünün Demirel’i ve bugünün Bahçeli’si ile birlikte aynı iradeyi sürdürüyorlar. Aradan 28 yıl geçti ve bu konuda bizim o dönemde verdiğimiz araştırma önergeleri, soru önergeleri yanıtsız kaldı ve komisyon kurulma talepleri sonrasında reddedildi” dedi.

ZAMAN AŞIMI VE CEZASIZLIK POLİTİKASI UYGULANIYOR

Mehmet Sincar davasının katledilme davası olduğunu ifade eden Beştaş, "Türkiye Cumhuriyetti devleti ve gelmiş geçmiş bütün iktidarlar kendi parlamentosundaki üyesinin katledilmesine dair davayı zaman aşımıyla yüz yüze bırakmıştır. Failleri ortaya çıkarmamıştır. Failler adına Cihan Yıldız isimli Hizbullahçı sanığa sorumluluk yüklendi ama Kutlu Savaş raporunda ve Meclis araştırma komisyonu raporunda işaret edilen gizli örgütler, devlet içindeki organizasyonların korunmasına dair maalesef hiçbir bilgi ve belge ortaya konulmadı, yargılanmaları sağlanmadı, açılan bir davayı da bitirmekle, zaman aşımıyla kapatmakla yüz yüzeyiz. O dönem devlet bakanları ve Tansu Çiller '24 saat geçmeden failleri yakaladık' diye kamuoyuna açıklama yaptılar ama Mehmet Ağar’ın şu cümleleri hala kulaklarımız çınlıyor: 'Çıkacak işi batırdılar, biraz susalım' diyen Ağar, aslında faillerin yakalanmadığını söyledi” dedi.

İktidarın bu tür davalarda ya zaman aşımı ya cezasızlık politikası uyguladığını belirten Beştaş, “Yıldız, müebbet hapis ceza almasına rağmen avukatın başvurusu üzerine serbest bırakıldı. Bu davada da failleri ortaya çıkarmama, gizleme, suçu örtbas etme durumuyla karşı karşıyayız. 6 Eylül'de duruşma yapılacak ve zaman aşımı tehlikesi var. Savcı hâlâ mütalaa vermedi. Yargıtay tarafından onaylanmış bir belge var, AİHM kararı var ama savcı karar vermedi. Cezasızlık ve zaman aşımı katilleri korumak için özel bir zırha bürünmüş durumda. Bu ülkede öldürenler ceza almıyor. Milyonlarca delil varken failler cezalandırılmıyor, aksine ödüllendiriliyor. Kürt siyasetçileri katledenlerin aklı bugün rehin alma ile sürdürülüyor” diye konuştu. (Diyarbakır/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Boğaziçili öğrenciler: Atama yöntemine karşıyız, akademik özerklik istiyoruz

SONRAKİ HABER

Ölümüne çalışan metal işçileri: Bu taslak bizim değil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa