Madenler Latmos’u yok ediyor: Dereler dolduruluyor, fıstık çamları kesiliyor
Aydın’a bağlı Söke ilçesi sınırları içerisinde bulunan antik çağdaki adı Latmos olan Beşparmak Dağları'nda maden ocakları için Dereler dolduruluyor, fıstık çamları kesiliyor.
Fotoğraf: EKODOSD
Özer AKDEMİR
İzmir
Aydın’a bağlı Söke ilçesi sınırları içerisinde bulunan antik çağdaki adı Latmos olan Beşparmak Dağları maden ocakları ile delik deşik edilmeye devam ediyor. 8 bin 500 yıllık kaya resimlerinin bulunduğu dünyadaki ender jeolojik yapılardan birisine sahip olan bölgede ekonomik değeri son derece yüksek fıstık çamı üreticiliği de bu maden işletmelerinden zarar görüyor. Polat Madencilik tarafından Çavdar köyü yakınında işletilen kuvarsit madeninin kapasite artışı için 3 bin 280 fıstık çamı kesilecek.
September 13, 2021
‘KİSİR KÖYÜ SEL ALTINDA KALABİLİR’
Söke’ye bağlı Çavdar Mahallesi Eski Muhtarı İhsan Garagöz köyünün yakınında birçok maden işletmesinin maden ocağı olduğunu belirterek, bu madenlerin ormanlara ve derelere büyük zararlar verdiğini söyledi. Madenlerin pasalarını yakınlardaki derelere boşalttığını ve dere yataklarının maden atıkları ile dolduğunu belirten Garagöz, “Kisir Deresi’ne maden pasaları dökülüyor. Yoğun bir yağışta Kisir köyü tıpkı Karadeniz’deki Bozkurt kasabası gibi sel altında kalabilir” uyarısında bulundu. Latmos Dağlarında, Polat, Eysim, Esan, Kormat, Kale gibi büyük madencilik şirketlerinin kuvars ve feldspat madenleri olduğunu söyleyen Garagöz, bu madenlerin yıllardır ormanları ve bölgedeki tarihi önemi olan kaya resimlerini yok ederek faaliyetlerini sürdürdüklerini söyledi. Maden işletmelerinin ruhsat alanları içindeki ormanlık alanları köylülere kestirdiğini ve köylülerin de bu ağaçları sattığını iddia eden Garagöz, “Ruhsatsız olan bu ağaç kesimleri ile ilgili birçok resmi kuruma dilekçeler verdim. Henüz bir yanıt alamadım ama sen bu işlere ne karışıyorsun diye üzerime saldırıp beni darbettiler. Dava açtım bu saldırı ile ilgili, hâlâ mahkemeler sürüyor” dedi.
‘FISTIK ÇAMLARI VE ZEYTİNLER KESİLİYOR’
Madenlerin Kisir Deresi ve başka derelere atıklarını döküp derelerin önünü kapattığını ifade eden Garagöz, maden işletmesinin yarattığı çevre katliamını çektiği video ile görüntüledi. Garagöz, “DSİ 21. bölge müdürlüğünün bu dere üzerine bir denetimi var mı? Yapmıyorsa bunu bir ihbar olarak kabul etmesini istiyorum. Dere yatakları içine toprak doldurup Kisir çayı üzerinde bulunan bu maden ocağı Karadeniz’deki gibi şiddetli bir yağmura kalırsa Kisir köyü tarihten silinir. Bir saatlik şiddetli yağmur Kisir’i mahveder” dedi. Garagöz fıstık çamlarının yanı sıra Zeytin Kanunu’na rağmen yüzlerce zeytin ağacının da bu madenler tarafından kesildiğini, bölgeye daha kaç tane maden ocağı açılacağının belli olmadığını söyledi.
LATMOS’UN NASIL YOK EDİLDİĞİNİN BELGESİ
Latmos’da, Çavdar köyü yakınlarında Polat Madencilik tarafından yapılan kuvarsit madeninin kapasite artışı ile ilgili proje tanıtım dosyası (PTD) bu madenlerin yöreye verdikleri zararların en güncel örneği olacak bir belge niteliğinde. 2012 yılından bu yana bölgede madencilik yapan işletme kazı döküm alanını 24.96 ha’a çıkararak kapasite arttırıyor. Alanın 25 hektar ve üzeri olması durumunda ÇED olumlu raporu alması gereken işletme, diğer yüzlerce şirket gibi mevzuatın açığından yararlanarak alanı 25 hektarın biraz aşağısında göstererek ÇED yapmaktan kurtuluyor.
3 BİN 280 FISTIK ÇAMI KESİLECEK
PTD’de alandaki ekonomik ve ekolojik değerleri son derece yüksek olan 3 bin 280 fıstık çamı ağacının kesileceği belirtilirken, diğer ağaç türlerinden ne kadar kesileceği bilgisine ise yer verilmemiş. Patlatma yöntemiyle yapılacak madencilik faaliyetlerinin gerek gürültü, gerekse toz ve taş sıçraması gibi etkilerinin bu yerleşimlerde önemli bir sorun yaratacağını şimdiden söylemek mümkün. ÇED alanı içerisinde 0.75 hektarlık alanı kaplayan Sarıçay Deresi’ni korumak için her ne kadar koruma bandı oluşturulacağı ileri sürülse de, Çavdar Köyü Eski Muhtarı İhsan Garagöz’ün aktarımlarından bu derenin de maden tarafından pasa dökümü için kullanılacağını öngörmek mümkün. Proje alanını 1.25 km güneybatısında ise içme ve kullanma suyu mutlak koruma alan sınırı olduğu yine PTD’de yer alıyor.
MADENİN TAMAMI ORMAN ALANI VE ÖNEMLİ DOĞA ALANINDA
Maden işletmesine en yakın yerleşimleri 2.9 km uzaklıktaki Çavdar Mahallesi konutları ile 3.4 km uzaklıktaki Mersinbelen Mahallesi’ne ait konutlar oluşturuyor. Proje alanının 4.10 km güneybatısında Mersinbelen Mahallesi Aile Sağlık Merkezi ve 3.64 km güneyinde Çavdar Ferit Çavuş İlkokulu ve 3.43 km kuzeydoğusunda ise Mersinbelen İlkokulunun bulunduğu PTD’de görülebiliyor. PTD’de proje alanının 3.66 km doğusunda Amyzon Ören Yeri bulunduğu belirtilirken, kaya resimlerinin bulunduğu alanda bu yönde bir çalışma yapılıp yapılmadığı belli değil. PTD’de proje sahasının çevre düzeni planlarında tamamen “orman alanı” olarak işaretlendiği, ayrıca önemli doğa alanı içerisinde bulunduğu bilgisine de yer verilmiş.
RAKAM OYUNLARI İLE PERDELEME
PTD incelendiğinde rakam oyunları ile gözlerden kaçırılmak istenen bir ayrıntı da dikkat çekiyor. ÇED alanı içerisinde tarım arazisi bulunmadığının ileri sürüldüğü dosyada proje alanına en yakın tarım arazilerinin uzaklığı ise km cinsinden verilmiş. “Proje alanına en yakın tarım arazileri ÇED alanının yaklaşık 0.33 km. kuzeybatısında ve 0.96 km. güneydoğusunda yer almaktadır.” Bu rakamlar kilometre yerine metre cinsine 330 ve 960 m olarak çevrildiğinde tarım alanlarının madene ne kadar da yakın olduğu görülebiliyor.
ABD’DE BENZERİ MİLLİ PARK BİZ DE MADEN SAHASI
Çavdar ve Kisir köylerinin de bulunduğu Latmos bölgesi Aydın ve Muğla il sınırlarında, Bafa Gölü’nün doğusunda yer alıyor. Batı Menteşe Dağları içerisinde 124 kilometrekarelik bir alanı kaplayan bölge milyonlarca yıllık gnays kayaların zaman içerisinde aldığı ilginç şekiller nedeniyle dünya üzerinde eşine az rastlanır bir jeolojik oluşum olarak tanımlanıyor. ABD’de Doğu Utah çölünün ortasında 87 yıldır milli park olarak korunan Arches Milli Parkı ile hemen hemen aynı özelliklere sahip olan Latmos, biz de ne yazık ki onlarca maden işletmesi tarafından delik deşik ediliyor. Bölge aynı zamanda 8 bin 500 yıl öncesine tarihlenen insan yerleşimleri ve bu insanların kayaların içine elleriyle yaptıkları resimlerle arkeolojik bir öneme de sahip.