Amedspor-Nazilli Belediyespor maçı sonrası: Bu oyunla üst lig mucize

Serkan DELİDERE

İlk yarıda Amedspor’un hücum ‘planı’ ceza alanına yapılan gelişigüzel ortalardı. Bu planla bağlantılı olsa gerek 4-2-3-1 dizilişine göre sahaya çıkmış olan Amedspor’un sağ ve sol bekleri epeyce ileriye çıkışlar yaptı. Çizgiye basa basa… Ve onlara geriden, epey geriden uzun diyagonel paslar atılmaya çalışıldı. Ve tahmin edileceği üzere çöp oldu bu paslar. 

Sadece beklerle de ilişkili değil, top kendisinde iken bloklar birbirine o kadar uzaktı ki… Bazen takım 4-1-5 gibi diziliveriyordu. Dolayısıyla ikinci bölge parselasyonundan, geriden oyun kurmaktan falan hiç bahsedilemezdi. Ha bire birinci bölgeden, üçüncü bölgeye şişirilen uzun toplar… Birkaç kez ayağa, yakın ve kısa paslar ile çıkmak istediler ama o denemelerde de topu kaptırıp baskınlar yediler. O baskınların tutuşmadan sönen kıvılcımlar olarak kalması da Nazilli Belediyespor’un oyun becerisi, daha doğrusu oyun beceriksizliğiyle ilgiliydi.

Bu görünümde doğal olarak –yanlış hatırlamıyorsam- şu veya bu şekilde Amedspor hücum hattından hiç kimse Nazilli Belediyespor ceza alanı içinde topla dahi buluşamadı ilk yarıda. Ha bu arada, böylesi kurgu yoksunu bir ‘plan’ Nazilli Belediyespor’un takım savunmasına da epeyce kolaylık sağladı. Birbirine yakın oynayan, 4’erli ikişer blokla kendi birinci bölgesini kapatması zor olmadı Nazilli’nin.

Tüm bunların toplamında şunu hatırlatmak gerekir diye düşünüyorum: Türkiye liglerinde hemen herkesin kullandığı, daha doğrusu anlamadan kullandığı 4-2-3-1 dizilişi nasıl bir ihtiyaç ile geliştirildi? Ve Amedspor’un şu hücum dediği şey, bu sistemi geliştiren yaklaşımla neden çelişiyor?

Bir kere 4-2-3-1 dediğimiz taktik, evet bir taraftan daha fazla alan daraltan bir defansif pratiği beraberinde getirdi –bu yönüne şimdilik çok girmeyeyim- ama öte yandan daha kurgusal bir hücum pratiğini de getirdi. Klasik 4-4-2 geçer akçe iken klasik kanat oyuncuları çizgiye basarak oynar, ceza alanına top atıp dururlardı. Bunun çok verimli olmadığı anlaşıldığında 4-2-3-1’e dönüştü ve ilerideki 3’lünün half-spacelere(yarım alanlara) girerek, çizgiden uzaklaşıp içeriye yönelerek oynamaları öngörüldü. Hatta ilk zamanlarda kanat oyuncularının eskiden kalan alışkanlıkla çizgiden uzaklaşmadan oynamaya devam ettiğini gören o zamanların Mainz teknik direktörü Tuchel’in orta saha çizgisinin kenar çizgileri ile birleştiği noktadan ceza alanı köşe noktalarına diyagonel çizgiler çizdirip antrenmanlarda hücum oyuncularını bu çizgi içinde yani kenar çizgisinden uzaklaşarak oynamaya zorladığı söylenir.

Velhasıl Amedspor’un çizgiye basarak kenara açılan beklerine gönderdiği bu toplar, sistemdeki ileri 3’lünün her seferinde içe değil de dışa yönelmeleri bu temel gerçeklikle çelişen kör göze parmak hesabı bir durum. Yani 4-2-3-1 oynuyorsun ama onu ortaya çıkaran en temel pratiklerden birini inkar ediyorsun. Yaman çelişki…

Böylesi bir oyunla gol anca bir duran topla gelebilirdi ki öyle de oldu. Bir kornerle buldu Amedspor golü. Tıpkı ilk haftadaki Uşakspor maçındaki gibi yine bir kornerden ve yine Mehmet Alaeddinoğlu’nun kafa golü…

Golden sonra Nazilli Belediyespor’un panikle ileriye fazla oyuncuyla çıkışları sonucu oluşan geniş alanlar ve bu geniş alanlarda Amedspor’un bir geçiş oyunu oynayamaması da ayrı bir sorun. Yaklaşık on dakikalık bir bölümdü bu.

Yine bu bölümdeki takım savunmasına dair de iki kelam edip sonlandırayım. Golden sonra ileri 3’lünün sağındaki Okan Deniz’in yerine Cerem Talha girdi. Geriye yaslanıp skoru korumaya çalıştı takım son çeyrek saatte. Ama bu kanatta Cerem’in takım savunmasına katkısı hiç yoktu. O nedenle, tabir caizse Nazilli Belediyespor o kanadı haşat etti o bölümde.

İlk haftaki Uşakspor maçından sonra Evrensel Gazetesi’ne yazdığım yazıda Amedspor’un başına bu sezon başında geçen Mesut Toros’un geçen sezondaki teknik direktörlük serüveninden bahsetmiş, Nazilli Belediyespor’u mucize olarak görülen bir şekilde şampiyon yaptığından bahsetmiş, gördüğüm kötü oyun nedeniyle “Bize de mi mucize gerekecek?​” diye sormuştum. Şampiyon yaptığı takıma karşı performansını gördük. Yine dün Amedspor asbaşkanı Gazete Duvar’dan Vecdi Erbay’a verdiği röportajda hedefi üst lig olarak açıkladı, gördük. Bunlardan sonra az önceki soruma bugün cevabı kendim verdim. Evet, aynen öyle, bu oyunla bize mucize gerek üst lig için.