Fikriye Özbek’e verilen 15 yıl 10 ay hapis cezasına yapılan itiraz reddedildi
Fikriye Özbek’e verilen 15 yıl 10 ay hapis cezasına yapılan itiraz reddedildi. Avukat Sevil Aracı: "Ölümden kurtulabilmiş bir kadının bu şekilde cezalandırılmasını asla doğru bulmuyoruz"
Sevil Aracı | Fotoğraf: Evrensel
Volkan PEKAL
Adana
Adana'da yıllarca şiddet gördüğü eşini öldürme suçlaması ile yargılanan Fikriye Özbek’e (Çulha) verilen 15 yıl 10 ay hapis cezasına yapılan itiraz Adana Bölge Adliye Mahkemesi 13’üncü Ceza Dairesi tarafından reddedildi. Yargıtay’a temyiz incelemesi başvurusu yapacaklarını ifade eden Avukat Sevil Aracı, "İstanbul Sözleşmesinin uygulanmadığı ve her gün kadın cinayetleri haberleri aldığımız bu dönemde ölümden kurtulabilmiş bir kadının bu şekilde cezalandırılmasını asla doğru bulmuyoruz" dedi.
"YİNE ŞİDDET GÖRDÜĞÜ BİR GECE YAŞANANLAR ÖLÜMLE SONUÇLANDI"
Şiddet gördüğü eşi Hakan Özbek'i öldürdüğü iddiasıyla Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşen yargılama sonucu Fikriye Özbek’e verilen 15 yıl 10 ay hapis cezasına yapılan itiraz İstinaf Mahkemesi tarafından reddedildi. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 13’üncü Ceza Dairesi ret kararı ile birlikte Fikriye Özbek’in tutukluluğunun devamına karar verdi. Kararı değerlendiren Fikriye Özbek’in avukatlarından Sevil Aracı, evliliği boyunca yıllarca şiddet gören Fikriye Özbek’in yine şiddet gördüğü bir gece gerçekleşen olayın eşinin ölümü ile sonuçlandığını, ancak bu ölümden Fikriye’nin sorumlu olmadığını ifade etti.
“FİKRİYE’NİN SİLAHI KENDİ İRADESİ İLE KULLANMADIĞI ORTADA”
İncelemesi yapılan cep telefonundan Hakan Özbek’in silahlarla, tüfeklerle, bıçaklarla boy boy fotoğraflarının ve Fikriye Özbek'in darbedilmiş halde fotoğraflarının çıktığını dile getiren Aracı, Hakan Özbek’in 23 adet suç kaydı olduğunu hatırlatarak Hakan Özbek’in şiddet eğilimli bir kişi olduğunun ortada olduğunu ve o gece de silahı Fikriye’nin eline tutuşturup kendi göğsüne dayayarak silahın namlusuna vurmak suretiyle silahın ateşlenmesine kendisinin neden olduğunu Fikriye’nin ve olaya tanık olan çocuğunun anlattığını ifade etti. Fikriye’nin sadece tek elinde barut izine rastlandığını da vurgulayan Aracı, “Fikriye’nin silahı kendi iradesi ile kullanmadığı ortada. Suç gerçekleşmediği için Fikriye Özbek’e beraat verilmesi gerekirdi.” dedi.
“ÖLÜMDEN KURTULABİLMİŞ BİR KADININ BU ŞEKİLDE CEZALANDIRILMASINI ASLA DOĞRU BULMUYORUZ”
Sevil Aracı ayrıca "Fikriye Özbek, Hakan Özbek’ten korktuğu için hiç şikayetçi olamamış, şiddeti belgeleyememiş bir kadın. İstinaf kararında ‘olaydan yaklaşık iki saat sonra düzenlenen sanığa ait adli raporda "sol kolda kızarıklık, baş ağrısı" dışında tespit bulunmamasına, birlikte ikamet ettikleri maktulün anne babasının olay saatinde de evde bulunduklarının anlaşılmasına’ şeklinde yerel mahkeme kararının yerinde olduğuna dair gerekçeler sıralanmış. Oysa Fikriye’nin ağır derecede şiddet gördüğü maktulün yakınlarının anlatımları ile dahi doğrulanmış bir gerçek. Fikriye’nin vücudundaki izler, maktulün telefonundan çıkan resimler de hep bu olguyu doğruluyor. Maktulün anne babasının da olay anında evde olduğu ise doğru değil. Baba, evin damında, anne ise evde dahi değil. Bu dosyada yargılanan bir erkek olsaydı ve “yemek yapmadı, beyaz tayt giydi” gibi bir tahrik gerekçesi ileri sürseydi, yargılanan erkeğin alacağı ceza da Fikriye ile aynı olacaktı. Yargının vermiş olduğu bu karar hakkaniyetten ve eşitlikten uzak bir karar. İstanbul Sözleşmesinin uygulanmadığı ve her gün kadın cinayetleri haberleri aldığımız bu dönemde ölümden kurtulabilmiş bir kadının bu şekilde cezalandırılmasını asla doğru bulmuyoruz. Karara karşı Yargıtay’a temyiz incelemesi başvurusunda bulunacağız. Umuyoruz ki bu yanlış ve adaletsiz karar Yargıtay tarafından bozulacak ve Fikriye özgürlüğüne kavuşacaktır.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
