19 Ekim 2021 15:12

Kobanê davası 21 Ekim'e ertelendi

Kobanê’ye yönelik saldırılar üzerine 6-8 Ekim 'de yaşanan protestolar nedeniyle yargılanan Selahhattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da içinde bulunduğu 108 kişilik dava 21 Ekim'e ertelendi.

Kobanê davası 21 Ekim'e ertelendi

Fotoğraf: Evrensel

IŞİD'in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te yaşanan protestolar nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Selahhattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 108 isim hakkında açılan davanın 5’inci duruşmasının 2’nci oturumu Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü. Dava 21 Ekim'e ertelendi

"SOMUT DELİL SÖZ KONUSU DEĞİL"

Davada sanık olarak bulunan HDP Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi Ali Ürküt esasa ilişkin savunmasını yaptı, iddianamenin tamamına bakamadığını ifade eden Ürküt, “Hakkımda somut herhangi bir delil söz konusu değildir. Buna rağmen özgürlüğümden yoksun bırakılarak tutuklu bulunuyorum” dedi. KONDA’nın İnsan Hakları Derneği (İHD) talebiyle yaptığı araştırmayı hatırlatan Ürküt, “Görüşülen yurttaşların yüzde 69’u Türkiye’deki adalet sistemine güvenmediğini bildiriyor. Yargının ne hale geldiğini görüyoruz. Önemli olan yargı mensuplarının hiçbir etki altında kalmadan karar verebilmelidir. Ne bulunduysa iddianameye konulmuş, içi doldurulmuş. Bu iddianame için mesai harcayanlara sesleniyorlar” dedi.

Ürküt savunmasına şu şekilde devam etti:

“Adaleti hukuku zehirleyen katkı maddesi değil midir? AYM Başkanı Zühtü Arslan, ‘Kendi aklını kullanmaya cesaret edemeyenler vesayet altında kalmaya mahkumdurlar’ diyor. Bunun canlı örneğini 15 Temmuz’da yaşadık. Mahkemelerin adalet talebine cevap vermediği bir yerde hukuk dışı arayışların açığa çıkması kaçınılmazdır. Adalet Bakanı, ‘Yargının yegane temeli adalettir. Tarafsızlığın ve bağımsızlığın temel şartı aklı ve vicdanı hür olmaktır. Aklını kiraya vermiş vicdanının hukuk dışı bir merciiye teslim etmiş kişi asla adaletli olamaz. Yargı ele geçirilecek bir mercii değildir. Adalet arayan herkesin sığınacağı bir merciidir. Yargının bağımsızlık ve tarafsızlığını benimsemeliyiz’ şeklinde ifade ediyor. Adalet Bakanı konuşmasıyla sanki bu davayı anlatıyor. Bu ülkede bunca açık şiddet çağrısı yapanlara, insanların kanında banyo yapacağını belirtenlere karşı bir şey yapılmazken, bizim yaptığımız çağrı üzerine bir buçuk yıldır tutuklu bulunuyorum. Umarım bu dosyadan sonra yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı oluşur ve adalet yerini bulur” diye belirtti.   

"LEHTE DELİL TOPLANMAMIŞ"

Ali Ürküt’ün ardından avukatı Erhan Ürküt söz aldı. Ürküt, “Müvekkilimin yapmış olduğu tüm paylaşımlar ifade özgürlüğü kapsamına giriyor. CMK’ya göre lehe ve aleyhe delil toplanır. Ama lehe hiçbir delil toplanmamış. Biz araştırdık ve iddianamede suç olarak yer alan basın açıklamalarının hepsi için gerekli yerlere başvuru yapılmış” dedi. Dosyada derhal beraat kararının verilmesi gerektiğine vurgu yapan Ürküt, “Çünkü AİHM Büyük Daire Demirtaş kararında söz konusu twitlerin şiddet çağrısı içermediğini teyit etmiştir. Biz bu nedenle derhal beraat kararının verilmesini talep ediyoruz. AİHM kararını derhal uygulayın, çünkü hukuki sorumluluk altına giriyorsunuz” dedi. Ürküt, AİHM kararının tüm tutukluları ilgilendirdiğini vurguladı.

SİYASİ PARTİ FAALİYETİ YARGILANIYOR

Israrla HDP MYK’sında bir şeylerin arandığını dile getiren Ürküt, “Rutin parti toplantısı devasa bir yargılama konusu yapılmaktadır. Yargılama konusu aslında siyasi parti faaliyetidir. Siz bu dosyadan el çekmelisiniz. Çünkü siyasi parti faaliyeti kapsamındaki bir yargılamayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yürütür. Öyle ki Anayasa Mahkemesi’nde dava da açıldı. Dolayısıyla sizin bu dosyadan el çekme yönünde karar vermeniz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Avukat Ürküt’ün savunmasının ardından duruşmaya 21 Ekim'e ertelendi. (MA)

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Erdoğan-Şimşek programıyla Türkiye, yüksek faiz cennetinin yanı sıra uluslararası tekellere eğitimli ve ucuz işçi pazarı haline getirilecek.

Evrensel'i Takip Et