Rami Atatürk Anadolu Lisesi öğrencisi: Kendi okullarımızda müşteriyiz!
Bugün müşteri konumuna gelmiş olan biz öğrenciler yeterli “hizmeti” alabiliyor muyuz? Bugün zar zor ulaşabiliyorsak yarın ulaşmamız mümkün olacak mı?
İrem TUTUMLU
Rami Atatürk Anadolu Lisesi
Eğitim kavramı ile para artık ayrı ayrı anılmaz iki kelime haline geldi. Bu özel okullarda veya dershanelerde değil devlet okullarında da aynı durumda. Nasrettin Hocalar günümüzde artmış gibi gözüküyor. Sonuçta parayı veren düdüğü çalar. Bugün ne kadar para yatırırsanız adınız o kadar iyi okulların listesinde. Lakin eğitimin şu gidişatı endişelerimi büyüten bir konu. Müşteri konumuna gelmiş olan biz öğrenciler yeterli “hizmeti” alabiliyor muyuz? Bugün zar zor ulaşabiliyorsak yarın ulaşmamız mümkün olacak mı?
ZİNCİRİN BİR HALKASIYIZ!
Giderlerin gelirden fazla olduğu hane sayısı giderek artıyor. Buna parelel olarak ihtiyaç duyulan malzemelerin de fiyatı artıyor. Ben bu satırları yazarken dolar henüz 9 Türk lirasıydı. Doların artışı her şeyde olduğu gibi kaleminden silgisine kaynak kitabından yemek parasına her şeyi etkileyecek. Devlet bünyesinde bulunan lise öğrencilerinin kitap almadan sınavlara konulara ve tabii ki üniversiteye hazırlanmaları bugün için neredeyse hayal gibi kaldığı durumda dolar arttıkça ve buna karşı eğitimde eşitlik tedbirleri alınmadıkça bizim eğitimimiz daha ucuz olan kanallara kayacak gibi gözüküyor.
DAHA NE KADAR ÖDEYECEĞİZ?
Sadece devlet okullarında yaşanan bir durum değil bu. Öğrenci olmak sürekli olarak cebinden para çıkması anlamıyla eş değer olmaya başladı. Haftalık 100 TL harçlık bir öğrencinin o parayı hiçbir şeye yetiştirememesi çok üzücü.
2. el eşya satma uygulamalarında satılık kitapları daha çok görmeye başladık. Kitapların pahalılığı gerçekten korkutucu bir boyuta ulaştı.
Mevcut pandemi koşullarında bu fark daha da belirgin. Online ders siteleri ve kursların fiyatları dolardan hızlı yükseldi.
Kayıt olurken belirli bir fiyatta anlaştığım dershanenin sene içinde güzel olmayan sürpriziyle karşılaştım.
Kantin fiyatları da bu tablonun kara yüzlerinden. Sadece tost yiyerek yeterli beslenilemeyeceği açıkken bu yetersiz beslenme biçimine haftada 50 TL ödemek zorunda olmak sinirlerimi bozuyor. Evde hazırlayıp getireyim desek yakın zamanda gelen zamlarla bunun daha altı fiyatlara inmek de mümkün olmayabilir gibi gözüküyor.
17-18 yaşında bir öğrencinin dersleri dışında ekonomik sorunlarla bu kadar boğuşması kaderimiz değildir. Bunun asla kabullenilmemesi ve normalleştirilmemesi gerektiğini düşünüyorum.
TEPKİLİ OLMAYAN ÖĞRENCİ YOKTUR
Artan eğitim harcamaları ikili sohbetlerimizde daha çok hükümetin harcamalarına tepki üzerinden de konu oluyor. Öğrencilerinin yaşadığı sorunlara karşı çözüm arama derdinde bile değiller. Geçtiğimiz günlerde Eyüpsultan Belediyesinin soru bankası dağıtımı oldu fakat bu dağıtımın da fakire yemek dağıtmaktan farkı yok. Yarın yine aynı sorunla karşılaşacak olan bizleriz. Üstümüze çay ve kitap atılmasına değil çözümlere ihtiyacımız var.
Evrensel'i Takip Et