25 Ekim 2021 05:32

Ölüyoruz

Sağlık Bakanı Kovid nedeniyle hayatını kaybeden binlerce yurttaş, yüzlerce sağlık çalışanı için, nöbet çıkışı hayatını kaybeden Rümeysa için uykusuz kaldı mı? Varsa vicdanı, sızladı mı?

Fotoğraf: Evrensel

Fatih Sürenkök
Fatih Sürenkök

Yurttaş olarak ölüyoruz.
Hekim olarak ölüyoruz.
Sağlık çalışanı olarak ölüyoruz.

İşin kötüsü içinde bulunduğumuz ülkenin yöneticileri de bizler de bu duruma alışmış, hiçbir şey yapmadan bu durumu seyrediyoruz. Son bir hafta içinde toplam 1489 yurttaşımızı, önlenebilir bir hastalık olan koronavirüs nedeniyle kaybettik. 3 Ağustos 2021’den sonra günlük ölüm sayıları 120 ila 180 arasında seyretmiş, 19 Ağustos’tan itibaren de bu sayı günlük 200 ila 280 kişi arasında olmuş. Mart 2020 tarihinden itibaren maalesef ki sadece Türkiye’de 68 bin 700 insan hayatını kaybetmiş.

Başından beri bu salgınla savaşı yönetmekte beceriksizliğini ısrarla vurguladığımız Sağlık Bakanlığı; aynı beceriksizliği aşı konusunda da yaptı ve yapmaya devam ediyor. Sağlık Bakanlığı, Mayıs ayından bu yana elindeki aşı stoklarına göre aşı aralıklarını sürekli değiştiriyor. İşin kötü yanı buna bilim kurulunu, kimi zaman da Bionteck firmasını dahil ediyor. Bunun karşılığı; maalesef ki antikor oluşumunda yetersizlik ve hastalanma riski. Bakanlığın temel ve en önemli görevi, halkın sağlığını korumak ve yükseltmektir. Bakanlık yanlış yapıyor. Kimse aptal değil. Bu yanlış görülüyor ve zamanı gelince hesabı sorulacak.

Dün hepimiz, haberlerde güvenlik kamera görüntülerinden kahrolarak Rümeysa’nın son anlarını izledik. Görgü şahitleri fren sesi bile duymadıklarını söylüyordu. Rümeysa, 25 yaşında, tıp fakültesini bitirdikten sonra Ankara Şehir Hastanesinde kadın doğum asistanlığını kazanmıştı. 36 saat hiç uyumadan tuttuğu nöbetten çıkmış, kendisini kahvaltıda bekleyen ailesine gidiyordu. Nöbeti devrettiği asistan arkadaşına yazdığı mesajda “Bir eksik işim kalmışsa ara” demişti. Aklı da yüreği de hastanede idi. Nöbeti devrettiği asistan arkadaşının Rümeysa’nın kaybının arkasından yazdığı mesaj şöyle bitiyor; “Biz ölüyoruz. Sesimizi duyup bir bakacak mısınız?”

Kim bakacak? Bakan kim? Bakacak kim? İ̇stanbul’da Melike, İzmir’de Orhan çalıştıkları hastanelerdeki iş yoğunluğuna, baskılara dayanamayıp, yine hastanelerinin yüksek katlarından kendilerini sonsuzluğa bırakmışlardı. Geçirdiğimiz 4-5 yıllık asistanlık süresini “yaşanmamış ömür” sayan bizler, artık bu durumun düzeltilmesini bakanlıktan bekliyoruz. Umudum var mı? Maalesef ki hayır.

Dün Konya Numune Hastanesinden hemşire arkadaşımız Melek Çolak Kovid nedeniyle hayatını kaybetti. Acaba sağlık bakanı Kovid nedeniyle hayatını kaybeden binlerce yurttaş, yüzlerce sağlık çalışanı için, nöbet çıkışı hayatını kaybeden Rümeysa için uykusuz kaldı mı? Varsa vicdanı, sızladı mı?

Bizim içimiz yanıyor. Yitip giden her sağlık çalışanı için. Önlenebilir her bir hastalıktan kaybettiğimiz her bir yurttaşımız için. Işıklar içinde uyusunlar. Ölümün değil yaşamın, savaşın değil barışın konuşulduğu bir ülkede, sevgi ile yaşamak dileğiyle. Sağlıkla kalın.

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI