Çanakkale kadınlar 25 Kasım’a giderken Ekmek ve Gül'ün kahvaltı etkinliğinde buluştu

Simay Ada KART
Çanakkale

25 Kasım’a giderken Çanakkale’den kadınlar, Ekmek ve Gül Topluluğu’nun düzenlediği kahvaltı etkinliğinde bir araya geldi. Avukat Cevriye Aydın’ın katılımıyla gerçekleşen etkinlikte kadınlar, Mecliste görüşülen 5. Yargı paketini, şiddet, eşitsizlik ve yoksulluğun nedenleri üzerine tartıştılar. Evde, okulda, iş yerinde, sosyal medyada maruz kaldıkları şiddetten ve ayrımcılıktan söz eden kadınlar, ‘’Böyle yaşamak istemiyoruz!’’ dedi ve çözümün ancak kadınların birlikte mücadelesiyle mümkün olduğunu vurguladı.

Ekmek ve Gül adına konuşan Melike, "Ülkenin bütün kaynakları bir avuç yandaşa peşkeş çekilirken, bizim cebimizden kendi ceplerine milyarlar aktarırlarken biz gün yüzü görmeden çalışıp karşılığında sadece borç biriktirebiliyoruz. İşsizlik baskı artar, ücretler erir, yoksulluk derinleşirken işyerlerinde yaşanan taciz, mobbing, şiddet artarken, kadınlar kod 29 ile işten çıkarılırken patronların cebi doluyor. Bize reva görülen kırıntıları, böyle yaşamayı istemiyoruz. İnsanca bir yaşam için bize çözüm olarak seçim sandıklarını gösterenlere değil, kendi gücümüze, birliğimize güveniyoruz.’’ dedi.

25 Kasım çalışmaları kapsamında gerçekleşen etkinlikte, Trujillo Diktatörlüğü tarafından katledilen Mirabel Kardeşler’in mücadelesine de değinilerek; 25 Kasım 1960’ın üzerinden yıllar geçmesine rağmen bugün kadınları harekete geçirmeye devam ettiği, kadınların onları yokluğa, açlığa, şiddete ve eşitsizliğe mahkum edenlere öfkesinin dinmediği vurgulandı.

Fabrikada yaşadıkları mobbing, taciz, şiddet ve sömürüyü ifşa eden Dardanel İşçisi kadınlar ile dayanışmanın önemine vurgu yapıldı.  Temizlik işçisi Hanife, günlük temizlik işleri yaparak güvencesiz bir şekilde hayatını sürdürmeye, çocuklarının eğitimini devam ettirmeye çalıştığını,  yaptığı bir çok iş başvurusunun Roman halkından olması nedeniyle geri çevrildiğini, sadece kadın olarak değil etnik kimlik olarak da her yerde ayrımcılığa maruz kaldığını ve ön yargılarla suçlu muamelesi yapıldığını, çocuklarının da bu durumu sürekli yaşadığını anlattı.

Genç bir kadın, farklı ülkelerden kadınların birbirleriyle fiziki görünümlerinin kıyaslandığı, aşağılayıcı ifadelerin kullanıldığı cinsiyetçi yayınların sosyal medyada sık sık yayınlandığını, bu tür yayınlara da tepki vermek gerektiğini ifade etti.

Eğitimci bir kadın da çocuklarda cinsiyet eşitliği eğitiminin önemine dikkat çekerek, okuldan, aileden başlamak üzere bu eğitimin verilmesi gerektiğini söyledi.