25 Kasım 2021 08:33
/
Güncelleme: 13:40

Kadın cinayeti haberlerinde nelere dikkat edilmeli?

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Kadın Gazeteciler Komisyonu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle bir toplantı düzenledi.

TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu’nun hazırladığı “Toplumsal Cinsiyet Eşitlikçi Haber Kılavuzu”nda yer alan kadın cinayeti haberlerinde dikkat edilecek noktalar bir kez daha hatırlatıldı:

  1. Melodramdan, sansasyon ve pornografiden kaçınılmalı. Cinayetin ayrıntılarını pornografik olarak resmederek şiddetin pornografisi üretilmemeli.
  2. Öldürülen kadının değil, katilin fotoğrafları kullanılmalı.
  3. Haber fail ifadesine dayanarak yazılmamalı, ölen kadının katilin/failin iddialarını yanıtlayacak ve çürütecek durumda olmadığı unutulmamalı.
  4. Haberi yapan kişi psikolog, yargıç, falcı veya öykü yazarı değil, haberci olduğunu unutmamalı.
  5. Cinayetin sorumlusu olarak cinnet, kıskançlık, öfke, namus, iflas, psikolojik sorun vb. gibi cinayeti haklı gibi gösterecek, cinayeti meşrulaştırmaya çalışan ifadeler kesinlikle kullanılmamalı.
  6. Bu bahanelerin kadın cinayetlerinde meşrulaştırmanın yanı sıra haksız tahrik indirimi talebiyle mahkemede delil gösterilebildiği unutulmamalı.
  7. Kadınların -varsa- cinayet öncesi koruma talepleri, maktulün -varsa- karakol şikayetleri, hakkında verilmiş savcılık kararı, geçmişte şiddete maruz kalıp kalmadığı, gelenekler, destek olmayan aile vb. gibi etkenler mutlaka haberde yer almalı.
  8. Fikri takip yapılmalı. Cinayet haberinin ardından failin yakalanma, yargılanma süreçleri de takip edilerek haberleştirilmeli.

TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş Kadın Gazeteciler Komisyonu’nun medyadaki dilin, cinsiyet eşitlikçi bir dile dönüşmesi için toplantılar düzenlediğini söyledi.

TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu Başkanı Ayşegül Aydoğan Atakan toplantıda Komisyon çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Kadın ve Medya /Toplumsal Cinsiyet Eşitlikçi Haber Kılavuzu’nu anlatan Atakan, kılavuzda; cinsiyetçi dil, kadına yönelik şiddet, cinsel saldırı, tecavüz ve magazin haberleri yaparken nelere dikkat edilmesi gerektiğinin örneklerle anlatıldığını söyledi.

Atakan, “Komisyon yaptığı toplantı ve açıklamalarla, cinsiyet eşitlikçi dilin kullanımının gazetecilerin görevi olduğunu belirterek, özellikle kadına yönelik şiddet haberlerinde şiddetin pornografisinin üretilmemesine yönelik mesajlarını sürekli olarak yinelemektedir” dedi.

BELMA AKÇURA: HÂLÂ CİNAYETLER PORNOGRAFİK BİR DİLLE ANLATILIYOR

Milliyet Gazetesi Okur Temsilcisi Belma Akçura konuşmasında “Kadına yönelik her şiddet ve cinayet, siyasi bir iktidarın kadını değersizleştiren, yok sayan zihniyetinin vücut bulmuş halidir. İkinci ayağında bu cinayetleri olağanlaştıran, normalleştiren devletin kurumları yer alır. Diyanetle algı yaratır, yargısıyla gerekçe üretir. Üçüncü ayağında ise medya ve sosyal medya var. Onlar da mevcut iktidarların bu algı ve gerekçeleri üreten günlük politikaları üzerinden şekillenir” ifadelerini kullandı.

NAZAN MOROĞLU: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN VAZGEÇMİYORUZ.

İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı İKKB Koordinatörü Av. Nazan Moroğlu ise “Medyada, giderek daha özenli olmaya çalışılsa da bir insan hakları ihlali olan kadına yönelik şiddet haberlerinin verilişinde sorunların devam ettiğini vurguladı.

CANAN GÜLLÜ: KADINLAR EN ÇOK YAKINLARINDAKİ ERKEKLERİN ŞİDDETİNE UĞRUYORLAR

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, “Acil yardım hattına gelen çağrılar göstermektedir ki, kadınlar en çok en yakınlarındaki erkekler tarafından şiddete uğramaktadır. Gelen çağrılar şiddetin en güvenli yer olduğu varsayılan ev içerisinde kadınların hayatlarını paylaştıkları eşleri ve/veya diğer aile bireylerinden geldiğini göstermektedir” dedi. (HABER MERKEZİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çocukları öğüten çark

Çocukları öğüten çark

Yoksulluğun pençesindeki ailelerin çocukları tüm dünyada acımasızca emek piyasasına çekilirken, Türkiye kapitalizmi bu konuda en önde koşuyor. Çarklar köle koşullarında dönsün diye devlet gücünü seferber etmekten geri durmayan iktidar, milyon milyon işçileştirdiği çocukların da uzun ve ağır çalıştırılmasına, onlarcasının ölüme sürüklenmesine göz yumuyor.

2.3 milyon çocuk MESEM kapsamında günde 8-10 saat çalışıp ustalık belgesi aldı

15-17 yaş grubundaki neredeyse her 4 çocuktan biri çalışma hayatında

71 çocuk 2024'te çalışırken hayatını kaybetti

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
16 Şubat 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et