TİS imzalanan Gamak'ta işçi tepkili: İrademiz bir kez daha yok sayıldı
Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Gamak Motor’da üç yıllık sözleşmeye imza atıldı. İşçiler tepkili.
Fotoğraf: DHA
Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Gamak Motor’da 4 ay önce başlayan toplu sözleşme görüşmeleri 16 Kasım’da sendikanın ve patronun anlaşmasıyla bağıtlandı. Gerçek enflasyonun yüzde 50’yi bulduğu bu dönemde Gamak işçilerinin ücretlerine yüzde 22 oranında zam yapıldı. Sözleşme üç yıllık imzalandı. Gamak işçileri, “İrademiz bir kez daha yok sayıldı” dedi.
İğneden ipliğe gelen zamlarla birlikte ücretleri eriyen, kayıpları artan Gamak işçilerinin ek zam talebi görmezden gelindi. Daha önceki yıllarda iki yıllık sözleşmeler imzalanırken, patronun istemi doğrultusunda Özçelik-İş üç yıllık TİS imzalandı. Sözleşmede işçilerin ücretlerine ilk yıl yüzde 22, ikinci ve üçüncü yıllar enflasyon artı 1 puan zam yapıldı. Sosyal haklarda ise yüzde 22 ila 75 arasında artışlar yapıldı. Özçelik-İş imzalanan sözleşmeyi büyük başarı olarak sunarken, işçiler duruma tepkili.
"SÜREÇLE İLGİLİ BİLGİ VERİLMEDİ"
“Toplu sözleşmenin zamanında başlamaması bizim patrona yaradı” diyen bir GAMAK işçisi şunları söyledi: “Sendikamız şeffaflıkla ve bizim irademizle toplu sözleşme sürecini yürüttüğünü söylüyor. Bu doğru değil. Böyle olsaydı toplu sözleşme 4 ay sürüncemede kalmazdı. Her sorduğumuzda baştemsilci ve diğer temsilci arkadaşlarımız ‘Yoğunluk var, iş çok, sendikanın da işleri yoğun, sabredin’ deyip bizi başlarından savcılar. Açıkçası GAMAK patronu kollandı. Kimsenin işten atılmayacağı bilinip referandum yapılsa işçilerin yüzde 80’i ‘Bu sözleşmeye imza atmayın’ derdi. İşten atılma endişesiyle sendikaya bir şey diyemiyoruz.”
TİS toplantılarının içeriğinden haberdar edilmediklerini ifade eden işçi, “Sadece son süreçte 2015 kazanımlarımızın gasbedilmesinin istenmesi üzerine ve düşük zam teklifine karşı sendika yönetimi harekete geçmek durumunda kaldı. İş bırakma, fazla mesailere kalmama, fabrika içinde her üretim bölümünde alkışlı yürüyüşler gibi eylemler yaptık. Bu da işçinin zorlamasıyla oldu. 2015 kazanımları korundu ama bir milim üstüne de gidilemedi. İşe yeni gireceklerin sınıflandırma ücretlerinin artıp artmayacağı belirsiz. Bizim kaybımız çok oldu. 4 ay süren TİS sürecinde üretim arttı, GAMAK cirosunu ve kârını katladı. Bizim ücretlerimiz eridi resmen, zamlar ve hayat pahalılığı karşısında buharlaştı. Neresi zafer ve kazanım bu toplu sözleşmenin. Biz greve hazırdık. Grev kararı da alındı. Ama ne olduysa son bir hafta 10 gün içinde hep kaçamak cevaplar verildi” diye konuştu.
TÜİK’in enflasyon açıklamalarına inanmadıklarını söyleyen işçi, “Mutfak enflasyonumuza, pazar arabalarımızın dolup dolmadığına baksa sendikamız, gidip resmi enflasyon oranındaki ücret artışına imza atmaz. Onun için bu sözleşme gerçek anlamda bize sorulmadı. Şeffaf olan bir durum yok. Biz imzaladık veya imzalıyoruz demenin bir hükmü yok. Burada bizim irademiz yansımış değil” dedi.
"ÜÇ YILLIK SÖZLEŞME PATRONUNUN İSTEĞİDİR"
Hiç konuşulmamasına rağmen üç yıllık sözleşmenin imzalandığını ifade eden başka bir işçi de “2015 yılı öncesi bir ara üç yıllık bir sözleşme imzalandı. Arada bir böyle istisnalar oldu. Hiçbiri bize işçilere sorulmadan imzalandı. GAMAK patronu üç yıllık plan yapabilir, o kârını artırma derdinde. Ama sendikada üç yıllık planda işçi ücretlerini nasıl arttırırım, yeni haklar nasıl kazanırım diye bir şey yok. Olan bize olmuştur. Borçlu olmayan, ay sonunu getiremeyen GAMAK işçisi yok. Hep eksi bakiyeyle yaşıyoruz. Yeni çocuğu doğmuş işçi kardeşimiz bez parasını bile veresiyeyle alıyor. Neresi iyi bu üç yıllık sözleşmenin. Enflasyon artı 1 refah payı bize kandırmaca olarak geliyor. Sosyal haklar artsa ne olur artmasa ne olur. İşten atmaları engelleyecek bir madde var mı yok. Üç yıl sonra enflasyonun resmi rakamlarda bile yüzde 50-70 artmayacağının bir garantisi var mı? O zaman ne refah payının ne de yüzde 22’nin bir kıymeti kalacak. Enflasyonun artışı karşısında sendikamız ek zam isteyecek mi? Tüm bunların bir cevabı yok ve bu yönde eylem ve etkinlik planı da yok” dedi.
Fabrikanın büyüdüğünü, yeni makineler alındığını dile getiren işçi, “Biz ne olduk? Açlık sınırında, yoksulluk sınırı altında 3 vardiya sistemiyle geceli-gündüzlü çalışıyoruz. Üç yılda kayıplarımız iki üç misli artacak. Buna yol açan sendikamızın tutumudur. Grev hakkımız kursağımızda bırakılmıştır. Korku duvarı olmazsa, işçi kıyımı tehdidi, işsiz kalma tehdidi olmazsa bu sözleşmeye işçiler olarak izin vermezdik. Gerçek budur. Ama işçi bu gerçeği eninde sonunda değiştirecektir” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)