2 Aralık 2021 23:22

İkinci el piyasası bile durdu: Kıyafetler 10 lira ama alan yok

“Bir koli yumurta 35 TL olmuş, millet nasıl kıyafet alsın? Eskiden de pahalılık oluyordu ama bu kadar fahiş artış yoktu. Yüzde 300 zam gelmiş her şeye. İnsanlar 1 TL’nin pazarlığını yapıyor.”

İkinci el piyasası bile durdu: Kıyafetler 10 lira ama alan yok

Fotoğraf: Fırat Topal/Evrensel

Fırat TOPAL
Diyarbakır

Diyarbakır Sur’da bulunan Yanık Çarşı’da (Çarşîya Şewitî) ikinci el kıyafet ve beyaz eşya satan esnafın işleri durgun. Daha önceden yoksul halkın uğrak yeri olan çarşıda üst üste gelen zamlar sonrası kuş uçmuyor. Ekonomiye dair çarşı esnafı kötü gidişatın işlerini durma noktasına getirdiğini belirtiyor; yurttaşlar ise tepkili.

İkinci el eşya satan esnafların bulunduğu sokak neredeyse bomboş. Sokağa kurulmuş ikinci el kıyafet tezgahları ve beyaz eşya dükkanları arasında konuşacak insan arıyorum. Kimi gurur yapıp kaçınıyor konuşmaktan. Kimisi ülkedeki baskı ortamından kaynaklı ekmeğinden olma kaygısı ile konuşmak istemiyor. Bu durum kentin her yerinde aynı aslında.

İkinci el kıyafet tezgahının başında duran Ahmet’e selam verdikten sonra işlerin nasıl gittiğini soruyorum. Soyadını vermek istemeyen Ahmet (55), “İş yok, para yok ki insanlar alabilsin” diyor. Yaklaşık 40 yıldır ikinci el kıyafet satıyor bu sokakta. Üst üste gelen zamlar 5-10 TL’ye vermesine rağmen kıyafet satışlarını düşürmüş. İnsanların artık temel ihtiyaçlarını karşılamayacak duruma geldiğini ve kendisinin de ekonomik sorunlarla boğuştuğunu söylüyor: “Kazağı, pantolonu 10 TL’ye satıyorum alan yok. Montu 15 TL’ye veriyorum alan yok. Bir koli yumurta 35 TL olmuş nasıl kıyafet alsın millet? Pahalılık oluyordu, bu kadar fahiş artış yoktu. Yüzde 300 zam gelmiş her şeye. İnsanlar 1 TL’nin pazarlığını yapıyor. Eskiden buradan iş için kıyafet alınıyordu şimdi giymek için alınıyor. Eskiden 100 TL’ye erzak alıyorduk şimdi bir poşet ancak alıyoruz. Yağ mı alalım, şeker mi alalım, un mu alalım?​”

"KRİZ TUZU KURU OLANA YOK"

Mevcut hükümetin sorunlara çözüm üretemez noktaya geldiğini belirten Ahmet, çözümün erken seçim olduğu fikrinde. Ahmet, “Tren raydan çıkmış. Bizi felaket bekliyor. Eskiden yağ kuyruğuna giriyorduk yine de pahalı değildi, şimdi yağ var alamıyorsun. 6 nüfus, 2 çocuğum üniversite okuyor, evli olan kızım bana destek veriyor yoksa okutamam.  Bu yaştan sonra gidip başka yerde çalışamam. Nasıl kriz yok? Tuzu kuru olana yok. Yandaşlara kriz yok. Ayda 2-3 bin TL alana kriz var” diyor.

"YILLARDIR YENİ KIYAFET ALMADIM"

Yusuf Çınar (62), tezgahı başında arkadaşının namazdan çıkmasını bekliyor. Aynı zamanda bu sokaktan alışveriş yapıyor uygun olduğu için; 660 TL’lik maaşı dışında başka geliri yok. Çınar, “Bir pantolon çarşıda 150 TL, burada 10-20 TL. Zaten yıllardır yeni kıyafet alamıyorum. Ben daha önce böyle bir şey görmedim. İlaç kuyrukları vardı, böyle bir durum yoktu. Erdoğan’ın ilk zamanlarında da bunları yaşamadık. Şimdi kimse faturalarını ödeyemiyor. Kimse hayatından memnun değil, kime sorarsan isyan ediyor. Bir bardak çay 2 TL olmuş. 660 TL yaşlılık maaşı alıyorum, çaya mı vereyim simide mi?​” diye soruyor.

"380’E SATTIĞIMI 700 TL’YE ALAMIYORUM"

Tarık (62), yıllardır bu sokakta esnaflık yapıyor. Günlerdir siftah yapamamış ve endişeli. Konuşmaktan da çekiniyor başta. Sonrasında sohbete başlıyoruz. Zamlar nedeniyle insanların ikinci el eşyayı bile alma gücünün kalmadığını ve işlerinin durma noktasında olduğunu söylüyor. Tarık, “Elimde bir elbise dolabı vardı, 2 ay önce 380 TL’ye sattım, şimdi 700-1000 TL’ye aynısını alamam. Zamlar yüzde 100’ü geçti. İkinci el eşyayı ne alabiliyoruz, ne satabiliyoruz; fakirlik var” diyor.

BİR HAFTA ÇALIŞSAM BİR TORBA UN ALAMIYORUM

Pazardan çıkıp sokaklarda dolaşmaya devam ederken İrfan Yaşar (50) ile karşılaşıyoruz, fotoğrafını çekmemi istiyor, ardından sohbete başlıyoruz. Yaşar, yıllardır, hurda ve ikinci el eşya alıp satarak geçimini sağlamaya çalışıyor ama daha çok hurda. Kendisi boyacı ve aynı zamanda çelik kapı ustası, iş bulamayınca hurdacılığa başlıyor. Günlük kazancının düşmediğini ama alım gücünün fazlasıyla düştüğünü söylüyor. Geçinemediğini belirten Yaşar, “Sabahtan çıkıp eski topluyorum. Boya ustasıyım, çelik kapı ustasıyım, iş yok. Artık ne zamandan beri işsiz olduğumu hatırlamıyorum. 6 çocuğum okuyor. Bu tabla dışında gelir de yok, Tek gelirim hurda toplamak” diyor. Her geçen gün durumunun daha da kötüye gittiğini söyleyen Yaşar, “Dün bugünden daha iyiydi. Bugün un sordum, 310 TL. Yarın 320 TL diyecekler. Bir hafta çalışsam bir torba un alamıyorum. Daha önce 50 TL’ye hurda alsaydım, bana 20 TL kalırdı. Şimdi ben 100 TL kâr etsem 2 kg sebze alamıyorum. Paranın kıymeti yok artık. Şimdi 50 TL’ye hiçbir şey alamazsın” diyerek duruma tepki gösteriyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et