05 Aralık 2021 05:57

"Dövizdeki artışla zarara uğrayan çiftçi tarımdan vazgeçti"

ZMO Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Abdussamed Ucaman, döviz endeksli gübre, tohum, yakıt ve tarım ilaçlarına yapılan zamlar sebebiyle çiftçilerin tarımdan vazgeçtiğini söyledi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Ceylan ŞAHİNLİ

Döviz kurundaki artış sebebiyle neredeyse her hafta art arda gelen zamlar, tüketicinin olduğu kadar üreticinin de cebine yansıyor. Çiftçi, döviz endeksli gübre, mazot ve ilaca gelen zamlar sebebiyle masraflarını dahi karşılayamayacak duruma düşürüldü. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Türkiye'de bu sezon itibarıyla 'Ben zarar ettim' diyen çiftçimiz yok" açıklaması yapsa da çiftçi aksini söylüyor. Çiftçilerle görüşen Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Abdussamed Ucaman, 22 milyon ton buğday üretilmesi beklenirken, bu sene 15-16 milyon ton üretildiğini aktardı. Ucaman, girdi maliyetleri yüksek olduğu için dış ülkelerle rekabet edemeyecek duruma gelen köylünün tarımdan vazgeçtiğini dile getirdi.

YÜZDE 200 ARTIŞ

Sadece Diyarbakır’da 3 milyon ton buğday, mercimek ve arpa ekildiğini söyleyen Ucaman, üreticilerin yüzde 95'inin kuraklığın da etkisiyle yeteri kadar ürün elde edemediklerini ve zarar ettiklerini ifade etti.

Arpanın 1700 TL’den 2800 TL'ye yükseldiğine dikkat çeken Ucaman, Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) bir buçuk milyon ton arpa ithal etmek zorunda kaldığını, TMO’nun yeniden ithalat için de ihale hazırlığında olduğunu kaydetti.

Üretimin azalmasının en önemli sebebinin dövize endeksli gübre, tohum, yakıt ve tarım ilaçlarının her geçen gün pahalanması olduğunu belirten Ucaman, "Bu yıl içerisinde gübre yüzde 151, ilaçlar yüzde 100 yükseldi. Mazot aldı başını gitti” dedi. Bazı ürünlerin fiyatının yüzde 100, bazılarının da yüzde 200 arttığının altını çizen Ucaman, asıl zamların ise ocak ayında stokların tükenmesiyle birlikte yaşanacağını söyledi.

"KÖYLÜ TARIMDAN VAZGEÇİYOR"

Tarımsal bilimin hâlâ köylüye ulaştırılmadığını dile getiren Ucaman, "Üretici girdi maliyetleri yüksek olduğu için piyasa koşullarında dış ülkelere karşı rekabet edemeyecek duruma geliyor. Bu da bir kısım köylünün tarımdan vazgeçmesine, göç etmesine ve bir kısmının da tarım kredi kooperatifine, bankaya, tefecilere borçlu olmasına yol açıyor” dedi.

"İNSANLARIN MERCİMEĞE BİLE ULAŞAMAMASI SÖZ KONUSU"

Çiftçinin zarar etmesinin herkesi etkileyeceğini vurgulayan Ucaman, "Yüksek girdi maliyetleri sebebiyle üretim yapılmadığı zaman kenti de kasabayı da köyü de etkiler. ‘Fakirin yemeği’ olarak adlandırılan ve sadece bölgede yetişen kırmızı mercimek, bugün üretimi yapılamamasıyla yüksek fiyattan alınıyor. Yani insanların bu gıdaya bile ulaşamaması söz konusu” ifadelerini kullandı.

YAPILMASI GEREKENLER

Atılması gereken en önemli adımlardan birinin “Tarım seferberliği” olduğunu vurgulayan Ucaman, yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı:

"Öncelikle Bakanlık, ZMO'nun görüşlerini dikkate almalı. Bu sebeple ilk olarak bir mühendislikte istihdamının gerçekleştirilmesi gerekiyor. Çiftçinin, köylünün muzdarip olduğu yüksek meblağlı bir girdi maliyeti var. Geçen yıl dekara 480 TL girdi maliyeti olurken, bu yıl bu rakam 900 TL’yi aştı. Dolayısıyla bu girdi maliyetinin düşürülebilmesi için mazot, gübre, ilaç ve tohumun KDV’sinin alınmaması gerektiğine dair bir kararlılık oluşturulması gerekiyor. Bu girdi maliyetini de azaltacaktır. Desteklemeler bu konuda çiftçinin bahsedilen ‘moralini’ düzeltmiyor. Moral verilmek isteniyorsa destekleme değil, KDV’siz ve vergisiz bir şekilde köylüye ve çiftçiye girdi maliyeti sunulmalı. Çiftçi ve köylü bu şekilde tarlasına çok büyük bir moralle girebilir.” (Diyarbakır/MA)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

İstanbul'da bazı fırıncılar ekmeği hem 3 TL'ye çıkardı hem gramajı düşürdü

SONRAKİ HABER

Bağcılar'da çatı katında doğal gaz patlamasının ardından yangın çıktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa