12 Aralık 2021 23:26

Ekonomiye dair konuşan Vanlılar: Parası olanın keyfi yerinde, biz ne yapalım?

Evrensel’e konuşan esnaf, yaşanan ticarete rağmen işlerin iyi gitmediğini anlattı. Yurttaş ise, "Eve ekmek götüremiyoruz artık" dedi.

Ekonomiye dair konuşan Vanlılar: Parası olanın keyfi yerinde, biz ne yapalım?

Fotoğraf: Fırat Topal/Evrensel

Fırat TOPAL
Van

Döviz kuruyla beraber, TL’nin değer kaybetmesi en çok turistlere yaradı. İran’dan Van’a gelen turistlerin bavul ticaretinde artış yaşandı. Bu durumun kente nasıl yansıdığının nabzını tuttuk. Evrensel’e konuşan esnaf, yaşanan ticarete rağmen işlerin iyi gitmediğini anlattı. Alım gücü düşen yurttaş ise, “Eve ekmek götüremiyoruz artık, yağ olmuş altın. Her gün zam var ama ne iş var ne güç var. Parası olanın keyfi yerinde, bizim paramız yok, biz ne yapalım” diye soruyor.

30 YILLIK ESNAFIM BÖYLE BİR ŞEY GÖRMEDİM

Van’ın sokaklarında ekonomiyi konuşmak üzere sokaklarda dolaşıyorum. İlk olarak  alışverişin daha uygun olduğu köylü pazarında soluğu alıyorum. Peynirciler pazarında 30 yıldır esnaf olan M. Emin Nar (48) ekonomik olarak çok zor günler geçirdiğini belirterek, doların yükselişiyle işlerinin tamamen durma noktasına geldiğini ifade ediyor. Nar, ülke ekonomisine dair hükümetin yaptığı konuşmaların sokaktaki gerçeği yansıtmadığının altını çizerek, “Esnaf zor durumda, belediyeye bağlı kiracıyız ve çok yüksek kiralar. Elektrik, doğal gaz, suya zam geldi.  Pandemiden beri esnaflar bu halde, devlet esnafların borcunu silmeli. Dolar hayatımızı felç etti. Her gün zam yapılıyor. Bir teneke yağ 500 TL oldu. 30 yıllık esnafım böyle bir şey görmedim. Gelip halkı görüp konuşsunlar, kriz var mı yok mu? Vatandaş alamıyor, daha ben bu gün siftah yapamadım. Her şeyimiz gitti. Bu sorunlar halka inerek çözülmeli, halkın içine gelsinler öyle tepeden olmaz” diyor.

DÜKKANIN KİRASINI ÇIKARAMIYORUM

Şakir Çapur (44) giyim ve tuhafiye malzemeleri satıyor. Gün içinde hiç siftahı yok, o yüzden yemek yememeye karar vermiş. Çapur, zamlarla birlikte iş de yapamadığını ve böylece dükkanı kapatacağını söylüyor. Pandemi sürecinde fazlasıyla mağdur olduklarını ifade eden Çapur, “İki günde bir mazota zam geliyor. Pandemi yardımı da alamadım. Her şey pahalı, her ay 140-150 TL ödediğim elektrik faturası bu ay 230 gelmiş. Dükkanın kirasını çıkaramıyorum, raflarım boş. Bu stok meselesi değil bu yönetilememe meselesidir. Hadi gıdayı stokçu arttırıyor, ya elektrik doğal gaza yapılan zammı devlet yapmıyor mu?​” diye soruyor.

Ecevit döneminde doların yükseldiğinde para kazanabildiklerini ifade eden Çapur, bugün iş yapamadıklarını belirterek, “İş bulsam esnaflığı bırakıp işçi olarak çalışacağım. Bir atlete bir ayda 2 defa zam geldi. Müşterilerin de alım gücü yok. Bu durumun çözümü yok, her sene iyi olacak diyor daha da kötü oluyor. Bırak 2023’ü 2050’den de bir beklentim yok” diyor.  

DOLAR İLE İLGİLİ DEĞİLSE BİZİ NİYE ETKİLİYOR?

Emrah Adıyaman, Ayakkabı Mağazası Esnafı. Zamlara karşı ayakkabılarda fiyat artışı yapmamasına rağmen satış yapamadığını söylüyor. Adıyaman, “Durum hiç yok, piyasa komple durmuş. Millet alamıyor. Bir ayakkabı 150’den 250 TL’ye çıktı. Dolarla işimiz var ki, bizi etkiliyor. Gelen ürün pahalı geliyor, ucuza da versem müşteri ‘Param yok’ diyor. Buna çözüm bulunmalı, Üretim olsaydı belki bizi etkilemezdi, üretim yok. Dolar ile ilgili değilse bizi niye etkiliyor?​” diye soruyor.

1 KG ÇAY ALAN YARIM KG ALIYOR

Ömer Sabay (26) Gıda Perakendecisi. Gıdanın temel ihtiyaç olmasından kaynaklı yapılan alışverişin zorunlu olduğunu fakat alım gücünün fazlasıyla düştüğünü söylüyor. Sabay, “Çok zarar ediyoruz. Millet zamlardan şikayetçi bu durumun stokçularla bir ilgisi yok. Her şey dolara bağlı, dışa bağımlı bir ülkeyiz, o yüzden kibrite, sakıza zam geliyor ve daha da durmaz. İnsanlar temel gıda ihtiyaçlarını zorunlu oldukları için alıyorlar. Ama 1 kg çay alan yarım kg alıyor. Stokçularla ilgili bir durum yok, sabah aldığın ürüne akşam zam geliyor. Sattığım ürünün yerine yenisini koyamıyorum. Mal yok da, stokçular fiyatı arttırıyor diye bir durum yok, mal var, paran varsa istediğin kadar alabilirsin ama paran varsa. Hükümetin dış politikası yüzünden bu haldeyiz” diyor.

İŞÇİ: STOKÇULAR YÜZÜNDEN ASGARİ ÜCRET YETMİYOR

Rıdvan Yağız

Rıdvan Yağız | Fotoğraf: Fırat Topal/Evrensel

Rıdvan Yağız, asgari ücretli bir işçi. Çalıştığı peynirciler çarşısında diğer yurttaşların aksine bir ekonomik kriz olduğunu tamamen kabul etmeden dünyada ekonomik bir krizin yaşandığını ifade ediyor. İşlerin iyi olduğunu söyleyen Yağız, yaşanan fiyat artışlarını stokçulara bağlayarak, asgari ücretle geçinemediğini ifade ediyor. Yağız, “Ekonomik sıkıntımız var ama dünyada var bu sıkıntı. Çoğu ülkelerden de durumumuz iyi, durumun çok kötü olduğunu söyleyenler yalan söylüyor. Peynirin fiyatı kuraklıktan dolayı yaz aylarında yükseldi, Cumhurbaşkanı ile ilgisi yok. Doların yükselişi bizi etkilemez, etkilemedi, stokçular yüzünden gıdada artış var. Denetleme yok diye bu fiyat artışları var, bizim kurumlar görevini yapmıyor. Valilik denetlemiyor. Asgari ücret alıyorum 3 çocuk bakıyorum, stokçular yüzünden yetmiyor. Bu gün geçinmem için asgari ücret 4 bin TL olmalı ama işveren de işçi de memnun olmalı” diyor.

YURTTAŞ: EVE EKMEK GÖTÜREMİYORUZ, YAĞ OLMUŞ ALTIN

Muhittin Uzak (56), artan zamlarla birlikte  zor zamanlar geçirdiğini söylüyor. Evinin günlük ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını ifade ederek, “ Perişan olmuşuz, ne ekonomisi? Ekonomi mi kalmış? Eve ekmek götüremiyoruz artık, yağ olmuş altın. Her gün zam var ama ne iş var ne güç var. Kiramı ödeyemiyorum, ev sahibi bana evden çık diyor, yok ki kirasını ödeyim. Kimsenin umurunda değil ki, sokakta ölsek kimse dönüp bakmaz. Millet o kadar ki perişan olmuş, onlara hava hoştur. Sokaktaki insanlara sor, hangisinin borcu yok, hangisi hayatından memnun. Dolar olmuş 15 TL, parası olanın keyfi yerinde, bizim paramız yok, biz ne yapalım? 2023’te de bir şey olmayacak, belki o zamana dolar 50 TL olur, bunlar gitmeden huzur yok millete” diyor.

ÖĞRENCİ: KAHVALTI YAPMAMAK İÇİN GEÇ UYANIYORUZ

Melikşah Seyda

Melikşah Seyda | Fotoğraf: Fırat Topal/Evrensel

Öğrenci olan Melikşah Seyda (19) ise okuduğu üniversitenin yurdunun dahi olmadığını, bir yıllık eğitim süresince hayatını idame ettirmek için bilgisayarını satmak zorunda kaldığını söylüyor. Seyda, “Uşak’ta 4 kişi öğretmen evinde tuttuğumuz odada kalıyoruz. Aylık 720 TL ödüyoruz. Bilgisayar bölümü öğrencisiyim, bir yılım bitmeden bilgisayarımı satmak zorunda kaldım. Gece geç yatıyoruz, sabah geç uyanıp kahvaltı yapmamak için. Bazı arkadaşlarımız yulaf tok tuttuğu için yulaf tüketiyor. Okulda aldığımız ekmeğe acuka sürüp yiyoruz. Günde bir öğün yemek yiyoruz. Van’a döndüm komilik yapıp yol parası biriktirdim, dönüyorum o da sadece yol param var. Babam emekli, ağabeyimin rahatsızlığından dolayı kredi çekti, maaşının yarısı oraya gidiyor. 6 kardeşiz ev kira, kirası 450 TL, yazın akrep öldürüyoruz evde. Şimdi üniversiteye dönüyorum, umarım ders programı değişir de birkaç gün boşluğumuzda gidip çalışabilirim masraflarım için” diyor.

ÇİFTÇİ: ŞİMDİDEN ZARARDAYIM

Kurdaki artış ve zamlar kentin önemli geçim kaynaklarından olan hayvancılığı da bitirmiş durumda. Çiftçilik yapan İskender Acar, zamlar ve ekonomik krizle birlikte borçlandığını ve artık çiftçiliği sürdüremediğini ifade ederek, “Arabamı satıp saman aldım. Sattığım koyunlardan 60 bin TL zarar ettim. Çiftçilik de yok artık. 200 koyunum var, bir yılda 250 bin TL masrafı olacak, seneye bana 80 kuzu verecek, şimdiden 50 bin TL zarardayım. Diğer yandan kuraklık olduğu için süt de yok, yemin fiyatı bir yılda 1800’den 2 bin 800 TL’ye çıktı, saman pahalı. Şimdi zarar etmemeye çalışıyoruz ama mümkün değil edeceğiz” diyor.

VAN TURİSTLER İÇİN ALIŞVERİŞ CENNETİNE DÖNÜŞTÜ

TL’nin değer kaybetmesiyle İran’dan Van’a bir turist akınının yaşandığı söyleniyor, söylentilere dair görüştüğümüz Van Oteller ve Turizmciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yüksel, döviz kurunun artması ve TL’nin değer kaybetmesiyle İran’dan kente çok fazla turistin geldiğini söylüyor. Yüksel, bu durumun, otel işletmecilerini memnun etse de vatandaş üzerinde olumsuz etkilerinin olduğunu ekleyerek, “Döviz kurunun artmasıyla daha fazla turist geliyor. Harcadıkları para gözlerine gelmiyor, elbette İranlı turistler bizim velinimetimiz. Tabii buraya sadece turist olarak gelmiyorlar, bavul ticareti kapsamında buradan aldıkları ürünleri orada satarak kendi ticaretini yapanlar da var. Van ulaşım açısından ucuz ve yakın olduğu için rağbet var. Turistler için alışveriş cennetine dönüşüyor” diyor.

TL BİRAZ DÜŞMÜŞ AMA BİZİM İÇİN İYİ

Ardından konuştuğumuz İranlı turist Elya, alışverişin uygun olmasından dolayı hem gezmek hem de alışveriş yapmak için Van’a geldiklerini belirtiyor. Elya, “Van’a alışveriş yapmaya ve gezmeye Türkiye’yi tanımaya geldik.  İlk şehir olarak da Van’ı istedik. Uygun fiyatları için ve güzel bir şehir olduğu için buraya geldik ”diyor.

Şahnemise, İran’da mağazasının olduğunu belirterek, TL’deki değer kaybının İran para birimi olan Tümen arasındaki farkın kısmen kapanmasıyla daha fazla alışveriş hacmi yarattığını ifade ederek, “Biz buraya sık sık geliriz. Bizim Xoy da mağazamız var, alışveriş için geldik. Şimdi TL biraz düşmüş ama bizim için iyidir,  alışveriş için iyidir. Geliyoruz, geziyoruz alışveriş yapıyoruz” diyor.

Van'da sokakta yürüyen insanlar

Van'dan görünüm. | Fotoğraf: Fırat Topal/Evrensel

Evrensel'i Takip Et