CHPli Taşçıer’den bakanlara: Okuma gözlüğünüzü unutmuşsunuz
CHP'li Gamze Taşçıer, bütçe görüşmelerinde kürsüde yaptığı konuşma sırasında pembe gözlük göstererek, "Sayın Bakanlar, okuma gözlüğünüzü kürsüde unutmuşsunuz" dedi.
Fotoğraf: CHP
2022 Yılı Bütçe görüşmeleri kapsamında TBMM Genel Kurulunda söz alan CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer,kürsüdeki pembe gözlüğü göstererek, “Az önce Sayın Bakanların sunumunu dinleyince acaba notları mı karıştırdılar yoksa ülkeleri mi karıştırdılar diye düşündüm ama kürsüye gelince sebebini anladım; Sayın Bakanlar, okuma gözlüğünüzü kürsüde unutmuşsunuz. Çünkü başka türlü böyle bir pembe tablo çizme şansınız yok. Tabii, sizin de işiniz zor çünkü daha Genel Kurula gelmeden eriyen bir bütçeyi savunmak durumundasınız ama ne yaparsanız yapın, değil günden güne saniye saniye eriyen bir Türk lirasının olduğu bir ülkede bu bütçenin istikrarlı olduğunu iddia edemezsiniz” diye konuştu.
"EKONOMİK KURTULUŞ SAVAŞI CÜMLESİ TANSU ÇİLLER’E AİT"
Taşçıer, “Şimdi sizlere bir kelime okuyacağım, bir cümle okuyacağım: 'Borç, faiz, döviz kıskacını yok edeceğiz. Gelin el birliğiyle omuz omuza bu savaşı kazanalım. Ekonomik kurtuluş savaşından zaferle çıkalım'. Diyeceksiniz ki yine AKP Genel Başkanı bir yerlerde konuştu çünkü bu cümle tanıdık ama bu cümle 27 yıl önceki Başbakan Tansu Çiller'e ait. Yani gerçekten ülkeyi 27 yıl boyunca yönetip ekonomiyi yeniden bir kurtuluş savaşı verme noktasına getirmeyi başarı olarak pazarlayamazsınız. Faizi düşürenin Merkez Bankası, ‘Biz enflasyonla uğraşmayı bıraktık’ diyenin Merkez Bankası Başkanı, talimatı verenin büyük ekonomist Recep Tayyip Erdoğan olduğu bir ülkede döviz kurlarındaki artışın sorumlusunu ‘dış güçler’ diye yutturamazsınız. Ekmeğe zam gelince ‘Obeziteyle mücadele ediyoruz’ , akaryakıta zam gelince ‘Yürümenin faydaları’, kahveye zam gelince ‘Kahvenin kırk yıl hatırı yokmuş, kahve kalbe zararlıymış’ manşetleri atan propaganda bültenlerinize kimseyi inandıramazsınız. Her fırsatta çıkıp ‘Eskiden yağ kuyrukları vardı, tüp kuyrukları vardı’ deyip, bugün kotalı şeker satışlarının, zincirlenmiş yağ tenekelerinin olduğu bir süreci yaratmanız ibretlik” diye konuştu.
"ENFLASYONA MEYDAN OKUYAN TEK ÜRÜN ERDOĞAN’IN KİTABI"
Ülkede sürekli değişen 5 şey olduğunu belirten Taşcıer, “AKP'nin dış politikası, döviz kurları, akaryakıt fiyatları, Merkez Bankası Başkanı ve Ekonomi Bakanı. Hâl böyle olunca da iğneden ipliğe, domatesten patatese her şeye zam geliyor. Bilmiyorum, yakın zamanda marketten alışveriş yaptınız mı; insanlar markette koşarak alışveriş yapıyorlar çünkü bir ürünü raftan alıp kasaya gelene kadar ürünün fiyatı zamlanıyor. Ev almak için pazarlık yapıyorlar, tapuya gidene kadar ev fiyatı zamlanıyor. Araba için el sıkışıyorlar, notere gidene kadar araba fiyatı zamlanıyor. Tabii, devri iktidarınızda birçok kavramın altını boşalttınız, ‘hediyelik eşya’ kavramını da değiştirdiniz. Ben, üç yıl önce ‘Yeni doğan bir bebeğe altın yerine bebek bezi takabilirsiniz’ demiştim, şimdi de insanlar ev ziyaretlerine gittiğinde birbirlerine 32'lik tuvalet kâğıdı götürecek hâle geldi.Tuvalet kâğıtları neredeyse kuyumcuda satılacak. Peki, böylesi bir enflasyon düzeninde diyeceksiniz ki ‘Ya, muhalefet partisi, hep eleştiriyorsunuz, ya hiç mi bu ülkede fiyatı düşen bir ürün yok, hiç mi enflasyona meydan okuyan bir ürün yok’ . Var, değerli milletvekilleri. Enflasyona meydan okuyan tek bir ürün Recep Tayyip Erdoğan'ın kitabı. Satışa çıktığında 40 liraydı şu an 25 lira” dedi.
AKP İstanbul Milletvekili Abdullah Güler, "Kitabı aldınız mı" diye karşılık verdi. Taşçıer, “Evet, kitabı aldım, siz de 3 sayfa okuduysanız ne mutlu. Gerçi ben yazanın da bu kitabı okuduğunu düşünmüyorum ama neyse. Buradan da TÜİK'e bir çağrım var; Enflasyon sepetini hazırlarken bir sonrakine bu kitabı muhakkak koysunlar. Gerçi bunun için talimat almaları gerekir ama eğer benim bu önerimi dinlerseniz o hedeflediğiniz tek rakamlı enflasyon hanesine ulaşacaksınız. Ülkeyi öyle hâle getirdiniz ki orta geliri yoksulluğa, yoksulları açlığa sürüklediğiniz milyonlar yarattınız. Artık bu insanlar hayatta kalmak için çalışmayı değil, giderek zenginleştiği ve refaha eriştiği bir Türkiye istiyor. Gençler, arkadaşlarıyla kafede bir kahve içmek için hesap yapmayacağı bir Türkiye istiyor. 21'inci yüzyılda akıllı telefon kullanıyor diye ‘Çıkar telefonunu’ laflarıyla muhatap olmak istemiyor. Bugün insanlar yaşamaya ‘Evet’, hayatta kalmaya ‘Hayır’ diyor ve o isteğin gerçekleşeceği günler de gelmekte” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)