İTÜ’lü öğrenciler: Sokak hayvanları genelgesi sorun çözmez, sorun yaratır
İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri ile sokak hayvanları genelgesini konuştuk. İTÜ'lüler, genelge ile toplanan hayvanların koşulları uygun olmayan barınaklarda ölüme terk edildiği görüşünde.
![İTÜ’lü öğrenciler: Sokak hayvanları genelgesi sorun çözmez, sorun yaratır](https://www.evrensel.net/upload/dosya/201368.jpg)
Fotoğraf: Aytaç Ünal/AA
İLGİLİ HABERLER
![Avukat Senem Demirel Acer: Genelge hayvan kırımına neden olmasın](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/201368.jpg)
Avukat Senem Demirel Acer: Genelge hayvan kırımına neden olmasın
![Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 81 ile "Sahipsiz ve Tehlike Arz Eden Hayvanlar" genelgesi gönderdi](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/178036.jpg)
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 81 ile "Sahipsiz ve Tehlike Arz Eden Hayvanlar" genelgesi gönderdi
![HAKİM Koordinatörü Fatma Biltekin'den genelge tepkisi: Tehlikeli köpek ırkı yoktur, tehlikeli insanlar vardır](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/200112.jpg)
HAKİM Koordinatörü Fatma Biltekin'den genelge tepkisi: Tehlikeli köpek ırkı yoktur, tehlikeli insanlar vardır
Ferzan ERSOY
Metin Berk SÜER
İstanbul
Son günlerde sokak hayvanlarına yönelik gelişen tartışmalar sonrasında hazırlanan ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından sahipsiz ve tehlike arz eden hayvanlarla ilgili önlemler kapsamında 81 ilin valilik ve belediyelerine gönderilen genelge tartışmalara yol açtı. Genelge öncesinde ve sonrasında sokak hayvanlarına karşı başlatılan uygulamalar ve hayvanların maruz bırakıldığı durumların da gündem olması ile birlikte genelge sokak hayvanları ve bazı ırklar için bir tehdide de dönüşmüş oldu. Bizler de bu genelgeyi ve sokak hayvanlarının maruz kaldıkları durumları İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencileri ile konuştuk.
Sokak hayvanlarına yönelik olarak yayınlanan son genelgeye dair neler düşünüyorsunuz, sizce bu genelgenin sokaklara yansıması ne şekilde olabilir?
İç Mimarlık öğrencisi Yaren: Öncelikle bu genelgenin tamamıyla karşısında olduğumu ve doğru bulmadığı belirtmek isterim. Sonuçları düşünülmeden alınmış bir karar olduğunu, sokak hayvanlarının hayatını ve can güvenliklerini hiçe saydığını, varoluşlarına karşı saygısızca bir eylem olduğunu düşünüyorum. Genelgeyi gördüğüm anda bunun yansımalarının hiç iyi olmayacağı belliydi. Zaten sonrasında çok hızlı bir şekilde faaliyete geçildi, köpeklerin oldukça uygunsuz şekilde, sanki sokaklardan çöp toplarmış gibi toplatıldığını gördük. Hangi canlı bunu hak eder? Bizim merak ettiğimiz, havalar soğuyor diye endişelendiğimiz sokak hayvanlarına böyle davranılması açıkçası insanda hem acı hem de öfkeyi doğruyor. Doğal yaşam alanlarını katlettiğimiz, yaşamaları için el kadar yeşil alan bıraktığımız -bıraktıysak tabii-, hiçbir suçu olmayan, tek derdi hayatta kalabilmek olan bu canlılar için hayat zaten yeterince zor. Bir de onları hiçbir bakımdan yeterli olmayan, insana güven hayvana da değer vermeyen belediye barınaklarına, tellerle çevrilmiş beş on metrekarelik beton zeminlere hapsetme hakkını kendimizde nasıl bulabiliriz? Açıkçası bu genelgenin ve peşi sıra gelişen olayların karşısında olmak için hayvanlara karşı büyük bir sevgi beslemenize gerek yok, bu konunun temelinde sokak hayvanlarına dışlayan, bencil bakış açısı yatıyor.
Meteroloji Mühendisliği öğrencisi Verda: Genelge okunduğunda karşı çıkılabilecek ve göze çarpan olumsuz bir karar yok ancak maddelerin uygulanmadığı ve uygulanmayacağı bilindiği için bunu desteklemek, sahipsiz hayvanları ölüme terk etmekle aynı şey. Bazı yerlerde sokak hayvanlarını toplayıp barınaklara yerleştirdiler ancak bunun devamını getirebileceklerini düşünmüyorum. Eğer barınakları hayvanların doğasına uygun, geniş alanlı, sıcak, bağışlanan mamaların hayvanlara verildiği, hayvanların dövülmek yerine sevildiği, tutsak olmadıkları, veteriner hekim ve gönüllülerin işlerini vicdanlarını kullanarak yaptıkları tesisler haline getirebilselerdi; buna karşı çıkmak için sebebimiz olamazdı. Fakat en rağbet gören hayvan bakımevini ziyaret ettiğimde dahi yavrucakların o kurtulmayı ümit eden bakışlarını gördüm. Bu yüzden sokak hayvanlarının iyiliği için olduğunu iddia eden bu genelgeyi okuduğumda onları ölüme göndereceklerini anladım. Desteklemiyorum, onlardan zarar görmedim çünkü onlara zarar vermedim. Geçmişte bir insandan zorbalık gördüğü için kendini korumaya çalışacak bir sokak hayvanı dışında hiçbir sokak hayvanının insanlara zarar vereceğini düşünmüyorum. Sokakta hayvanlardan önce, insanları taciz eden kişilerin yaptırıma maruz kalması gerektiğini düşünüyorum.
Sizce sokak hayvanlarına dair yaşanan olaylarda temel sorunlar neler, yayınlanan genelge bu sorunları çözer mi?
Yaren: Bence sokak hayvanlarına yönelik en büyük sıkıntımız, insanların kendisinde. Empati yapmayan, vicdanı olmayan, kendini tüm bu dünyanın hakimi sanan varlıklara evrildi sanki insanlık. İnsan dışında canlı yokmuş gibi davranmakta hiçbir problem görmeyen kişilerin sayısı oldukça fazla. İnsanlar önce hayvanlara ve onların yaşam alanlarına tümüyle saygı duymayı öğrenmek zorunda. Bunun yanı sıra bir de sokak hayvanlarından kaynaklanan birtakım sıkıntılar da apaçık ortada. Sokak hayvanlarının popülasyonu ülkemizde oldukça fazla ve her geçen gün de giderek artıyor. Bu sorunların kaynağı; bizler kısırlaştırma seferberliğini desteklerken bunu yapmayan belediyeler. Bizler cins hayvanların evde ya da üretim çiftliklerinde hiç de uygun olmayan yaşam standartları altında acımasızca ve yalnızca kâr amacıyla üretilmesine bu denli karşıyken bu tesisleri ya da şahısları engelleyecek kapsamlı bir düzenleme yapmayarak yerine çözümü belki sokakta doğan belki alınıp kısa süre sonra sokağa atılmış hayvanları resmen katleden yasalar çıkaran devlet büyükleri. Tüm bunlar olurken sessizce oturan ya da daha kötüsü ömrü boyunca bugünü beklemiş gibi bu katliama ortak olan insanlar.
Verda: Temel sorunlar insanların, sokak hayvanlarının yaşam alanlarını işgal etmiş olması. Dolayısıyla yemek ve yaşamak için alan bulamıyorlar. Akdeniz’deki yabani domuzlar bile dağlardan şehre inmek zorunda kalıyorsa; hiç kimse onların yaşam alanlarını koruduğumuzu söyleyemez. Yaz, kış demeden onlara mama ve temiz su sağlamak zorundayız. Onlar için yuvalar oluşturmak ve ne yazık ki onlara yaşam alanlarında tehdit oluşturan insanları cezalandırmak zorundayız. Çünkü insanların herhangi bir üstünlüğü yok, dünya hepimiz için. Genelge ütopik bir dünya için güzel görünse de Avrupa'da bile sokak hayvanları toplanıp yakılıyor. Bakımevlerinin birden yaşanılabilir hale geleceğine inanmıyorum.
Hayvanların yaşam hakkını garanti altına alabilen sağlıklı politikalar sizce nasıl geliştirilebilir, bu konuda yapılmayıp yapılması gereken neler olduğunu düşünüyorsunuz?
Yaren: Ben, bunun hayvanlara saygı duymakla çözülebileceğine inanıyorum. Unutmamalıyız ki, onları böyle kötü şartlara mahkum bırakan bizleriz. Bu nedenle öncelikle hayvanların güvenliği, sağlığı, yemek, su gibi çok temel ihtiyaçları ve barınma konusunu göz önünden ayırmamak gerekiyor. Söylediğim gibi hayvanların kontrolsüz üremesini kısıtlamak adına belediyelerin kısırlaştırma operasyonlarına daha fazla odaklanmaları gerekiyor. Veteriner işleri ve barınaklar konusunda da acil ve köklü yenilemeler ve iyileştirilmeler yapılmalı, hali hazırda yayımlanan bu genelgenin en büyük eksiklerinden biri de yeterli ve uygun kalitede barınağın olmaması zaten. Ayrıca sokaklarda hayvanların hayatta kalabilmesi için gereken düzenlemelerin yapılması gerektiğini düşünüyorum. İstanbul’un Eyüp ilçesinde oturuyorum ancak bulunduğum bölgede her ne kadar belediye yetkilileri besleme yaptıklarını söylese de bir tane bile mama istasyonu ya da besleme faaliyeti görmedim. Yetkililere ulaştığımda olumlu bir geri dönüş de almadım zaten. Yaralı ya da hasta hayvanlar için defalarca farklı belediyeleri aradım, anında gelemediklerini, ihbarlara sırayla gidebildiklerini ancak kediyi göremezlerse etrafta aramadıklarını söylediler. Ben de eğer geldiklerinde beni ararlarsa kediyi bulup teslim edebileceğimi söyledim. Aradıkları saat gece 4 sularıydı! Yani bizim ülkemizde herkes işini yapmış olmak için yapıyor, yetkili kurumlar sorun çözmeye çalışmıyor, soruna sebep oluyor. Tüm bu süreçte de olan zavallı hayvanlara ve bir sabah uyandığımızda, okuldan işten eve geldiğimizde daha dün beslediği hayvanı bulamama korkusuyla yaşayan bize oluyor. Öncelikle bu politikaların değişmesi lazım.
Verda: Yapılması gereken tabi ki bu kadar işgal etmemiş olmaktı ama artık çok geç. Yapabileceğimiz şey, büyük araziler satın alınması, içeride binlerce yuvanın bulunduğu, hayvanlarının her ihtiyacının kolaylıkla karşılanabileceği bir merkez kurulması. Bölümlere ayrılan bir merkez olmalı, burada vardiyalı çalışanlar denetlenmeli, hayvanların beslenmesinden psikolojilerine kadar ilgilenilmeli. Her birinin oyun oynayacak alanı olmalı, sıcak tutulmalı, aşıları ve sağlık durumları takip edilmeli. İnsanlar tarafından ziyaret edilme zamanları olmalı ve insanların onlara bakınca kurtarmak istemeyi düşünmeyecekleri kadar mutlu olmalılar.
Evrensel'i Takip Et