Malatya'da yurttaşlar: Üretimde dışa bağlandık, aylardır et alamıyoruz
Malatya'da zamları konuştuğumuz yurttaşlar, üretimde dışa bağlanıldığını, aylardır et alamadıklarını dile getirerek, yapılan zamları karşılayabilecek durumda olmadıklarını söyledi.
İLGİLİ HABERLER
Kademe yükseldi ama zamlar kaldı, faturalar yüksek gelmeye devam edecek
Ağbaba: 2500 TL emekli aylığı, 1500 TL emekli aylığının da gerisine düştü
Berfin GÜLER
Malatya
Bir yeni yıl da zamlarla karşılandı. Alım gücünün daha da düştüğü bu yıl ücretlere yapılan zam farkı alınmadan bitti. Malatya’da Evrensel’e konuşan yurttaşlar, üretimde dışa bağlanıldığını, aylardır et alamadıklarını dile getirerek, yapılan zamları karşılayabilecek durumda olmadıklarını söyledi.
ZAMLARI KARŞILAYABİLECEK DURUMDA DEĞİLİZ
Adil Aktaş, 2022 yılının 2021 yılından daha kötü geçeceğini söyledi. Maaşlara yapılan zamların hükümetin kandırma politikası olduğunu belirten Aktaş, “Özellikle 31 Aralık gecesi zamları bir sonraki yıla aktarmak şartıyla çalışanların ceplerine girecek olan enflasyon farkını çaldılar. Aynı anda doğal gaza yüzde 25, elektriğe yüzde 127’ye varan zamlarla birlikte insanların ceplerinde olmayan paralar da geri alınmış oldu. Bu yapılan halka zulümdür, işkencedir. İnsanları açlıkla terbiye etmek kadar kötü bir şey yoktur. Asgari ücrete yapılan zam, temel gıda ürünlerine gelen zamları karşılayabilecek durumda değil” dedi.
"2022, 2021’DEN KÖTÜ OLACAK"
2022’nin 2021’den daha kötü bir yıl olacağını söyleyen Aktaş, “Enflasyon araştırma grubunun yaptığı belirlemede enflasyon yüzde 85 seviyelerinde, yapılan maaş iyileştirmeleri de yüzde 30-40’larda kaldı. Bu enflasyon oranını bile karşılamadı. Halkın cebine giren bir para yok, bilakis cebinden çıkan para çok daha fazla. Bana göre 2022, 2021’den daha kötü bir yıl olacak ve önümüzde hiperenflasyon ve devalüasyon bizi bekliyor. Halkın uyanık olması ve yapılan bu yanlış uygulamalara karşı birlikte omuz omuza mücadele etmesi ve zamlara karşı çıkması gerekiyor” diye konuştu.
HALKI SÖMÜRÜYORLAR
Yapılan zamların halkı sömürmek olduğunu söyleyen Kalender Günaydın ise, ”Bu zamlar millete vermeden almaktır, sömürmektir. Fakirden, köylüden, çiftçiden alıp zengine aktarmaktır. Mesela döviz 1 saat içinde 12-13’e nasıl düşürülüyorsa bu yapılan zamlar da halktan alıp oraya aktarılıyor. Yapılan zamlarla asgari ücret birbirini karşılamıyor. Vatandaşın eline geçmeden aldı götürdü yani. Faydası olmadı ki yüzde 50 zammın. Emekli maaşına yüze 30 zam yapmış ama yine elimize geçmeden gitti. 2022 korkunç bir yıl olacak bu gidişle. Yeni yıla girmeden doğal gaza, elektriğe zam yapıldı. Bu daha başlangıç. Aylardır et alamıyoruz, kaldı ki emekli adam nasıl et yiyebilir ki? Aldığımız maaş faturalara, temel ihtiyaçlarımıza gidiyor hep. İnsanca yaşam hakkımızı yok ettiler” ifadelerini kullandı.
BÖYLE GİDERSE ELEKTİK FATURAMIZI BİLE ÖDEYEMEYECEĞİZ
Elektrik faturasını bile ödeyemeyecek duruma geleceğini söyleyen Yusuf Petek de, ”Biz artık zamların altında eziliyoruz. Sesimizi kimseye duyuramıyoruz. Böyle giderse bir aya kadar elektriğimizi de suyumuzu da keserler. Ödeyemeyecek durumdayız. Emekli maaşlarına yapılan yüzde 28.4’lük zammı yeterli bulmuyorum. Değil yüzde 28.4’lük zam yüzde 100 zam yapılsa bile ihtiyaçlarımızı karşılayamayız. Biz önceden 10 TL’ye aldığımız bir ürünü şimdi 50 TL’ye alıyoruz. Nasıl karşılayacağız? Her şeyden kısmak zorunda kalıyorum. Evin mutfağından tut dışarı çıkmaya kadar. Yakıta da zam geldi, arabayı çalıştıramıyorum. Dışarı çıkamıyoruz” dedi.
190 TL’YE ALDIĞIM GÜBRE 750 TL OLDU
Petek, ”Emekli maaşına yapılan zam, aldığımız ürünlere yapılan zamları karşılamıyor. Ben aynı zamanda çiftçiyim. Torbasını 190 TL’ye aldığım gübre 750 TL olmuş. Kaç katı olduğunu hesaplayın. Nasıl karşılayacağım? Mümkün değil. Bu gidişle elektriğimizi kesecekler. ’70’li yıllara döneceğiz bu gidişle. Eskiden gaz vardı şimdi gaz da yok. Neyle aydınlanacağız, onu düşünüyorum. Bir üretici olarak benim taleplerim çok. Eğer bir ülke üretmiyorsa bu ülkenin kalkınmasının mümkünatı yoktur. Tarım olarak her şeyde dışarı bağımlı kaldık. Üreticiye destek verilmesini istiyorum. Üreten biziz, her şeyimiz var ama hiçbir şeyimiz de yok aynı zamanda. Şimdi dışarıdan ürün getiriyorlar. E bu getirilenler piyasada ucuza satılıyor mu? Satılmıyor. Dışarıdaki ülkelerdeki çiftçiye, üreticiye para veriliyor da bizim ülkedeki çiftçilere para verilmiyor? Bizim günahımız ne?” diye sordu.
Evrensel'i Takip Et