Evini sürekli su bastığı için işe gidemedi, işten çıkarıldı

Kanalizasyon sorunu yüzünden evini su basan Ahmet Uluyol, bu yüzden işe gidemediği için işten atıldı. 2 çocuğu kanalizasyon suyu nedeniyle hasta olurken, hamile eşi stres nedeniyle erken doğum yaptı.

06 Şubat 2022 23:43
Paylaş

Barış TİMUR
Elif DÜŞÜNÜKLÜ
Kayseri

Karne günü kızının öğretmeninin “Siz nasıl babasınız?” dediği eski temizlik işçisi, şu an işsiz 30 yaşındaki Ahmet Uluyol evli, üç çocuk babası. Bodrum kat evini su basmasından kaynaklı ciddi sorunlar yaşayan bir yurttaş. Ara tatil öncesi karne almaya gittiğinde evdeki çaresizlikten ötürü, sınıf birincisi olan kızının heyecanına eşlik edemediği için öğretmenden yukarıdaki soruyu alıyor. Kanalizasyon sorunu yüzünden evini su basan Uluyol, yetkililerden çözüm bekliyor. Yaşadığı bodrum kat evin su basması sonrası hamile olan eşi stresten erken doğum yapmak zorunda kalıyor. İki çocuğu kirli su yüzünden hasta oluyor. Uluyol ailesi büyüyen Türkiye’de hayat mücadelesi veriyor. Yetkililerin kapıyı yüzüne kapattığı Uluyol ailesi dertlerine çözüm arıyor. Uluyol ailesinin isteği, evlerindeki sorunun bir an önce çözülmesi ve düzenli bir işin verilmesi oluyor.

"İŞE GİDEMEDİM DİYE İŞİME SON VERİLDİ"

Yaklaşık bir yıldır kanalizasyon sorunu çektiklerini belirten Ahmet Uluyol, “Temizlik firmasında gündelikçi olarak çalışan birisiydim. Evimi su bastıktan sonra bir süre işe gidemeyince işime son verdiler. İki kez çamaşır makinesini bozulduğu için atmak zorunda kaldım. Bütün beyaz eşya, elektronik cihazlar bozuldu, yandı. Ekonomik durumumuz iyi olmadığı için her şeyi tek başımıza çözemiyoruz. Cebimde 120 TL vardı. Elektrik faturası 110 TL geldi onu ödedim. Cebimde para kalmadı. İş deseniz yok. Şimdi ben nasıl çamaşır makinesi alayım?” diye soruyor.

"EŞİM STRESTEN ERKEN DOĞUM YAPTI"

Ahmet Uluyol, kendi imkanlarıyla çözüm yolları aramış. Uluyol süreci şöyle anlatıyor: “Burası normalde ayda bir taşıyordu. Ben kendi çabamla dışarıdaki kanalizasyona 2-3 metre derinliğinde rögar kazdım. Binadaki hiç kimse bana yardım etmedi. Çekvalf taktık ve dışarıdan gelen su sorununu yüzde 90’a kadar azalttık. Şimdi de bina olarak para toplayıp gideri yapalım diyoruz. Sonuçta hepimizin ortak gideri değil mi? ‘Bizi ilgilendirmez siz bodrum katta oturuyorsunuz’ diyorlar. Yetkililere soruyoruz ‘Bina içine karışamayız’ diyorlar. Ben açık açık söylüyorum boğazıma kadar doldum. Benim iki çocuğum da her gün hastalanıyor. Eşim stresten ötürü erken doğum yaptı. Ben devlete kaç defa gittiğimi hatırlamıyorum. Binadakilere gittiğimizde yüzümüze kapı kapatıyorlar. Geçenlerde eşimin üstüne yürüdüler. Şimdi biz kendi başımıza bir şeyler yapmaya kalkıştığımızda bu sefer de yetkililer neden kendi başına bir şeyler yapıyorsun diye soruyorlar. Benim denetimli serbestliğim var. Ne yapacağım ben şimdi?” diye sordu.

"KİMSENİN UMURUNDA DEĞİLİZ"

Çözüm için başvurmadığı kapı kalmamış Uluyol ailesinin. “İstediğimiz şey çok basit, bu binaya gelip bakılsın. Bir para talebinde de bulunmuyorum. Buranın adı belediye blokları, belediyenin baktığı yok. Gelip baksınlar burada ne sorunlar var diye. Bütün parti binalarına da gittik durumu anlattık. Tamam deyip, numaramızı alıp gönderiyorlar, çocuk avutur gibi. Sosyal yardımdan geldiler, bizim yapabileceğimiz bir şey yok dediler. KASKİ geldi, odanın yarısı dolmadan suyu çekemeyiz dediler. Suyu çekmelerinin bir önemi yok. Ben kovayla çekerim. Kısacası umurumuzda değil diyorlar. Çocuğunuz evde ölse bile bizi ilgilendirmez diyorlar” diye konuştu.      

Uluyol, maddi durumları iyi olmadığı için sadece kendisinde telefon olduğunu söylüyor: “Eve geldim içeriye girdiğimde girişi su basmıştı. Salona kadar gelmeye başladı. Üst kattakilere bağırmaya başladık. Suyu kapatın diyene kadar salonun yarısına kadar su bastı. Her yere başvurduk kimsenin umurunda olmadı. Su baskınlarından dolayı sürekli mobilyaları değiştirmek zorunda kalıyoruz. Zaten maddi olarak kötüyüm. Bir de bunlara para harcıyoruz. Birkaç tanıdık bize destek verdi ve şu an evimizdeki çekyatları ikinci elden alabildik.”

"KIZIM SINIF BİRİNCİSİ OLDU AMA SEVİNÇ BİLE YAŞAYAMADIK"

Bu kötü şartlar altında kızının birinci olduğunu dile getiren Uluyol şöyle devam etti: “Tek avuntumuz o oldu. Onu da buruk yaşadık. Annesi o sıralar hamile olduğu için karne almaya gidemedi. Ben gittim karneyi aldım, tam çıkıyordum tuttular beni. ‘Nereye gidiyorsunuz? Kızınız sınıf birincisi oldu siz nasıl babasınız?’ diye. Sevincimizi bile yaşayamadık. Sorunumuz giderilsin, bir de düzenli işim olsun aileme bakabileyim. Çok mu şey istiyorum?”

Sabıka kaydı olduğunu ifade eden Uluyol, “Yüz kızartıcı bir suçum olmadı. İmkansızlıktan eski halime dönmek beni korkutuyor. Dönmek istemiyorum. Devlet imkan açmalı. Bir kulağımda yüzde 100 işitme kaybı var. Sağlık raporum da var ama bunlar da umurumda değil. Sigortalı ve evimi geçindirebileceğim bir iş versinler yeterli. Çaresiz insan her şeyi yapar. Ben iyi bir hayat yaşamak istiyorum. Yeter ki çocuklarımın karnı doysun. Bir buçuk yaşında kızım var. Bez kullanıyor. Yeni çocuk geldi. Onun içinde bez gerekecek. Sadece bez masrafı için ciddi paralar gerekecek. Okul masrafları, evin gıdası, faturalar derken geçim benim için imkansız hale geldi. Ekonomik kriz diye bir gerçek var” ifadelerini kullandı.

ÖNCEKİ HABER

"Helva" paylaşımı yapan Derya Büyükuncu hakkında yakalama kararı çıkartıldı

SONRAKİ HABER

Genç işçi: Hasta olmazsak evimize meyve girmiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa