Esenyurtlu işçiler Emek Partisinin panelinde işçi hareketinin güncel durumunu konuştu
Esenyurtlu işçiler, Emek Partisi tarafından düzenlenen “İşçi hareketinin güncel durumu nedir ve insanca bir yaşam için ne yapmalı?” başlıklı panelde buluştu.
Emek Partisi (EMEP) Esenyurt İlçe Örgütü, “İşçi hareketinin güncel durumu nedir ve insanca bir yaşam için ne yapmalı?” başlıklı panel düzenledi. EMEP Esenyurt İlçe Örgütü bürosunda gerçekleşen panel, önceki dönem EMEP Esenyurt lçe Başkanlığı yapan ve geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Kadri Kılıcı anısına düzenlendi.
"KADRİ KILICI YOLDAŞIMIZ NEREDE BİR MÜCADELE VARSA ORADAYDI"
Esenyurt’ta gıda, metal, depo-antrepo, tekstil ve diğer birkaç iş kolunda çalışan işçiler gündemdeki tartışmalar ve güncel duruma ilişkin "ne yapılmalı" sorusunu tartışmak üzere buluştu. Panele konuşmacı olarak Emek Partisi MYK Üyesi İskender Bayhan katıldı. Panel başlangıcında Kadri Kılıcı’nın mücadelesine ilişkin söz alan EMEP Esenyurt İlçe Başkanı Levent Gökçek, “Kadri Kılıcı yoldaşımız aynı zamanda bir belediye emekçisiydi. Ancak yaşamını yalnızca belediye işçileriyle, belediyelerdeki sorunlara karşı mücadele ederek değil işçilerin olduğu her yerde sürdürdü. Nerede bir işçi grevi, nerede bir kadın eylemi, nerede bir gençlik mücadelesi varsa orada yer aldı. Emekli olduktan sonra da Esenyurt’ta işçiler arasında mücadele etmenin örneğini göstermiş bir yoldaşımızdı. Bizler için yeri ve önemi çok büyüktü.” dedi.
"İŞÇİLERİN MÜCADELESİ TÜRKİYE’NİN KADERİNİ BELİRLEYECEK"
Gökçek, ocak ayından itibaren yaklaşık 70 iş yerinde ve 20.000 işçinin yer aldığı eylemlerin yalnızca bir iş yeri grevi gibi görmemenin, aslında bu grevlerin işçi sınıfı açısından yükselmeye başlayan bir ivme olduğu ve işçilerdeki bu hareketliliğin başta düşük ücretlere yönelik bir hareket olmasının yanı sıra aslında üretime yönelmesinin önemli olduğunu belirtti.
Gökçek'in ardından konuşmasına başlayan İskender Bayhan, önümüzdeki bir veya bir buçuk yılın Türkiye açısından kritik bir dönemeç olduğunu söyledi. Bayhan, bu süreçte kazanacak olan gücün önümüzdeki uzun bir sürecin de belirleyicisi olacağının altını çizdi. Bu dönemeçte işçi ve emekçilerin mücadelesinin büyütülmesi ve toplumun gündemi haline getirilmesi gerektiğini ifade eden Bayhan, yaşanabilir bir Türkiye özleminin gerçekleşmesi açısından da önemli olduğunu vurguladı.
Cumhur ve Millet ittifaklarının seçime dair açıkladıkları programların bugün açısından henüz gerçekçi bir çözüm olmadığını belirten Bayhan, burjuva muhalefet ve iktidar partilerinin "Türkiye’nin kurtuluşu" diyerek çizdikleri programın açıkça AB, ABD emperyalizminin ve tekelci kapitalizmin çıkarlarını korumak ve yerli büyük sermayenin kurtuluşu adına hazırlanan programlar olduklarını ifade etti.
“BİLDİRGEMİZ BİNLERCE İŞÇİNİN BİLDİRGESİ HALİNE GELMİŞ DURUMDA”
Bayhan sözlerine şöyle devam etti:
“Partimiz 16 Ocak’ta Bağımsız, Demokratik bir Ülke ve İnsanca Yaşam Bildirgesi yayımladı ve bu bildirgenin önemli başlıkları son işçi mücadelelerinde hayat buldu. Asgari ücretin vergiden muaf tutulması, açlık ve yoksulluk sınırı altında kalan vatandaşların temel ihtiyaçlarının ücretsiz olarak hazineden karşılanması, zamların geri çekilmesi ve ek zam talepleri bildirgemizde de yer alan önemli noktalardan. Bugün bu kadar kısa süre içerisinde bildirgemiz binlerce işçi ve emekçinin bildirgesi haline gelmiş durumda.”
Panelde söz alan işçiler, Millet İttifakı ve 3. bloğun ülkedeki gidişatı nasıl değiştireceğine ilişkin tartışmalar sürdürdü. Sandık güvenliğinin sağlanmasından ücretlerin iyileştirilmesine, sosyal haklardan ülkedeki çeşitli özgürlüklere kadar yaşanan tüm sorun ve engellerin çözümünün emekçilerin birleşmesi olduğu tartışıldı. (İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et