27 Şubat 2022 23:28
/
Güncelleme: 28 Şubat 2022 07:53

Savaşa hayır

Ülkemizde ve dünyada savaşlara karşı barışı, ölüme karşı yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Savaşın da salgının da bir halk sağlığı sorunu olduğu biliyoruz.

Savaşa hayır

Fotoğraf: Evrensel

Bir ulusun kurtuluş mücadelesi dışında, nedeni ne olursa olsun haklı bir savaş yoktur. Tıpkı kuzeyimizdeki Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş gibi. 4 günden beri süren, iki yüzden fazla insanın öldüğü ve binlerce sivilin yaralandığı savaş hâlâ devam ediyor.

Kendi emperyal alanını garanti altına almaya kararlı Rus yönetimi, hiç beklemediği bir direnç ile karşılaştı. Tiyatro oyunculuğundan Ukrayna devlet başkanlığına gelen -AB ve ABD destekli- Zelenskiy, hayatının en ciddi rolünü oynuyor. İlk günlerde ne ABD ne de AB’nin sözüm ona yasaklamaları; Rusya’yı harekattan vazgeçirmedi. Avrupa ve ABD’ nin daha ciddi destekleri Ukrayna’nın direncini arttırdı. Sonuç, savaş devam ediyor. Bu da demek ki sivil ölümleri artacak.

Savaşlarla ilgili bilinen en net doğru şudur ki; savaş en fazla yoksulu, çocuğu ve kadını vurur. Savaşın bitiminde de bu grupların toparlanması, normale dönmesi yine diğer gruplara göre çok daha zor olacaktır. Bu savaşın hiçbir şekilde tarafı olmayan bu insanlar şimdi soğukta, bombaların altında. Bu savaşın bir an önce durması ve sivil halkın en az zararla normal yaşamına dönmesi en büyük temennimiz. Dün Ukrayna sağlık bakanı yaptığı açıklamada; 3’ü çocuk, 198 kişinin bu üç gün içindeki saldırılar nedeniyle hayatını kaybettiğini bildirdi. Emperyalist devletlerin niyetleri başka olsa da tüm dünya halkları, özellikle sivil ölümlerini kınayarak takip ediyor.

Bizim ülkemizde ise her gün bu kadar insanımızı maalesef Kovid-19 nedeniyle kaybediyoruz. Bir önceki hafta, günlük kaybettiğimiz insan sayısı ortalama 250 kişiden fazlaydı. Geçen hafta ise bu sayı günlük ortalama 200 kişinin üstünde idi. Her gün 200 aile bir yakınını kaybediyor. Bir can yok oluyor, bu sağlık bakanı için sıradan bir sayı olabilir. Ama bakın şu sayıları yan yana koyunca, aslında çok ciddi askeri savaşlardan daha fazla can kaybı verdiğimizi hatırlar ve anlayabiliriz.

Mart 2020’den bu yana kaybettiğimiz insan sayısı; 94 bin 247 kişi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın; “Müsterih olunuz. Kötü günler geride kaldı” dediği, 27 Ocak 2022’den bu yana kaybettiğimiz insan sayısı 9 bin 802 kişi. Evet bir ay içinde kaybettiğimiz insan sayımız maalesef ki neredeyse 10 bin kişi. Ve siz sayın Fahrettin Koca hâlâ o makamda oturuyorsunuz. AKP iktidarının özellikle 2021 Eylül ayından sonra, halka ekonomik destek sağlamamak için koronavirüs salgınını sıradanlaştırmasına tanığız ama buna; bir hekim olan Sağlık Bakanı ve Bilim Kurulu tarafından özellikle ön ayak olunmasını kabul etmiyoruz.

Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiçbir sağlık otoritesinin bu kadar beceriksizliğine rağmen görevini sürdürdüğünü göremezsiniz. Yani biz de her gün savaş, biz de her gün yüzlerce ölüm. Tıpkı askeri savaşlarda olduğu gibi bizdeki salgında da en fazla yoksullar, çocuklar ve kadınlar zarar görüyor. Ülkemizde ve dünyada savaşlara karşı barışı, ölüme karşı yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Savaşın da salgının da bir halk sağlığı sorunu olduğu biliyoruz. Tüm savaşlar da AKP politikaları da sağlığa zararlıdır. Sağlıkla kalın.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Padişah yetkisi

Padişah yetkisi

Devlet Denetleme Kuruluna verilen sınırsız kayyım yetkisiyle Cumhurbaşkanı, bir talimat vererek kamu kuruluşlarından belediyelere, sendikalardan meslek odalarına ve barolara kadar tüm kurumların yönetimlerini, yargı kararına gerek olmadan görevden alabilecek. Prof. Dr. Metin Günday “Bu bir kayyım yetkisi. Anayasa’ya aykırı” dedi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Kara Harp Okulu mezuniyet törenindeki kılıçlı yemin nedeniyle 5 teğmen ordudan ihraç edildi.

Evrensel'i Takip Et