İşgale ve NATO'ya karşı çıkmak gerekiyor
"Barış olması en çok bize yarar. Biz NATO ülkesiyiz ama bugün bir taraf olmamız doğru değil. Savaş konusunda ezilenin, zayıfın tarafında olmak doğru olur.”
Fotoğraf: Ukrayna Acil Durumlar Servisi
TEMSA işçisi
Adana
Maalesef bu şekilde gittiği sürece savaşlar bitmez. Amerika parmağını dokundurduğu her yere demokrasi, barış götüreceğim diyerek giriyor ama gerçekte neler olduğunu Irak’ta, Suriye’de, Afganistan’da gördük. Yazılıp çizilenlerden biliyoruz Vietnam’da neler yapıldığını. NATO’nun, Amerika’nın amacı, (Türkiye’nin içerisinde İncirlik’e Malatya’ya hava, radar üsleri kurmak gibi) bir yere müdahale edeceği zaman işine geldiği gibi oradan müdahale etmek, bölgeyi kontrol altında tutmak. Geçmişte Türkiye’de İncirlik’teki üsten Körfez krizi zamanında, Irak’a müdahalede birçok savaş uçağı kalktı. Yakın ülkelerin içerisine üs kurarak kendini daha hakim bir konuma getiriyor. Şimdi bize de pek ihtiyacı kalmadığı söyleniyor. Irak’ta sınıra yakın bir bölgede buradakinden daha büyük üs kurulduğu söyleniyor. Önceden müdahale etmek istedikleri zamanlarda bizim hükümetler izin vermeyebiliyordu, Irak Tezkeresi’nde öyle olmuştu. Şimdi o sorunda ortadan kalkmış oluyor.
"NATO NİYE ÜS KURUYOR?"
Fabrikada arkadaşlarla Ukrayna-Rusya savaşıyla ilgili muhabbetimizde genel bakış şu: Rusya’nın bu konuda haklı tarafı var. Rusya, NATO ve Amerika’nın ülkesinin çevresinde herhangi bir yere üs kurmasını istemiyor. Biz de bunu tasvip etmiyoruz ama Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi yanlış. Silahla, savaşla olmamalıydı. Başka şekilde olmalıydı. Savaştan öncesini pek de takip etmemiştik. Ortadoğu’da yaptıkları gibi Rusya’yı da çevreleyip oraya da üsler kurmak istiyor. Bunun da Rusya farkında. Irak, Suriye gibi küçük ülke de değil.
Barış olması en çok bize yarar. Biz NATO ülkesiyiz ama bugün bir taraf olmamız doğru değil. Savaş konusunda ezilenin, zayıfın tarafında olmak doğru olur. Türkiye ara bulucu rolüne girdi ama ne kadar yerine getirir bilemiyoruz. Kendi ülkemiz için Erdoğan’ın kullandığı söylemlere baktığımda hiç de samimi olduğunu düşünüyorum. Ekrana çıkıp söyledikleri ile yaptıkları da tamamen uyuşmuyor, bu konuda da samimi olduğunu düşünmüyorum.
YANLIŞ POLİTİKALAR ETKİYİ ARTIRIYOR
Savaş ticarette alım, satımı doğrudan etkileyecek. Ukrayna ve Rusya ile de ticaret yapıyoruz. İki ülke savaşa girince sınırlar da kapandı. Yurt içinde illa fiyat artışı olur diye düşünüyorduk, fiyatlar çok fazla arttı. Tahıl, gıda gibi önceden yaptığımız üretimleri dışardan getirme politikalarından dolayı bu hale gelmiş olduk. Kendi tohumumuzu kurtarmak yerine dışarıdan aldık. En çok ürettiğimiz şeylerden pamuk, şeker, buğday, mısır bolca yetişirken dışarıdan almaya başladık.
ZAMLAR KARŞISINDA PROTESTOLAR OLMASI LAZIM
Ülke içerisindeki duruma gelince, bir iki sene öncesine kadar insanlar bu kadar tepki göstermiyordu. Pandemi ve sonraki senelerde alınan kararlar olsun, zamlar olsun çok tepki çekti ve çekmeye devam ediyor. 10 arkadaştan 5-6’sı artık oylarını Cumhur İttifakına vermeyeceklerini söylüyor. Cumhur İttifakı çok kan kaybetti diye düşünüyorum. Fabrikada da en çok konuştuğumuz konu ekonomi ve zamlar oluyor. Son günlerde dahi gece bile olsa gruplarımızda hep zamları tiye alan paylaşımlar oluyor. Bu zamlar karşısında birilerinin öncülüğünde protestolar olması lazım. Geçen aylarda birkaç yerde çıkanlar oldu ama kalabalık değildi. Son zamanlardaki işçi direnişlerinin bir kısmını takip ettik.
Yine de ülkenin gidişatı için kim hükümet olursa olsun sorunların kısa bir zaman içinde çözüleceğini düşünmüyorum. Ortada 20 yıllık verilen bir hasar var. 2 yılda her şey düzelmez gibi geliyor. Bu şekilde görmek, en az bir dönem çalışmalarını izlemek lazım. Ama ümitliyiz değişeceğine dair. Üçüncü ittifak da olmalı, demokrasi var diyorsak o da olmalı. Ama bence büyük kesim Millet İttifakına yönelir gibi geliyor. Ben siyaseti takip ettiğim yıllar içinde önceden koalisyonlar olurdu ama 5-6 partinin yan yana gelip ittifak oluşturduğunu ilk defa görüyoruz.