İzmir’de “İşçi direnişlerinin ışığında sınıf mücadelesinin seyri” paneli: Ekmek paramızı çalanlara karşı birleşmeliyiz

İzmir’de birçok iş kolundan işçi, “İşçi direnişlerinin ışığında sınıf mücadelesinin seyri” konulu panelde bir araya geldi. Yapılan konuşmalarda, işçilerin yaşadıkları sorunların ortak olduğu belirtilerek, örgütlü mücadelenin önemine vurgu yapıldı.

Evrensel İzmir Temsilciğinin düzenlediği, Tepekule Kongre Merkezi Ege Salonunda yapılan panele konuşmacı olarak Gazetemiz Yazarı İhsan Çaralan katılırken, gemi söküm, gıda, tekstil, sağlık ve belediye iş kollarında çalışan işçiler de söz aldı. Panele ayrıca Emek Partisi İl Yönetimi, Genel-İş İzmir 2 ve 9 No’lu Şube yönetimleri, Sağlık-İş İzmir Şube yönetimi, DERİTEKS İzmir Şube Başkanı ve temsilcileri de katıldı.

İzmir'de “İşçi direnişlerinin ışığında sınıf mücadelesinin seyri” konulu panel düzenlendi

Panele Evrensel Gazetesi Başyazarı İhsan Çaralan konuşmacı olarak katıldıhttps://t.co/dPws4rXJ0h pic.twitter.com/ephtgApDUc

— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) March 21, 2022

Özgörkey fabrikasından işten atılan Mürsel Karaüzüm, çalışma ve üretim koşullarının zorluklarını anlattı. Öz Gıda-İş’in işçilerin taleplerine kulak tıkadığını söyleyen Karaüzüm, DİSK/Gıda-İş’e üye olduktan sonra 46. maddeden işten atıldıklarını aktardı. Karaüzüm, “İşçiler olmazsa, bizler olmazsak hiçbir şey olmaz. Çok daha güzel günlerin geleceğine ben inanıyorum” dedi.

"İŞÇİLERİN BİRLİKTELİĞİNDEN SONRA ZAM YAPILDI"

Daha sonra söz alan Özgörkey fabrikasında laborant olarak çalışırken işten atılan Emre Ülper de Öz Gıda-İş ile yaşadıkları sorunları anlatarak, toplu sözleşmede aldıkları zammın düşük olması ve Öz Gıda-İş’in bu duruma sessiz kalmasına karşı yemekhanede alkışlı protesto yaptıklarını aktardı. Protesto sonrası bazı bölümlerde zam yapıldığını söyleyen Ülper, “Farklı şekillerde zamlar yapıldı. Ek zam alamadığımız söylenmişti bu ne için oldu? Bunun sebebi işçilerin birlikte olması ve Gıda-İş’le görüşme talebimizin duyulmasıdır” dedi.

"İŞÇİLER BİRLİK OLURSA HER ŞEYİ ELDE EDERLER"

Ülper, “Bizler sadece emeğimizin hakkını istedik. Biz 4 kişiyi işten attılar ama şu an için 100-150 kişi Gıda-İş üyesi. Bizi işten attıklarını sanıyorlar ama bizler oradayız. Hâlâ içerideki arkadaşlarımız için mücadele veriyoruz, içeride kalan hakları savunacağız, işçi arkadaşlarımızı ezdirmeyeceğiz. İşçiler tek yürek, tek bilek olurlarsa her şeyi elde edeler. İşçiler her zaman birlik olmalı” diye konuştu.

"İŞÇİLER SENDİKALI OLMALI"

Gemi söküm işçisi de düşük ücret ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle yaptıkları grevi anlattı. İşçi, “Direnişimiz belki tam olarak kazanım sağlanmadı ama taleplerimizi dile getiriyoruz. Çalıştığımız firmadan başlayarak Liman-İş’e üye olduk. Diğer arkadaşlara da çağrımız sendikalı olmaları” diye ekledi.

"NEREDE DİRENİŞ VARSA YANINDA OLMALIYIZ"

DERİTEKS’in örgütlü olduğu Akar Tekstil Baştemsilcisi Erkan Helvacı da Akar Tekstil’deki örgütlenme sürecini anlattı. Paydoslarda hep bir araya gelip toplantılar yaptıklarını söyleyen Helvacı, toplu sözleşme süreçlerinin devam ettiğini ve bu süreci işçilerin de katılımıyla yaptıklarını ifade etti.

Helvacı, “Asgari ücret 4 bin 250 lira oldu ama bize yetiyor mu? İşçi arkadaşımız çocuğuna bez alamadığını söylüyor. Neden kimse buna bir dur demiyor. Ana muhalefet partileri olsun diğerleri olsun hepsinin eli kendi cebinde, kendi keyfinde. İşçiler fabrikalarda aç, ekmek alacak parası yok. Akşamdan 4 ekmek parası cebimize koyuyoruz sabah 3 ekmek alacak para kalıyor. Gece birileri bir ekmeği cebimizden çalıyor. Sefalete mahkum edilmek zorunda değiliz. Birlik olup haksızlıklara karşı durmamız lazım. Sendika farkı gözetmeksizin nerede bir işçi direnişi varsa yanında olmalıyız. Bizim işçiler olarak her zaman her yerde birlik olmaktan başka çaremiz yok” dedi.

"1 MAYIS BİR FIRSAT"

Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Disiplin Kurulu Başkanı Bayram Kesgin de işçilerin ortak sorunlar yaşadığını ifade etti. Kesgin, “Bundan sonraki süreci birlikte örmeliyiz. İşçi sınıfının sorunu ve sıkıntısı bellidir, buna karşı mücadeleyi birleştirmekten başka seçeneğimiz yoktur. Önümüzde 1 Mayıs var. Bizleri fabrika işçisiyle, gemi söküm işçisiyle birleştiren tek güçtür. İşyerlerimizde yarından itibaren örgütlü mücadeleyi yükletmeliyiz” diye konuştu.

DEÜ SES İşyeri Temsilcisi Günseli Uğur da sağlık emekçilerinin yaptığı eylem ve grevleri anlattı. İşyeri eylemlerinde birçok sendika ve meslek örgütünün bir araya gelerek grevlerin gerçekleştiğini aktaran Uğur, sendikal rekabet yerine ortak hareket etmenin iyi örnekler olduğunu, sendikal bürokrasiye karşı ortak mücadelenin önemli olduğunu söyledi.

"İŞÇİLER SİYASİ OLARAK YANIT VERMELİ"

Evrensel Yazarı İhsan Çaralan, işçilerin talepleri etrafında birleştikleri bir dönemin yaşandığını ifade ederek, halkın da yapılan zamlar karşısında sokağa çıkmasının önemli olduğunu dile getirdi.

Ekonomik krizin giderek derinleştiğini söyleyen Çaralan, “Ekonomik krizin faturası artık ekmeğe kadar yansıdı. İktidar krizin, pandeminin ve savaşın faturasını gerçek enflasyonu gizleyerek halkın üstüne yıkmaya çalışıyor. Ekonominin büyüdüğü söylense de bu ekonomi işçilere emekçilere büyümüyor, toplu sözleşmeler ile işçilerin aldığı zamlar, vergiler ve yapılan zamlarla cebinden alınıyor” dedi.

Çaralan, “Hükümet Ukrayna ve Rusya savaşınsa tarafsız olduğunu söylese de Ukrayna’ya İHA’lar satarak, Ruysa ile ilişkilerine devam ederek ve NATO içerisinde olmasıyla barıştan yana olmadığını, savaşa taraf olduğunu göstermektedir” ifadelerini kullandı.

İşçilerin direnişlerinden öğrenerek ilerlediğini ifade eden Çaralan, sendikal bürokrasiye karşı da mücadele edilmesi gerektiğini ve bunu ilerici işçilerin ve mücadeleci sendikacıların yapacağını söyledi.

Çaralan, “İşçiler fabrikalarda kendi talepleri için mücadele ederken diğer yandan da üretici köylünün, mühendisin, doğa ve çevre için direnenin yanında olup taleplerini sahiplenmedir. İşçilerin kendi mücadelesinin başarılı olmasının çıkar yolu bu mücadeleleri birleştiren güç olmasından geçer. Bugün yaşanan durum patronların çıkarlarını savunan politikaların sonucudur. Ekonomik faturayı halkalara çıkaran siyasi güce karşı işçiler siyasi olarak yanıt veremezlerse sadece ekonomik talepler etrafında sendikalarda örgütlenmiş olarak bu durumla başa çıkamazlar. Çünkü siyasi olarak tutum alıp kendi partilerinde birleşemezlerse, iktidar mücadelesi veremezlerse patronlar bu durumdan rahatsız olmazlar ve bugün verdiklerini yarın kepçeyle alırlar. İşçiler işçi sınıfının partisinde örgütlenmelidir” dedi. (İzmir/EVRENSEL

İzmir haberleri

İzmir'de yeni yılda su ve atık su tarifesine yüzde 26 zam yapılacak

Güzelbahçe Emek ve Demokrasi Platformu: Kayyımlar halk iradesine müdahaledir

Buca Belediyesi İmar AŞ. işçileri hazırladıkları TİS taslağına sahip çıkıyor

Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri haksızlıklara karşı yürüdü

Emeklilerin Ankara yürüyüşü başladı: Açlığa ve yoksulluğa karşı insanca yaşam

Buca Belediyesinde işçiler grev kararını astı

TAMAMI...