Adalet nöbeti Boğaziçi için toplandı: Özgür üniversiteden vazgeçmeyeceğiz
Hukukçuların adalet nöbetinin bu haftaki gündemi Boğaziçi Üniversitesi oldu. İstanbul Adliyesindeki nöbete Boğaziçili akademisyenler de katıldı.
Fotoğraf: Özlem Songül Abayoğlu/Evrensel
Hukukçuların Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde tuttukları adalet nöbetinin gündemi bu hafta Boğaziçi Üniversitesi oldu. Boğaziçi'den çok sayıda akademisyen de 104'üncü adalet nöbetine katıldı.
İstanbul Adliyesinde Themis Heykelinin önünde bir araya gelen çok sayıda kişi, Boğaziçi Üniversitesindeki antidemokratik uygulamaları protesto etti. Katılımcılar, adliyenin içindeki heykel önünden, alkış protestolarıyla adliye dışına çıktı. Gerçekleşen basın açıklamasında Boğaziçi dosyası avukatlarından Av. Seher Eriş, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Erinç Sağkan, Boğaziçi Üniversitesi akademiseyenlerinden Prof. Dr. Kuban Altınel konuşma yaptı.
"BU MÜCADELE BU ÜLKEDE UZUN YILLARDIR SÜRÜYOR"
Boğaziçi Üniversitesinin bir kamu üniversitesi olduğunun bilincinde olduklarını söyleyen Altınel "Önder bir üniverste olduğumuzun da bilincindeyiz. Fakat önder bir üniversite olmak yalnızca araştırmada eğitimde dünya standartlarını sağlamak değil. Özellikle bir kamu üniversitesi için. Biz ülkemize karşı sorumluluğumuzu da yerine getirmekle yükümlüyüz. Bunu hissediyoruz. Ülke için bir aydınlanma merkezi, bir kamu değeri olan üniversitemizi korumaya ve bu üniversitelerin özerkliği ve özgürlüğü mücadelesine katkı verdiğimizi düşünüyoruz. Bu mücadele bu ülkede uzun yıllardır sürmekte. Üniversitelerin özgürlüğü ve özerkliği için onlarca yıldır, üniversite öğretim görevlileri, akademisyenler, üniversite çalışanları, aileler, çok acılar çekti. Biz de bu mücadelenin devamını getirmeye çalışıyoruz. Her cuma günü Türkiye'de demokratik, özgür üniversitelerimizden vazgeçmediğimizin altını çiziyoruz" dedi.
"TÜRKİYE'DE İYİ NE VARSA İÇİNİ BOŞALTMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Adalet nöbetlerinin öneminden ve Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve akademisyenlerinin yanında olduklarından bahseden Sağkan "Adaletten başka kimsesi olmayan, adalete erişimde dezavantajlı olan, haksızlığa hukuksuzluğa uğrayan kim varsa buradaki meslektaşlarım oların sesidir. Ne zaman bu 'Adalet Nöbeti' pankartı buradan kalkarsa o zaman hedeflediğimiz hukuk devleti oluruz. Bu gün de antidemokratik uygulamalara karşı uğraşan çok kıymetli akademisyenlerin ve öğrencilerin yanında olduğumuzu göstermek için burada bulunuyoruz. Yapılanın ne olduğunu biliyoruz. Tükiye'de iyi ne varsa içini boşaltmaya kalkışıyorlar. Tüm yapılanlar akademik özgürlüğün, özerkliğin olmadığı bir ortamda Türkiye'nin marka yüzü olabilmiş, çok kıymetli bir üniversite niteliksiz hale getirilmesi çabasından ibaret. Bunun karşılığında Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, akademisyenlerinin direnişine şahidiz. 'Yaparız, istediğimizi istediğimiz şekilde atarız, yaptık oldu deriz, kimsenin sesi çıkmaz' dediler ama öyle olmayacağını akıl edemediler. Boğaziçi üniversitesinde meşru bir direniş devam ediyor. Biz de onların tam yanı başınayız" dedi.
(İstanbul/EVRENSEL)