04 Nisan 2022 06:01

Nasıl bir Tabip Odası?

Çağdaş, laik ve demokratik bir ülkede tüm halkların barış içinde yaşamasını talep eden hekimlerin yönettiği bir oda hepimize iyi gelecektir.

ARŞİV | Fotoğraf: Evrensel

Fatih Sürenkök
Fatih Sürenkök

2 hafta sonra İzmir Tabip Odası seçimleri var. Şu ana kadar seçime katılacağını bildiren üç liste oldu. Bu listelerden bahsetmek yerine, nasıl bir Tabip Odası olmalı sorusunun cevabını aramak isterim. Tabip Odası, 9 binin üzerinde üyesi ile İzmir’in en yüksek üyeye sahip akademik meslek odalarından biri. Bir meslek odasının kuruluş kanununda yer alan görevleri var. Bu görevlerini yapmasının yanında, İzmir Tabip Odası kent hakkı ve çevre hareketinde öncü güçlerden biridir.

Yine yıllardır, İzmir’in emek ve demokrasi mücadelesinde kilometre taşıdır. Gezi direnişinin İzmir’deki gücü olmuştur. İnsan hakları mücadelesinde hocamız Veli Lök ile başlayan, Manisalı Gençler davası ile dünya literatürüne girmiş mücadele alanıdır. Bu çalışma alanlarını daha da çoğaltmak mümkün ama şimdilik burada bırakacağım ve sağlık alnına döneceğim.

6023 sayılı yasa ile kurulmuş, kamu kuruluşu niteliğinde bir meslek odası. Söz konusu yasanın oda yönetimine vermiş olduğu görevler var. Bu görevlerin başında; “tabipler arasında mesleki deontolojiyi, dayanışmayı ve meslek mensuplarının hak ve yararlarını korumak” gelir. Yine bu yasanın 4. maddesinin c fıkrasında; “Halkın sağlığını korumaya çalışmak” vardır.

Bahsi geçen c fıkrasını özellikle yazmamın nedeni, bazı grup ya da hekim arkadaşların bu konudaki eleştirileridir. TTB ve İzmir Tabip Odası’nın halen yönetiminde olan, benim de içinde mücadele ettiğim “Etkin Demokratik TTB” grubu; Halkın Sağlık Hakkı mücadelesini, hekim hakları mücadelesinden ayrı tutmaz. Son 20 yıl içinde özellikle AKP’nin neo-liberal politikalarının sağlık alanındaki yansıması olan Sağlıkta Dönüşüm Programı’na şiddetle karşı çıkan bu örgüttür. Bu nedenle sıklıkla, Cumhurbaşkanı ve Devlet Bahçeli’nin hedefi haline gelmiş, teröristlikle suçlanmış ve kapatılmak istenmiştir.

İşte bu nedenle de seçilecek Yönetim Kurulu’nun saraya biat eden değil, sarayın getirdiği sağlıkta yıkım politikaları ile bizzat alanda mücadele eden kişilerden oluşması gerekiyor. Sağlıkta gerçek tehlikenin; koruyucu hekimlikten vazgeçip, sağlığı bir ticari alan, hastaneleri işletme, hastaları müşteri haline getiren anlayışa karşı durmak olduğunu bilmesi gerekiyor. Yıllardır sürdürülen hekimlerin çalışma koşulları ve özlük hakları mücadelesini aynı kararlılıkla sürdürmesi gerekiyor. Külliyede, kim olduğunu bile bilmediğimiz üç tane danışmanla görüşerek, hekimlerin maaşlarının düzelmeyeceğini bilmesi gerekiyor. Sağlıkta şiddetin azalması için tek yolun bir yasa çıkarmak değil sağlık çalışanına kaybettirdikleri itibarı ve onuru yeniden kazandırmak olduğunu ısrarla savunması gerekiyor.

Kendimizi, çocuklarımızı emanet edeceğimiz hekimlerin tıp eğitimleri ve uzmanlık eğitimlerinin nitelikleri konusunda taviz vermeden çaba göstermesi gerekiyor. İzmir’deki tıp fakülteleri ve eğitim hastanelerinde uzmanlık eğitimi gören asistan arkadaşlarımıza dayatılan mobbing ve çalışma koşullarındaki zorluklara karşı çıkması gerekiyor. Hastanelerde kaybolan liyakat ve atanan siyasi yönetici kadrolarına dur demesi gerekiyor. Bayraklı’da yapılan, sağlıktaki Truva Atı ya da sırtımızdaki hançer olan Şehir Hastaneleri’ne karşı mücadele etmesi gerekiyor.

Tüm bunları Tabip Odası’nın binasında oturarak değil, alanda gerçek mücadele örgütleri olan dernek ve sendikalarla birlikte mücadele ederek yapmak gerekiyor. Bunların dışında; yaşanabilir bir çevre için kentin her yerinde, şiddet gören kadının, zorluk çeken mültecinin yanında olması gerekiyor. Emeği ve emekçiyi, insan haklarını savunan bir Oda olması gerekiyor.

Sonuç olarak; çağdaş, laik ve demokratik bir ülkede tüm halkların barış içinde yaşamasını talep eden hekimlerin yönettiği bir oda hepimize iyi gelecektir. Biat etmeyen, karanlığa karşı aydınlığı savunan bir tabip odası yönetimi, önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimler için de önemli bir değer olacaktır. Sağlıkla kalın.

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI