Mide değil cüzdan dostu bir öğün: çubuk kraker-ayran

Dershane öğrencisi Ömercan

Esenyurt/İstanbul

Ben de üniversiteye hazırlanan binlerce gençten biriyim. Tabii bu dönem bizim için oldukça stresli geçiyor. Konuları yetiştirememe telaşı var, zaman çok hızlı akıyor. Yani aslında gelip geçici bir sınav bu, bu kadar stres yapmak doğru değil ama ne yapalım? Bu sınavda iyi bir derece yapamazsak hayatımız ne kadar iyi gidebilir ki? Dolayısıyla bir nevi bir zorunluluk bu sınav. Varsayalım bu zorunluluğu geçtim ve iyi bir bölüm kazandım, iş imkanları mevcut mu? Değil. En garip yanı da bu değil mi zaten? Hem hayati bir zorunluluk hem de karşılığın alıp almayacağının meçhullüğü. Bu çekilmez bir durum. İşte, “yer demir gök bakır”

NE TEST KİTABI ALMAK MÜMKÜN NE KARIN DOYURMAK

Gönül isterdi ki bizi bu stresli dönemde rahatlatacak şeyler de olsun. Ama süreç tam tersine işliyor, çemberi bizim için iyice daraltıyorlar. Dershanede fısıltılardan yüksek seslere kadar yürütülen her tartışmada konu şu an yaşadığımız sorunlardan üniversite veya bölüm seçmeye gelemiyor.

Test kitaplarının fiyatları son dönemde inanılmaz bir şekilde arttı. Sınav için bir kaynak kitap almaya çekiniyoruz. Çekiniyoruz çünkü o ders kitabına çalışmak için karnımızın tok olması lazım, enerjimizin olması lazım. Dershanede gün boyu çalıştığımız ve eve gidemediğimiz için yemeğimizi de dışardan yemek zorunda kalıyoruz. Hayatın pahalılığı elbette bu yemekleri vurdu, yanına bile yaklaşamıyoruz. Dışarıdan yemek yiyecek parayı sürekli bulamıyoruz. Biz de arkadaşlarımızla bir çözüm ürettik tabii. Hem doyursun hem de mide dolsun diye çubuk kraker alıp ayranla birlikte yiyoruz. Al işte oldu sana öğle yemeği. Sonrasında da ne olacağı belli olmayan bir sınav için çalış dur. Bu çember bizim hayatımız için çok dar. Daha rahat yaşayabileceğimiz şartları hak ediyoruz. Yarın değil bugün, tam da şu an. Çünkü tam da bugün bu sorunları yaşıyor ve her gün daha da zorlanıyoruz.