27 Nisan 2022 14:48

Aliağa’da petro-kimya işçileri 1 Mayıs’a "Zamlar geri alınsın" talebiyle katılacak

Petro-kimya işçileri, zamlar karşısında alım güçlerinin gün geçtikçe düşmesi ve sendikal hakların zayıflaması sebebiyle 1 Mayıs'a "Zamlar geri alınsın" talebiyle katılacak.

Aliağa’da petro-kimya işçileri 1 Mayıs’a "Zamlar geri alınsın" talebiyle katılacak

Fotoğraf: Petrol-İş Aliağa Şube

Eren SARAN
Turan KARA
İzmir

1 Mayıs'a günler kala görüştüğümüz Petro-kimya işçileri, Aliağa işçilerinin en önemli taleplerinin temel tüketim maddelerine gelen zamlar karşısında alım güçlerinin gün geçtikçe düşmesi ve sendikal hakların zayıflaması olduğunu söyledi.

PETKİM, TÜPRAŞ ve Star işçileri sendikaların 1 Mayıs’ta mücadeleyi örgütlemek konusunda da zayıf kaldığına değinirken, örgütlü oldukları Petrol-İş Aliağa Şubesini de buna örnek verdi. Socar Holding ve Koç Holding emri altında çalışan işçilerin genel ekonomik durum ve ülke şartlarıyla beraber özel sorunları da büyüyor.

Ayda 280-300 saati buluna çalışma süreleri, taşeron altında kuralsız çalışma, sözleşme dönemlerinde gündeme gelen işte çıkartma tehditleri gibi sorunlarını dile getiren işçiler, bunların yanında sendikanın da kendilerine baskı yaptığını ve işverenlerle daha yakın olduğunu söyledi.

“ŞİRKET HUZURA KAVUŞTU OLAN İŞÇİLERE OLDU”

Bir TÜPRAŞ işçisi, “Şimdiye kadar olan şeyin tam tersi oluyor, sendika neredeyse baş aşağı duruyor bu haliyle. Sözleşmede Kocaeli Şube başkanı iş barışını kurmaya çalışmaktan, rehabilite sözleşmesi yapmaktan bahsetti. Sanki huzuru bozan, sürekli dayatmalar yapan, Yüksek Hakem eliyle hakları gasbeden bizmişiz gibi. Sonuç ne oldu? Şirket huzura kavuştu ama biz işçiler psikolojik ilaçlar kullanmaya başladık. İşin kötüsü de esnek çalışmanın getirdiği durumlar sendikayı da işçinin altından alıp üzerine çıkaran, yönetime yaklaştıran bir aygıta dönüştürüyor” diyor.

TÜPRAŞ İŞÇİLERİNİN ÜCRET SORUNLARI ÇÖZÜLMEDİ

Petrol-İş Aliağa şubesine bağlı işyerlerinden TÜPRAŞ çok hızlı bir sözleşme dönemi geçirdi ancak ücret dahil sorunlarının büyük kısmı çözülmedi. Buna rağmen hâlâ işçiler üzerinde mobbinge ve esnek çalışma dayatmaları sürüyor. Kimi işçiler, kendileri üzerinde şirket yönetiminin özel bir baskısı olduğunu ve sendika genel merkezinin de bu konuda yeterli tutum almadığı görüşünde.

Geçtiğimiz haftalarda yaşanan disiplin soruşturmasını örnek veren bir işçi de “Bir sendika genel başkan yardımcısı şirket işçiler hakkında disiplin baskısı kurduğu zaman ‘olsun ya ihtar verirler en çok, bir şey olmaz’ deyip geçemez, geçmemeli. Bunun en masum adı gevşeklik, en kötü adı da şirket işbirlikçiliğidir” diyerek ülkedeki koşulların zorluğuna karşın sendikaların “gevşekliğine” dikkat çekiyor.

“SENDİKA MÜCADELECİ ÇİZGİDEN MÜZAKERECİ ÇİZGİYE ÇEKİLDİ”

TÜPRAŞ işçisi, “1Mayıs’ta sendikaların gerçekten mücadele etmenin yollarını aradığını söylemek zor. Bizim şube de buna dahil. Kendi işyerlerimizde de mücadeleci çizginin gittikçe daha çok müzakereci çizgiye çekildiğini görüyoruz. Gittikçe Aliağa emek hareketinden uzaklaştığını diğer emekçilerle birleşmekten, mücadeleye destek ve dayanışma içinde olmaktan uzaklaştığını görüyoruz. Bu doğru değil. Koç Holding pandemiden sonra enerji tartışmalarıyla beraber endüstriyel bir dönüşüm içinde ve bunun faturasını hem bize hem de devlete yani tüm halka yıkma peşinde. Bu durum iyi görülmeli. Çok çeşitli teşvikler alarak stratejik konumunu koruma ve kârını büyütme peşindeyken bizim durumumuza baktığımızda eskiye göre sefilce. Sendika burada fırsatçı, çıkarcı, faydacı tutumlarla ayakta kalma derdinde ama bu tutmaz. İşçiler olarak kaybediyoruz” diye konuştu.

“İŞÇİ DEĞİL KÖLE GİBİ ÇALIŞIYORUZ”

Bir Socar işçisi ise, “Bu ay 280 saatten fazla çalışmışım. Bu ne demek biliyor musun? Hiç hafta tatili yapmadan 30 gün boyunca günde 10 saat çalışmaya denk düşmesi demek. Bu bizim işçi değil de köle olmamız demek. Özel hayat, aile, sosyallik vb. unutmak, iş-ev, iş-ev, her gün yorgunluk, bıkkınlık, moralsizlik demek. Kimi arkadaşlar diyor ki ama iyi para kazanıyoruz. Olabilir, kredi ekstresinde zaten hepsinin harcandığını geriye bir şey kalmadığını da görüyoruz. İnsanca çalışsak, günde 8 saat, haftada 2 gün tatil olsa, kazandığımız da yanımıza kalsa, birikim yapabilsek. Bu durumdan uzaklaşmış gibiyiz” dedi.

“ÇOK ÇALIŞIYORUZ, AZ KAZANIYORUZ”

Bir PETKİM işçisi de “Geçinemiyoruz. Marketlerde pazarlarda fiyatlar yarı dünyadaki durum yarı da fırsatçılar tarafından uçmuş durumda. Bankalar şirketler %200, %300 kâr açıklıyor. Kimse ‘hop bi dur bakalım’ demiyor. %40-60-80 kâr yapsın anladık da %200 kâr soygun ve sömürü demektir, ama kimse dur demiyor. Böyle saldırgan bir durumdayız. Bize gelince biz de çok çalışma ama az kazanma dönemindeyiz. Aldığımız paraya bakınca hacim olarak çok görünüyor ama ağırlığı yok, yarısı hava o paranın. Sendikalar genel olarak kötü durumda, hasta adamlar gibi sendikacılar. Kimseye güven vermiyor” diye konuştu.

“SENDİKA BİZLERİN MÜCADELESİNE ENGEL OLMAMALI”

Star Rafinerisi'nde çalışan bir işçi, sendikaların Aliağa'da ve ülkede meydanlara çıktığını ancak genç işçilerin örgütlülüklerini arttırmak ve mücadeleyi büyütmek noktasında zayıf kaldıklarını hatırlatarak, “Artık sendikasız işyerlerinde işçiler hakları için mücadele ediyor, grevler yapıyor. Bizler örgütlü işçiler olarak sendikalardaki anlayışın bizlerin mücadelesinde engel olmasını değil bizleri mücadeleye hazırlamasını bekliyoruz” dedi.

“İŞİMİZİ KAYBETME KORKUSU İÇERİSİNDE GEÇİM SIKINTISI İLE BOĞUŞUYORUZ”

İşçilerin geçim sıkıntısı ve iş güvencesi olmadan çalıştıklarını söyleyen bir PETKİM işçisi ise, “Hükümetin işçilere bakış açısı belli. Büyük şirketler ne derse hükümet onu yapıyor. Asgari ücretin belirlenmesinde gördük, kendi toplu sözleşmelerimizde de görüyoruz. Bizler artık işimizi kaybetme korkusu içerisinde geçim sıkıntısı ile boğuşuyoruz” diye konuştu.

Kendisinin 1 Mayıs’a katılacağını söyleyen işçi, "Eskiden bizlere sendikal örgütlülük anlatılırdı, 1 Mayıs'ın tarihi öğretilirdi. Şimdi genç işçilere bunlar anlatılmıyor. İşçiler de artık sendikasına güven duymakta sorun yaşıyor. Bir yandan sendikalar üzerinde artan baskılar bir yandan da sendikanın yönetim şekli gibi nedenler işçilerin bu bağını zayıflatıyor. İşçiler sıkıntılarını iyi bilse de güçlü bir şekilde 1 Mayıs alanlarında kendini ifade etmesi gerektiği, mücadele etmesi gerektiğini bilmiyor ya da bundan endişe ediyor” dedi.

“TEMEL TÜKETİM MADDELERİNDE ZAMLAR GERİ ÇEKİLMELİ"

1 Mayıs Pazar günü saat 09.00'da şube binasının önünde toplanarak, platform ile birlikte Aliağa’da 1 Mayıs kutlamalarına katılacaklarını söyleyen Petrol-İş Aliağa Şube Başkanı Hasan Toptan, işçilerin bu 1 Mayıs’ta "geçinemiyoruz" talepleriyle alanlarda olacağını belirtti.

Hem hükümete hem de işverenlere uyarılarını alanlarda yapacaklarını söyleyen Toptan, "Sadece PETKİM, Star, TÜPRAŞ işçileri değil, tüm işçiler açısından bu 1 Mayıs’ta en önemli talep alım gücümüzün yükselmesi. Bu anlamda hükümete seslenmemiz lazım. Bizim üyemiz olan işçiler maaşları asgari ücretten yüksek olmasına rağmen ‘geçinemiyoruz’ diye bağırıyorsa asgari ücretle geçinen işçiler açısından durum daha da vahim. Önce temel tüketim maddelerinde, elektrik, doğal gaz gibi giderlerde zamlar geri çekilmeli. Bugün yüzde yüz ek zam da alsa, alım gücü yükselmediği sürece geçinememeye devam ediyor” şeklinde konuştu.

“SAVAŞIN VE KRİZİN YÜKÜ İŞÇİLERE KESİLİYOR”

Geçtiğimiz kış kuryecilerin eylemleriyle başlayan işçi grevlerini bakıldığında örgütsüz işçilerin mücadelesinin sendikalara örnek olması gerektiğini belirten Toptan, “Bugün örgütsüz işçi korkmuyorsa örgütlü işçi de sendikasıyla birlikte mücadele etmeye hazır. Sendikaların ve konfederasyonların da bu mücadeleyi örgütleyecek güçte olması gerekir” dedi.

Savaşın, krizin yükünün işçilere kesildiğini söyleyen Toptan, “Ülkede ve dünyada barışın olmasını isteyerek alanlara çıkıyoruz. Çünkü Ukrayna’daki savaşın faturası biz işçilere yansıyorsa bizler barış talebini daha yüksek sesle dile getirerek 1 Mayıs alanlarda olmalıyız.

Tüm işçileri, emekçileri 1 Mayıs işçi bayramında, aileleri ile taleplerini dile getirmesi için alanlara çağırıyoruz. Bizler de her yıl olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs Pazar günü yürüyüşümüzün ardından Aliağa Demokrasi Meydanı’nda olacağız” diye ekledi.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kadın işçiler devlere karşı

Kadın işçiler devlere karşı

Chinatool grevi, ücretleri eriten Şimşek programının arkasında dizilenleri gözler önüne seriyor: Programın uygulayıcısı iktidar, programdan güç alıp %25 zam dayatan Chinatool ile Şimşek’in kapısını aşındırdığı Chinatool’un ortağı uluslararası finans tekeli HSBC... Küçük parçaların üretimi için küçük elleri kullanılan kadın işçiler, bu dev ittifaka sendikalarıyla kafa tutuyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İmamoğlu’ndan belediye operasyonlarına tepki: Sandık gelecek, bir kişi gidecek, her şey değişecek.

Evrensel'i Takip Et