Evrensel için yeni bir dönem
Evrensel için yeni bir dönem
2 Mayıs 2022 07:23

Gezi’nin hekimleri

Haziran 2013’de milyonlarca kişi alanlardaydı. Hepimiz oradaydık. Biz de Gündoğdu’da, Alsancak’ta idik. Biz hepimiz “Gezi’nin Hekimleri”idik.

Gezi’nin hekimleri

Fotoğraf: Meltem Akyol/Evrensel

27 Mayıs 2013’de İstanbul Gezi parkında başlayan barışçıl eylemlere özellikle polis sert müdahalede bulundu. Her gün gittikçe artan bu eylemler, sadece İstanbul’da değil tüm Türkiye’de destek buldu. 31 Mayıs günü İzmir’de de İstanbul’a destek için toplanan halk, özellikle 1 Haziran Cumartesi günü daha koordineli ve çok daha kalabalık bir şekilde Alsancak, Basmane ve Konak’ta yürüyüşe geçti.

Polis TOMA’larla, göz yaşartıcı bombalarla müdahale etti. Cumartesi günü Konak ve Alsancak biber gazından çok ciddi şekilde etkilenmişti. Gece geç saatlere kadar süren polis müdahalesi daha geç saatlerde, sokak aralarında kıstırılan insanların coplarla tahta sopalarla dövülmesine kadar vardı. Sakin geçmesi beklenen 2 Haziran pazar günü saat 16 gibi Gündoğdu ve Konak’ta toplanan göstericilere, yine sert müdahale geldi ve gözaltılar başladı. Sokak arasında polis şiddeti ile yaralanan kişiler gittikleri Tepecik ve Alsancak Devlet Hastanesinin acil servislerinde polisler tarafından gözaltına alınmaya başlandı.

Bunun üzerine İzmir Tabip Odası binasının 24 saat revire dönüştürülerek, yaralanan Gezi direnişçilerine tıbbi yardım yapılması kararını aldık ve ilk nöbeti de ben tuttum. 2 Haziran saat 05.00 civarında getirilen genç bir erkek tanınmaz haldeydi. Kafası gözü yarılmış, kol ve bacaklarında çok ciddi travmalar vardı. Düşünün bu kişiler tedavi için devlet hastanesine gitse, bir de polis tarafından gözaltına alınacak.

Bir ay sürdü, bu tıbbi yardım ve desteklerimiz. Eli sopalı sivil ve resmî güçlerin Tabip Odasına girmeye kalkıp, kapıda bir kadın meslektaşımızın kafasına vurarak yaralamasına neden olmasını yaşadık. İzmir’de yapılan bu tıbbi destek, diğer illerde de yapıldı. Hatta İstanbul ve Ankara’da tabip odaları bu destek nedeniyle, Sağlık Bakanlığınca savcılığa verildi, ancak açılan bu davalar beraat ile sonuçlandı. İşte o günler, hastanedeki alışkanlıklarımızla, alanlarda hem Gezi eylemlerinin içinde birer aktivist hem de “Gezi’nin Hekimleri” idik.

Geçen iki yıl içinde yaşadığımız pandemi sürecinde, halk ve yabancı basın nasıl sağlık bakanlığının verilerine değil TTB’nin verilerine inandı ise aynısı Gezi olaylarında da yaşandı. Doğru bilgi Tabip Odalarından ve TTB’den geldi. Plastik mermilerle, biber gazı ile kaba dayakla yaralanan, gözünü kaybedenlere bizler müdahale ettik. Ama Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Hasan Ferit Gedik, Medeni Yıldırım, Ahmet Atakan ve Berkin Elvan’ın katledilmelerine, aramızdan ayrılmasına engel olmaya gücümüz yetmedi. Gezi’den bir yıl sonra, bu süreç ile ilgili tüm sağlık verilerini TTB, kamuoyu ile paylaştı.

Geçtiğimiz hafta içinde siyasi bir dava haline getirilen gezi davası kararı açıklandı. Hiçbir hukuki dayanağı olmayan bu kararlarda; 17 kişiye 18 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Hiçbir hukuki kanıt yokken bu insanlara bu cezaları veren hukuk ya da iktidar; Berkin’i, Ethem’i, Ali İsmail’i sekiz gencecik canı alan, onları dayakla öldüren kişileri yargılanmadılar bile.

Bu adalet değil bu bir siyasi öç almadır. Eğer bu 17 kişi hukuksuz olarak yargılanıp bu cezaları aldılarsa, Haziran 2013’de milyonlarca kişi alanlardaydı. Hepimiz oradaydık. Biz de Gündoğdu’da, Alsancak’ta idik. Biz hepimiz “Gezi’nin Hekimleri”idik. Ey iktidar, yüreğiniz rahatlayacaksa bizi de yargılayın. Biz de oradaydık. Ve bilin ki, bu ülke sizin karanlığınızdan kurtulup; aşkın, sevginin ülkesi oluncaya kadar da orada kalacağız. Sağlıkla kalın.

Evrensel'i Takip Et