İzmir'de Denizler anıldı: Bitmeyen yürüyüştür 6 Mayıs, sönmeyen ateştir
Emek Partisi İzmir İl Örgütü ve Emek Gençliği, idam edilişlerinin 50.yılında Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ı andı.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idam edilişlerinin 50.yılında Emek Partisi İzmir İl Örgütü ve Emek Gençliği anma konseri düzenledi.
Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Merkezi Açık Hava Tiyatrosunda yapılan konserde İlkay Akkaya, Mikail Aslan, Apolas Lermi, Cem Erdost İleri, Grup Peyk ve Grup Mayıs sahne aldı.
Anma konserine Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan ve yöneticileri ile HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, DERİTEKS Genel Başkanı Makum Alagöz, Sağlık İş Genel Merkez Yöneticisi Adem Sarıçoban, Tüm Bel-Sen Genel Merkez Yöneticisi Bülent Türkmen, DİSK’e bağlı Genel-İş İzmir Şube yöneticileri, üye işçiler, KESK’e bağlı sendikaların şube yöneticileri, temsilcileri, Akar Tekstil Deriteks işyeri temsilcileri ve işçileri, BORKAD’lı ve BEKEV’li kadınlar ile birçok işçi emekçi katıldı.
Kitle, “Faşizme ölüm halka hürriyet”, “İş ekmek özgürlük”, “Yusuf, Hüseyin, Deniz sürüyor sürecek mücadelemiz”, “Denizlerden Erdal’a gençlik emeğin saflarında”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm” sloganları attı. Ayrıca konsere İZENERJİ işçileri, “15-16 Haziranlardan bugüne Denizler işçilerin grev ve direnişlerinde” pankartıyla, Çiğli Organize Sanayi işçileri ise “Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Deniz Gezmiş işçi sınıfının iş ekmek özgürlük mücadelesinde yaşıyorlar” pankartıyla, TMMOB da “Gezi tutukluları serbest bırakılsın Gezi onurumuzdur” pankartı ile alana girdi.
Sahneye ilk çıkan Grup Mayıs'ın ardından Denizleri anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı.
“DENİZLERİN MÜCADELESİ DALGA DALGA BÜYÜYOR”
Ardından konuşma yapan Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Denizlerin idamıyla Türkiye halklarına gözdağı verilmek istendiğini ancak bunu başaramadıklarını söyleyerek, “Onların mücadele bayrağı öyle büyüdü ki analar babalar çocuklarına Deniz’in, Yusuf’un, Hüseyin’in, Mahir’in, İbrahimlerin adını koydular. Bitmeyen yürüyüştür 6 Mayıs, sönmeyen ateştir” dedi.
İzmir’de HDP il binasına yapılan saldırıda katledilen Deniz Poyraz’ı, 10 Ekim Ankara katliamında öldürülen 104 barış güvercinini anarak sözlerine devam eden Akdeniz, Denizlerin mücadelesinin dalga dalga büyüdüğünü söyledi.
Denizlerin mücadelesinin bugün için önemine değinen Akdeniz, “Onların mücadelesi halkların mücadelesidir. Çünkü 1971 darbesi; öğrenci mücadelesi, 15-16 haziran işçi direnişleri, grevleri büyük uyanış olmasın diye, halk kapitalizmden kurtulmasın diye cunta tarafından ezildi. Ondan hemen sonra TÜSİAD’ı kurdular, 1980’de darbe yaparken de bunun için yaptılar. Patron örgütlerin başı ne dedi, 'bugüne kadar hep işçiler güldü, gülme sırası bizde' dedi. İşte bunun için yaptılar. AKP’li yıllarda da sivil darbe yaptılar. İşçilerin grevini yasakladılar, KHK’larla görevlerinden ettiler emekçileri, Gezi’de direnenlere hınçlarını alırcasına saldırdılar. Ali İsmailleri, Berkinleri aramızdan aldılar. Bunları unutmayacağız. Son verdikleri Gezi’deki cezayla da halka ibret olsun diye cezaevlerine koydular. Ama adalet bu topraklara gelecek ve hep birlikte gezinin halayını birlikte çekeceğiz. Bu halk güçlü, biz güçlüyüz” dedi.
İstanbul sözleşmesi için mücadele eden kadınlardan, Newroz’larda büyük baskılara rağmen Türk ve Kürt kardeşliğini savunan demokrasi, özgürlük isteyen yüzbinleri de selamlayan Akdeniz, “Bizler enseyi karartmayacağız. Ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar güçlüyüz. Tek adam yönetimini, faşist rejimi inşa etmeye çalışan bu başkanlık sistemini göndereceğiz. Çok çalışacağız, birleşeceğiz. İşçisiyle, köylüsüyle, genciyle, kadınıyla birleşeceğiz. Birleşe birleşe kazanacağız” diye konuştu.
“BİZ KAZANACAĞIZ, HALK KAZANACAK”
Örgütlü mücadelenin gücüne değinen Akdeniz, “Demokrasi, bağımsızlık Denizlerin dediği yoldan gelir. O yol halk demokrasisi. Halk, işçi sınıfı örgütlüyse, öğrenciler, köylüler örgütlüyse örgütlü bir halkı kimse yenemez. Üçüncü bir seçeneği yaratmak zorundayız. Halk ittifakını yaratmak zorundayız. Bu halk ittifakı Newroz alanları, 8 Mart, 1 Mayıs alanları, bu alanların ittifakıdır. İşte burada İzmir’deki binlerdir. Halk ittifakının motor gücü işçi sınıfıdır. Denizlerin açtığı yolda işçi sınıfının programıyla olacak” dedi.
HABAŞ işçilerini, madencileri, belediye işçilerini, Çiğli işçilerini, ocak ayında zam dalgasına karşı fabrikalarda, işyerlerinde grevler yapan, Gemi söküm işçilerini de selamlayan Akdeniz, “İşçi sınıfı birleşe birleşe kazanacak, halk birleşe bileşe kazanacak. Hep birlikte işçi sınıfının etrafında birleşerek kazanacağız” diye konuştu.
8 Mayıs faşizme karşı zafer gününü de kutlayan Akdeniz ayrıca göçmen ve mülteci düşmanlığına karşı da birleşik mücadele vurgusu yaptı. Akdeniz son olarak şunları kaydetti: “Emperyalizm bir barbarlık sitemi evet, Ukrayna savaşında da gördük, ama geleceksizlik, umutsuzluk teorisine yer yok. Kapitalizm kendi mezarını kazıyor, o mezara gömülecek ve mutlaka işçi sınıfı kazanacak, proletarya enternasyonalizmi, ezilen halklar kazanacak. Biz kazanacağız”
Akdeniz’in konuşmasının ardından ise İlkay Akkaya sahnede yer aldı.
“TÜRKİYE HALKLARI VE GENÇLİĞİ HAK GASPLARININ İÇİNE HAPSEDİLDİ”
Daha sonrasında Emek Gençliği MYK Üyesi Emre Gökmen söz aldı. Gökmen, “68’den bugüne Türkiye’de birçok şey değişti. Kapitalist sistem tüm kirli yüzüyle işçileri, emekçileri, kadınları ve gençleri sömürünün, yoksulluğun, yolsuzluğun, tacizin, tecavüzün ve hak gasplarının içerisine hapsetti. Bu girdabın içerisinde gençlerin eğitim hakkı, insanca bir yaşam hakkı, barınma hakkı, demokratik hak ve özgürlükleri gün geçtikçe eridi, erimeye devam ediyor” sözleriyle başladı.
Tek adam yönetiminin Ortadoğu’da ve Kuzey’de emperyalist savaşlardan pay kapmak için her yolu denediğini söyleyen Gökmen, “Emperyalist paylaşım savaşlarının bir yenisini bugün Ukrayna’da görüyoruz. Savaşın etkilerini ise her geçen gün daha ağır hissediyoruz. Türkiye halkı ve gençliği emperyalist, kapitalist politikaların altında ezilmeye, savaşa, sömürüye ve yoksulluğa mecbur bırakılıyor. Savaş tekelleri, sermayedarlar, 5’li çeteler karlarına kar katarken bizler kuruş kuruş hesaplar yapıp günlerimizi geçirmeye, karnımızı doyurmaya çalışıyoruz” dedi.
“DENİZLERİN MÜCADELESİ KARANLIĞA IŞIK TUTUYOR”
Üniversiteli, liseli, işçi işsiz gençlerin bugün birçok sorun ile karşı karşıya kaldığını söyleyen Gökmen, “İnsanca bir yaşamın oldukça zorlaştığı, temel ihtiyaçlarımızı karşılamanın bu denli zor olduğu, eşitsizliklerin, hak gasplarının, işsizliğin ve geleceksizliğin ayyuka çıktığı bu dönemde Denizlerin mücadelesi bu karanlığa ışık tutuyor” dedi.
Denizlerin üniversitedeki mücadelelerinden, işçilerin ve köylülerin mücadelelerine kadar birçok alanda yapılan haksızlıklara, politikalara karşı mücadelesini sürdürdüklerini söyleyen Gökmen, “Denizlerin yoldaşları da emperyalizme karşı barışı, demokrasiyi, bağımsızlığı ve sosyalizmi savunmaya, mücadele etmeye devam ediyor. Bugün NATO mu, Rusya mı, Ukrayna mı haklı diye düşünenlere karşı emperyalistlerin saflarından birini seçenlere karşı, bizler gençler olarak geleceğimizi emperyalist savaş politikalarına teslim etmemek için savaşı reddediyoruz, barışın yanında, anti-emperyalist mücadelenin bayrağını daha ileriye taşımanın hedefiyle ilerliyoruz” diye konuştu.
“BU MÜCADELEYİ DAHA İLERİYE TAŞIYACAĞIZ”
Mücadele etmekten başka şanslarının olmadığını söyleyen Gökmen, “Sömürüsüz, eşit, özgür bir gelecek ancak ve ancak kapitalist sistemin sonuyla, sosyalizmle mümkün olacaktır. Bizlere bu mücadele bayrağını bırakan Denizler bugün aramızda, bu mücadelenin kararlılığıyla yaşamaya devam ediyor. Bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm için süren bu yürüyüşte kol kola, omuz omuza mücadelemizi güçlendireceğiz. Her kesimden Türkiye gençliğinin; tüm enerjisi, kararlılığı ve inancıyla bu mücadeleyi daha ileriye taşıyacağız” dedi.
Gökmen’in konuşmasından sonra Mikail Aslan, Apolas Lermi ve Cem Erdost İleri sahne aldı.
“ÇOCUKLAR KENDİNİZLE GURUR DUYUN”
Yusuf Aslan’ın hemşiresi Gönül Yücel Hastaoğlu da söz alarak Yusuf’la hastanedeki anısını anlattı. Yusuf Aslan’a bir hafta Sivas Numune Hastanesi’nde hemşirelik yapan Hastaoğlu, “Suçsuz çocuklardı oysa, doğru düzgün yargılanmadılar. Mezarlarını ziyaret ettiğimde ‘Çocuklar kendinizle gurur duyun bugün sizin ölünüzden bile korkuyorlar. Aranıza başkalarını koymuşlar. Demek siz iyi şeyler yapmışsınız’ dedim” diye konuştu.
Etkinlik Peyk konseri ile sona erdi.
(İzmir/EVRENSEL)