9 Mayıs 2022 06:48

6 Mayıs

İnsanca yaşam, demokrasi ve insan hakları temelinde bir araya gelecek, ortak mücadeleyi örgütleyecek ittifaklara ihtiyaç her zamankinden fazla. İşte bugünlerde Denizler yol gösterici olmalı.

6 Mayıs

Fotoğraf: Onur Kavak/Evrensel

Nedendir bilmiyorum, bu yıl ki 6 Mayıs heyecanı bana çok daha farklı, çok daha fazla geldi. Gezi davasının iktidarın faşizan baskısı ile sonuçlanması üzerimizde ve yüreğimizde biriken karabasana karşı sığınacak bir “Deniz” arayışı mı, yoksa 20 yıldır giderek artan AKP karanlığının sonunun yaklaştığı hissinin heyecanı mı? Dedim ya bilemiyorum. İlginç olanı sadece sol, sosyalist, devrimci gruplar içinde değil, toplumun önemli bir kesiminde Gezi’nin etkisi gibi, 6 Mayıs’ta Denizlerin etkisini görmek mümkündü.

Yaşı benim gibi 60’ı geçenlerin, Denizleri hissetmeleri anlaşılır bir şey. O yılları, 12 Eylül faşizmini bizzat yaşamış olmak duygularımızı yoğunlaştırıyor. Ancak Denizlerin idam edilmelerinin üzerinden 50 yıl, 12 Eylül’ün üzerinden 42 yıl geçmesine rağmen yirmili yaşlardaki gençlerin Denizleri hissetmesi, hâlâ doğan bebeklerine Denizlerin adını vermeleri çok anlamlı. 68 kuşağının devrimci önderleri bu ülkede hâlâ gerçek bir yurtsever, ülkeyi emperyalizme karşı savunacak bir lider, bir kahraman olarak görülüyor ve sayılıyor.

Günümüz liderlerinin ve siyasetçilerinin hangisi bir çıkarı yoksa bırakın halkı için ölüme gitmeyi, çıkarından vaz geçer? Son 20 yıl içinde gördüklerimiz, yaşadıklarımız geçmişte ülkeyi emperyalizme peşkeş çeken Demirel, Özal, Çiller’i hatırlatsa da mevcut iktidara alternatif gibi önümüze sunulan ittifakın da bunlardan farklı olmayacağı aşikar.

Ülkesi ve ülkesinde yaşayan halklar için, gözünü kırpmadan canını veren Denizler bir daha gelmeyebilir. Ancak onların öğretileri belli. Halkların, ezilen yoksul insanların ve işçilerin kurtuluşu için onların gösterdiği yolda mücadele etmek ve bu mücadelede alanını daha da genişletmek gerekiyor. İnsanca yaşam, demokrasi ve insan hakları temelinde bir araya gelecek, ortak mücadeleyi örgütleyecek ittifaklara ihtiyaç her zamankinden fazla. İşte bugünlerde Denizler yol gösterici olmalı.

12 Eylül askeri cunta ve faşizmi aratmayan günler geçiriyoruz. Yoksulluk, adaletsizlik, haksızlık almış başını gidiyor. İşçisi, memuru, öğrencisi, köylüsü ile hep birlikte mücadele zamanı. Bu seçimle taleplerimizin hepsinin yerine gelmeyeceğini biliyorum ancak, sefalete, hukuksuzluğa karşı mücadele ederek daha yaşanabilir bir Türkiye sağlanabilir. Çağdaş, halkların bir arada kardeşçe yaşadığı demokratik ve tam bağımsız Türkiye hayali Denizlerden bizlere aktarılmış bir duygu. Eğer onlara inanıyorsak, her zamankinden biraz daha fazla mücadele etmek, faşizme, emperyalizme karşı durmak zorundayız. 12 Eylül’de ki gibi sloganları atıp, alanlara çıkmalıyız; “Faşizme Ölüm, Halka Hürriyet.” Sevgili Deniz, Hüseyin ve Yusuf yolunuz yolumuzdur. Sağlıkla kalın.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çocukları öğüten çark

Çocukları öğüten çark

Yoksulluğun pençesindeki ailelerin çocukları tüm dünyada acımasızca emek piyasasına çekilirken, Türkiye kapitalizmi bu konuda en önde koşuyor. Çarklar köle koşullarında dönsün diye devlet gücünü seferber etmekten geri durmayan iktidar, milyon milyon işçileştirdiği çocukların da uzun ve ağır çalıştırılmasına, onlarcasının ölüme sürüklenmesine göz yumuyor.

2.3 milyon çocuk MESEM kapsamında günde 8-10 saat çalışıp ustalık belgesi aldı

15-17 yaş grubundaki neredeyse her 4 çocuktan biri çalışma hayatında

71 çocuk 2024'te çalışırken hayatını kaybetti

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
16 Şubat 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et