Tüm limanlara demir atan kaptan: Jimmy Nolan
O bir liman işçisiydi. O bir liman işçileri kahramanı, lideri ve teorisyeniydi. O, James Joseph Nolan’dı, arkadaşlarının kısaca Jimmy Nolan dediği.
![Tüm limanlara demir atan kaptan: Jimmy Nolan](https://www.evrensel.net/upload/dosya/210342.jpg)
Fotoğraf: Arif Bektaş/Evrensel
Arif BEKTAŞ
Londra
Tüm limanlara ulaşan bir kaptan ayrıldı aramızdan. Hem de gemiye binmeden, yüzmeden ulaşmıştı tüm limanlara. Rüzgar hangi taraftan eserse essin, o ulaşmak istediği limana varmıştı. Çünkü her limanda olmalıydı.
O bir liman işçisiydi. O bir liman işçileri kahramanı, lideri ve teorisyeniydi. O, James Joseph Nolan’dı, arkadaşlarının kısaca Jimmy Nolan dediği.
1995 yılında başlayan, ünlü Liverpool liman işçileri direnişinin lideriydi. 80 genç liman işçisinin işten atılmasına karşı 500 liman işçisini direnişe çağırmıştı. Çağrıya firesiz katılım olmuştu. Çünkü 1964’ten beri Liverpool Limanında çalışan Jimmy, tüm işçiler üzerinde etkisi olan ve işçilerin güvendiği biri olmuştu. “Greve çıkıyoruz” çağrısıyla tüm işçiler iş bırakmıştı.
KAPTAN KÖŞKÜNDE GÖKTEPE PORTRESİ
2.5 yıl direndiler. İşe geri dönmediler ama kazanımları milyonlarca grostonluk gemi dolusuydu. Liverpool futbol takımını ve sevilen futbolcuları Robbie Fowler ile Steve McManaman’ı da gemisine almıştı. ABD’li limanları, Avusturalya, İtalya, Kanada, Hindistan, Güney Afrika, Japonya limanlarını da o gemiye sığdırmıştı. İzmir’de Liman-İş, Türkiye’de Emek Partisi, Londra’da Türk ve Kürt Toplumu Dayanışma Merkezi (DAY-MER) de o gemide ağırlandı. Metin Göktepe, kaptan odasının baş köşesinde portresi ile yer almıştı. Metin’in öldürülmesini, “Türkiye’de bizim haberlerimizi yapan gazetenin muhabirini katletmişler” diye duyurmuşlardı.
Jimmy Nolan hayatı boyunca işçilik yapmış, işçilerin onun söylediklerine dikkat kesildiği bir işçiydi. İngiltere ile yetinmemişti. 1995 grevi süresince tüm dünyadaki liman işçilerini birleştirmenin peşindeydi. Uluslararası Liman İşçileri Birliğini kurdu. İlk bir yıl içinde 130 bin işçi üye oldu. Jimmy tüm limanlara demir atmıştı artık. Daha da güçlenecekti. Emek Partisinin programını istedi. Okudu. “Gerçek bir işçi partisi” dedi ve o programı İngiltere’ye uyarlayıp Birleşik Sosyalist Partisini kurdu, ama partinin ömrü 4 yıl sürdü.
Fotoğraf: Evrensel
GREV DOLU BİR YAŞAM
Jimmy, İrlanda’dan Liverpool’a göçen bir ailenin oğluydu. İngilizcesi çok kötüydü. Ama tüm klasikleri İngilizce okumuştu. Darwin’den Charles Dickens’a, Marx’tan Lenin’e, Engels’ten Stalin’e kadar tüm eserleri İngilizce okumuştu. Ama öyle ağır bir İrlanda aksanlı konuşması vardı ki, grev başladığında birkaç ropörtajdan sonra televizyonlar onunla ropörtaj yapmaz oldu. Alt yazı yapamazlardı, çünkü spiker ya da dudak okuyucuları da anlamıyordu. Amma velakin işçiler onu bir anlıyor pir anlıyordu. Örneğin; Jimmy Nolan ile TÜMTİS eski Genel Başkanı Sabri Topçu saatlerce muhabbet ediyorlardı. Ortak hiç bir dilleri yoktu ama onlar hayatın tüm ayrıntılarının ortaklarıydı. Onun için anlaşıyorlardı.
Jimmy, 1939 yılında Liverpool’da doğmuş. 1958’de İngiliz ordusuna girmiş. Kısa bir süre sonra, ordunun kendisine göre olmadığını düşünerek ordudan ayrılmış. Bir süre ara işler yaptıktan sonra 1964’te Liverpool Limanında işe başlamış. 1995 yılında işten atılana kadar burada çalışıyordu.
1964’te işe başladığı ilk aylarda çok dikkat çeken oldukça birikimli bir işçiydi ve esnek çalışmaya karşı bir mücadele başlattı. 1967 yılında bu mücadele büyük bir zaferle taçlandı. Jimmy artık limanın bir kahramanıydı.
Fotoğraf: Arif Bektaş/Evrensel
DENİZLERİN ÖLÜM YIL DÖNÜMÜNDE TOPRAĞA VERDİK
1968 yılında, Ulaşım ve Genel İşçiler Sendikası Genel Sekreteri Jack Jones ile tanıştı. İşçi sınıfı sendikacılığının en önemli isimlerinden olan Jones’a yakın durdu ve onunla bazı tartışmalara da girdi. Jones, Jimmy için hem bir ağabey ve hem de bazı tavsiyeler alacak bir sendikacı idi. Ama işçi sınıfının iktidarı hedefinden yoksundu. İşte burası Jimmy için son derece önemliydi.
Deniz Gezmiş’in Mihri Belli ile tartışmalarının bir benzeri, Jimmy Nolan ile Jack Jones arasında oluyordu. Hem de tahminen aynı yıllarda. Deniz, çok genç yaşlarda Mustafa Kemal’le başlayıp Marksizm ve Leninizmin yüce ideoloji olduğuna kesin karar verip ipe gitti. Jimmy, ipe gitmedi ama, İngiliz ordusuyla başlayıp, ’68’den sonra işçi sınıfı iktidarı diyerek işçilerin arasına döndü. Ve hem Deniz’i hem de Jimmy’i bir 6 Mayıs günü toprağa verdik.
MADEN İŞÇİLERİNE DESTEK EYLEMİ ÖRGÜTLEDİ
Liverpolldan Galler’deki madenlere ulaşım oldukça yakındı. 1980’de başlayan ve 1984’te tüm ülkeye yayılan maden grevlerinde Jimmy de vardı. İzin günlerini tatil yapmak ya da dinlenmek için kullanmazdı. Lazım olur diye, her yıl elde ettiği izin günlerini başka iş kolarındaki işçilerin yanında geçirmeyi tercih ediyordu. 1980’den 1985’e kadar da böyle yaptı. Tüm izin günlerini grevci maden işçileri ile geçirdi. Hafta sonları zaten onu tutmak mümkün değildi.
Limandaki iş arkadaşı Tony Nelson, Jimmy’i anlatırken, “Polis ‘Nolan yine mi sen’ dediğini anımsatıp, “Jimmy sadece liman işçilerini birleştirip örgütlemeye çalışmıyordu. Aynı zamanda madencilere de el atmıştı” diyor.
Jimmy, Liverpool Limanına döndüğünde, 1984 yılında 5 hafta iş durdurarak maden işçilerine destek eylemi örgütledi.
Jimmy, Liverpool futbol takımının sahası Anfield Stadyumu’nun hemen yanındaki Anfield Mezarlığında toprağa verilecekti. Mezarlığın kilisesine girdik. Kilise doldu taştı. Jimmy hiç evlenmemişti. Çocukları yoktu. Birkaç yeğeni katılmıştı törene. Ama koca yürekli, çoğu 70’ini devirmiş işçi arkadaşlarının hepsi oradaydı. Birkaç ay önce kaybettiğimiz Direniş Komitesi Üyesi Mike Carden’ın milletvekili oğlu Dan Carden da oradaydı. Kiliseye kalabalık sığmayınca, dışarıya da ses cihazları kuruldu.
Kiliseye girer girmez “You Will Never Walk Alone” (Hiç Bir Zaman Yalnız Yürümeyeceksin) şarkısı çalmaya başladı. Şarkıyı besteleyen ve ilk söyleyen Gerry Marsden’in sesi tüm mezarlığa süzülüyordu. Kilise ve rahip hariç, dini hiçbir şey yoktu. Mücadele şarkıları çalındı ve Jimmy’nin yeğeninden mücadele arkadaşlarına kadar, herkes onun ne büyük bir işçi lideri ve devrimci olduğunu anlattı. Öyle görünüyor ki, Jimmy daha çok anlatılacak. Çünkü o, 31 yıllık liman işçiliği hayatında tek bir amaç güdüyordu. Tüm limanlara ulaşıp, işçileri örgütlemek.
Evrensel'i Takip Et