Yeni bir “ahiret sorusu”: “İleride ne olacaksın?”
Öğretmenlerimizin biz öğrencilere yönelttiği “İleride hangi mesleği yapmak istiyorsunuz?” sorusuna, “Ne olabilirsek hocam” cevabından öte bir yanıt veremiyoruz artık.
Kaynak: Unsplash
Rıza AKKOÇ
Elazığ
Ben bir sağlık meslek lisesi 11. sınıf öğrencisiyim, bu yazıda şu anki eğitim sisteminin gidişatı ve biz öğrencilerin çektiği sıkıntılardan bahsedeceğim. Sağlık meslek liselerinde,ağırlıklı olarak sağlık dersleri gördüğümüzden fizik, kimya, biyoloji gibi dersleri işleyemiyoruz, bu da üniversite sınavında bizler için büyük bir eksik yaratıyor. Üstelik artık baraj kalktığı için birçok öğrenci üniversitelere yerleşebileceğinden iyi bir yeri kazanmak için daha da çok çalışmamız gerekiyor. Daha çok çalışmamız içinse ek kitaplar ve dershane gibi seçenekler karşımıza çıkıyor ama ne yazık ki kitap fiyatları ve dershane ücretleri aileleri ve öğrencileri maddi açıdan zor duruma sokuyor. Ekonomik sebeplerden çoğu öğrenci dershanelere gidemiyor. Oysa bir öğrenci okula gidip ders işliyor, eve gelip yine ders çalışıp ödevlerini yapıyorsa bütün bu emeğin bir karşılığı olmalı. Ama ne yazık ki geleceğimizidüşünmek bile bizim için yorucu bir durum artık.
Üniversiteye gidebilse bile iş bulamama gibi bir sıkıntı da mevcut, kazanamadığı takdirde bir sene daha hazırlanmak ise ayrı bir dert. Yıl boyu çalışıp çabalıyor ama sınavdan iyi bir sonuç çıkaramazsa verdiği emek çöp oluyor. Pandemiden dolayı zaten çoğu öğrenci derslerden verim alamadı. EBA çoğu zaman çöktü, çoğu öğrenci internet sıkıntısı yaşadı. Öğrenciler ne kadar çabalarsa çabalasın bu sistem sürekli olarak karşılarına yeni engeller çıkarıyor kısacası.
“İSTEDİĞİMİZ MESLEKLERİN HAYALİNİ BİLE KURAMIYORUZ”
Öğretmenler öğrencilere “İleride hangi mesleği yapmak istiyorsunuz?” gibi sorular sorduğunda çoğunluğun verdiği cevap, “Ne olabilirsek hocam” oluyor. Kimisi bu soruya cevap bile veremiyor. Gelecek kaygısı bu kadar artmışken öğrencilerin derslere verimli katılması mümkün bile değil. Sınav stresi, geleceğini planlama kaygısı, geçim derdi öğrencileri hayli yormuş durumda. Zaten ülkedeki işsizlik oranı ortada, üniversitelerde ise hem okuyup hem çalışarak geçinmeyi deneyen birçok öğrenci görüyoruz. Geçinmek için çoğu öğrenci KYK kredisi alıp yüklü bir borcun altına giriyor. Cengiz Holding’in tek kalemle borçları silinebiliyorken öğrencileri bu borç bataklığında bırakıyorlar.
Ülkemizde her sene değişen bir eğitim sistemi var. Bunca değişiklik içinde öğrenciler derslerden pek verim alamıyorlar. Eğitim ise giderek gereksiz, kopuk bilgilerle donatılıyor. Örneğin, ben sağlık meslek lisesinde sağlık bakım teknisyenliği bölümündeyim. Uygulamalı dersler yerine hiç işime yaramayacak, bölümümle ilgili olmayan hastalıkları öğreniyorum Psikoloji, felsefe gibi kişisel gelişimde son derece önemli derslere gereken önemin verilmeyişi de yine eğitim sisteminin başlı başına düzensiz ve kopuk bir sistem olduğunu gösteriyor.
“BİZLER KİMSENİN OYUNCAĞI DEĞİLİZ!”
Kaygıların hiç bitmediği bu düzende sessiz kalmak, bizlerin yarın daha da kötü bir eğitim sisteminin mağduru olacağımız anlamına gelir. Tüm öğrenciler olarak birlik ve beraberlik içinde bu düzene tepki göstermeliyiz. Biz bu ülkenin geleceğiysek nitelikli bir eğitim almalıyız. Bizler kimsenin oyuncağı değiliz, bu ülkenin geleceğiyiz!