4 Haziran 2022 19:28

Diyarbakır'da 5 Haziran, Suruç ve 10 Ekim anılıyor

Diyarbakır'da 10 Ekim, 5 haziran ve Suruç katliamlarında yakınlarını kaybeden aileler bir araya gelerek 'Katliamların 7. Yılında Bellek ve İyileşme' adlı anma etkinliğini düzenledi.

Diyarbakır'da 5 Haziran, Suruç ve 10 Ekim anılıyor

Fotoğraf: Evrensel

Diyarbakır'da 10 Ekim Derneği, 'Katliamların 7. Yılında Bellek ve İyileşme' adlı anma etkinliği düzenledi. 10 Ekim, 5 Haziran ve Suruç'ta yakınların kaybeden ailelerin bir araya geldiği anma etkinliğine sivil toplum örgütleri de katıldı. Yarın da devam edecek olan anma etkinliğinin ilk gününde; Sur'da gerçekleştirilen 'Örgülerle Bellek ve İyileşme' atölyesi ile 5 Haziran, Suruç ve 10 Ekim katliamlarında yaşamını yitirenlerin isimleri örgü ile dikilerek sergilendi.

örgü

Fotoğraf: Evrensel

"5 HAZİRAN VE SURUÇ ARAŞTIRILMADI 104 İNSANI KAYBETTİK"

Etkinlik öncesi konuşan 10 Ekim Derneği Başkanı Mehtap Sakinci, 5 Haziran ve Suruç katliamlarının 10 Ekim Katliamı açısından kritik bir noktada olduğunu, 5 Haziran ve Suruç katliamlarının araştırılmaması sonucunda 10 Ekim Katliamı'nın yaşandığı söyledi. Sakinci, "Muhalif kesimlerin nasıl bir zulümle karşı karşıya olduğu bir dönemden geçtik. Diyarbakır Katliamı ve Suruç Katliamı, 10 Ekim Katliamı açısında çok kritik bir yerde duruyor. Çünkü bu iki katliamlar araştırılmadığı için, bu ülkede katliam olarak görülmediği için Ankara'nın göbeğinde 104 insanı kaybettik. Kendini Suruç'ta patalatan insanın ağabeyi kendisini 10 Ekim'de Ankara'da patlattığı gerçeği ortada duruyor. Aslında Diyarbakır değil bunun miladı daha öncesine dayanıyor. Öncesinde HDP'nin Adana ve Mersin binalarındaki saldırılarda aslında bunların ayak sesleriydi" dedi.

"ACILARIMIZ BENZER DEĞİL AYNI"

Katliamların üzerinden geçmesine rağmen adaletin yerini bulmadığını altını çizen Sakinci, anma kapsamında 5 Haziran ve Suruç ailelerinin  bir araya gelmesinin anlamlı olduğunu belirterek "Diyarbakır Katliamı'nda yaşamını yitiren insanlar bizim kayıplarımız, o yüzden 5 Haziran Aileleri ile bir arada olmak istiyoruz. Acıları benzer değil acıları aynı insanlarız. O yüzden 7. yıl anmamızı 10 Ekimde değil 5 Haziran'da başlatmak istedik. Bizim için yarın kendi katliamımızın yıl dönümü. Ailelerle ilk defa bir araya geleceğiz, bu bizi heyecanlandırıyor. Her şeye rağmen Ortadoğu coğrafyasında bir katliam-hukuk mücadelesinde daha yolun başındayız, 81 ay olacak 10 Ekim için, Diyarbakır için 7 yıl bitiyor, 8'inci yıla giriyoruz. Bunca zaman çok acı çektik, çok çaba sarf ettik. Hiçbir zaman kolay olmadı, zamanla acı geçmiyor, annesiz babasız büyüyen çocuklar var. İşin en kötü tarafı gerçekten 7. yıl anmasında hala bir gram adalete kavuşamamış olmamız" dedi.

örgü

Fotoğraf: Evrensel

"YASIMIZI, ACIMIZI, ÖFKEMİZİ ÖRGÜLERLE BİR ARAYA GETİRMEYE ÇALIŞTIK"

Örgülerle Bellek ve İyileşme Atölyesi'ne dair konuşan Suruç Katliamı'nda yaralanan Cansu Yumuşak, "2015'te yaralanan insanlarız, örgütlü mücadelenin gücünü bilen insanlarız. Örgütlü mücadelenin içinde bir durak düşünün 'Örgülü Mücadele', örgülerimizle orayı bir dinlenme haline getirdik. Yasımızı, acımızı, öfkemizi örgülerle bir araya getirmeye çalıştık. Yaptıklarımızla kendimizi anlatmanın bir yolunu ortaya koymaya çalıştık. Parça parça bir şeyler ördük, onları birbirine dikerek yaşadıklarımızı birbirine birleştirmek anlamına geliyor bizim için, onların üzerine kaybettiklerimizi isimlerini işledik ya da yaralılara hediye etmek için onların içlerinden mottoların isimlerini işledik. Yeter ki içimizden geçenler, oralarda kaybolmasın. Bunları birlikte yaptık, kaybetmeyelim birbirimizi diye. Bugün burada yaptığımız örgülerin üzerine isimleri işliyoruz" dedi.

örgü

Fotoğraf: Evrensel

LİSA ÇALAN: ADALET MÜCADELESİNDE SİYASİ PARTİLER VE STÖ'LER EKSİK KALIYOR

Örgülerle Bellek ve İyileşme Atölyesi'nde konuşan Lisa Çalan, bir arada olmanın önemini vurgulayarak "Battaniyelerle başladık, ileride bunu başka şeylere dönüştürebiliriz. Belki biraz daha yan yana olmak gerekiyor. Hepimiz birbirimizi tanıyoruz, birbirimize dokunmaya çalışıyoruz ama adalet mücadelesinde belki siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, sendikalar eksik kalıyor. Mahkemelerimiz devam ediyor, ilk önce yapmamız gereken şey adaletin yerini bulması, bunun için mücadele etmek. Biz zaten burada bir şekilde birbirimize sarılıyoruz, bunun daha güçlü bir hale gelmesi için adalet mücadelesini de beraber yapmamız gerekiyor" dedi.

3 KATLİAMI ANLATAN FİLM GÖSTERİMİ YAPILACAK

Diyarbakır, Suruç ve 10 Ekim katliamlarını konu alan 'Ölüm Ne Yana Düşer Usta' belgesel filmi gösterimi öncesi konuşan belgeselin yapımcısı Sibel Tekin, "Katliamlarında yaralanan ve yakınlarını kaybedenlerle röportajlar yaptık. Zor bir film. Sonrasında bir söyleşi düşünüyoruz ama izlenmesi zor bir film, sonrasında konuşmak o kadar kolay olmuyor" dedi.

etkinlik afişi

Fotoğraf: Evrensel

Yarın da devam edecek olan anma etkinliği; 'Yuvarlak Masa Etrafında Dertleşi' ve İstasyon Meydanında yapılacak olan 5 Haziran anmasının ardından sona erecek. (Diyarbakır/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et